- "8 yaşındaki kızının tanık odasına alınarak kendilerine haber verilmeden, pedagog olmadan ifadesinin alınmasını skandal"
- "Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacağız"
- MEB yapılan uygulamayı itiraf etti
Öğrencilere, öğretmenler tarafından siyasî propaganda yapılıp yapılmadığı gibi soruların yöneltildiği itiraf edildi. Veliler ise yeni 28 Şubatçıların imza attığı skandalı yargıya taşıyor.
Muğla’nın Bodrum ilçesinde Özel Merter İlkokulu’na giden millî eğitim denetmenleri, küçük çocukları tanık sıfatıyla sorgu odasına aldı. Duruma tepki gösteren öğrenci velisi Mehmet Balay, avukatları aracılığıyla suç duyurusunda bulunacağını söyledi.
Balay, 8 yaşındaki kızının tanık odasına alınarak kendilerine haber verilmeden, pedagog ya da sosyolog olmadan ifadesinin alınamayacağını söyledi. Karısıyla birlikte ifadelerinin alınmasının ardından kızına aynı şeyi doldurup doldurmadığını sorduğunu belirten öğrenci velisi, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Müfettiş beyden madem bu yazılı ifade tutanağıdır. Bunun bize bir kopyasını verir misiniz? dediğimde Gözlerini kocaman açarak katiyyen veremem bu gizli bir şeydir. Basına sızarsa başımıza farklı işler gelir." dedi.
İmza ehliyeti olmayan bir çocuğa Milli Eğitim'e bağlı bir okulda yapılması çocuğun psikolojisini nasıl etkiyeceğinin dikkate bile alınmadığını söyleyen Balay, "Böyle bir şey zaten bu tarz bir şey ufak bir çocuğa ancak bir sosyolog, pedegog ve ailesinin yanında yapılabilir. Yapılan bir terbiyesizliktir. Resmen 8 yaşındaki çocuğumu fişliyorlar.” diye konuştu.
Okuması için çocuğunu istediği yere göndereceğini, buna kimsenin karışamayacağını ifade eden Balay, kendisinin ve eşinin AK Parti üyesi olduklarını, 2010 yılına kadar Bodrum Bitez’de belde yönetiminde bulunduğunu aktardı. Bu olaydan sonra partiden istifa ettiğini, düne kadar oy vermeyi düşündüğü AK Parti’ye oy da vermeyeceğini sözlerine ekledi.
HUKUKİ İŞLEMLER BAŞLATILDI
Ailenin avukatı Seyit Ahmet Akyüz, “Görevi kötüye kullanmak ve ayrımcılık suçlamasıyla Milli Eğitim Müdürü, Milli Eğitim Bakanı ve soruşturma tutanağında ismi geçenler hakkında Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunacağız. Ayrıca idarî yönden soruşturma başlatılması için de pazartesi günü şikâyetçi olacağız.” dedi. Akyüz, küçük çocukların psikolojilerinin bozulmaması için mahkemelerde pedagog huzurunda ifade verdiğini hatırlattı. Hukuk Bilimleri Araştırma Merkezi Başkanı Avukat Metin Özyurt ise çocukları okullardaki sorgu odalarına alınan ailelerin, MEB’den şikâyetçi olabileceğini söyledi. Bu uygulamanın hukukla hiçbir ilgisi bulunmadığını, bu tür şeylerin ancak Nazi Almanya’sı gibi faşist ülkelerde olacağını söyleyen Özyurt sözlerini şöyle sürdürdü: “Eğer anne-babalar, ‘Okulda çocuğuma siyasî baskı yapılıyor.’ diyerek şikayetçi olursa böyle bir soruşturma yapılabilir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre 18 yaşına kadar çocukların tüm yetkileri ailededir. İlkokul 5’e giden çocuk, siyaseti bilmez. Bir ilkokul çocuğu, velisi yanında yokken bir odaya çekilip sorgulanamaz. Çocuk kendisini suçlu gibi hisseder.”