İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesince
Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi'nde oluşturulan salonda yapılan
duruşmaya
emekli tuğgeneral
Veli Küçük,
Alparslan Arslan ve Osman
Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 20
tutuklu sanık katıldı. Tutuksuz yargılanan Güler Kömürcü
Öztürk ile Abdülmuttalip Tonçer de duruşmada hazır bulundu. Tutuklu sanıklar
Ergün Poyraz ve Hayrettin Er
tekin duruşmaya gelmedi.
Duruşmada söz alan tutuklu sanık Mehmet
Zekeriya Öztürk,
Osman Yıldırım'a yaptırılan Ataşehir'deki eve ilişkin keşfin kendilerine bildirilmediğini,
avukatların bile keşfe çağrılmadığını söyledi.
Mahkemeye gelen yazıda da
Alparslan Arslan'ın kız kardeşi Elif Arslan'ın kullandığı
telefonun irtibatlı olduğu numaralar arasında kendi adının da geçtiğini ifade eden Öztürk, bu raporun sahte olduğunu belirtti.
Tutuklu sanık
Muzaffer Tekin de Elif Arslan'ın kullandığı telefonun irtibatlı olduğu 350 numaranın belirtildiğini, yazıda kendisi ve
Oktay Yıldırım'ın da aralarında bulunduğu 9 kişinin adının geçti ğini gördüğünü kaydetti. Tekin, kendileriyle ilgili suç yaratılmaya çalışıldığını ileri sürdü.
Tutuklu sanık
Veli Küçük'ün avukatı Zeynep Küçük de
mahkemenin Osman Yıldırım'ın söz ettiği 2 evle ilgili
keşif kararını Silivri'deki mahkemede
nöbet tutarak öğrendiğini ifade ederek, "Buraya yolu düşen, kendi şartlarını zorlayarak gelenler ara kararlardan haberdar oluyor. Mahkemenin evle ilgili tespit kararını biz olmadan alabileceğini düşündüm. Bu tespite katılabilmem için uyanık olmam gerekiyordu. Mahkeme kalemi, telefonla arayarak keşif gününü bildirdi.
Emin olamadığım için elden bu kararı aldım. Keşfe katılmak için dilekçeyle başvurdum" dedi.
Keşif günü 5 avukatla gittiklerini, kendisinin önce arabaya alınmadığını,
itirazı üzerine araçta yer açıldığını belirten Küçük, Yıldırım'ın arabayla evin keşfini yapamadığını kaydetti.
Keşfin ardından savcı Nihat Taşkın'ın "Evin Recep Özkan'a ait olduğunu tespit ettik. Getirelim Osman Yıldırım gösterme yapsın" dediğini, itiraz etmesi ü zerine bunun kabul edilmediğini belirten Küçük, "Ataşehir'deki ev yok. Osman Yıldırım o eve gitmedi, evi bulamadı. Bulunmamış, tespiti yapılmamış evin komşuları dinlenmez. Bu
dosya ile
Danıştay sanıkları arasında bağlantı yok. Artık zorlamayın. Alakasız
tanıklar önümüze gelmesin" diye konuştu. Küçük, mahkeme heyetinin Ataşehir'deki evin komşularını dinleme kararından vazgeçmesini istedi. Osman Yıldırım da "hatırladığı yere kadar kendisinin götüreceği, hatırlamadığı noktalardan itibaren telefon sinyallerine göre gidileceği" düşüncesiyle mahkemeye dilekçe vererek Ataşehir'deki 2 evin keşfinin yapılmasını talep ettiğini söyledi.
Avukat Küçük'ün "Öyle bir ev yoktur" sözlerinin doğru olmadığını belirten Yıldırım, "Zeynep Küçük, 'Osman Yıldırım antisosyal, kişilik bozukluğu var, yalan konuşuyor' diyerek bana
hakaret etmektedir. İkinci
sitenin ortaya çıkmasından dolayı rahatsız olmaktadırlar. İkinci bir site vardır. Bu sitenin olduğu, telefon sinyallerinden mevcuttur. Migros'un önünden Alparslan Arslan'a telefon açtım. Bir arkadaşı beni alıp siteye götürdü. Telefon sinyalleri ortada. Telefonun sinyal verdiği noktaya kadar götürsünler, her iki siteyi, daireleri göstereyim. Yalan konuşacak durumda değilim" dedi. Duruşma, tanık Burhan Gür'ün dinlenmesiyle devam ediyor.