İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na verilen dilekçede, Küçük hakkında
Susurluk Skandalı ile ilgili olarak ek
iddianame hazırlanması isteniyor.
Kamuoyunun Küçük’ün ismini ilk kez Susurluk kazasından sonra duyduğunun anımsatıldığı dilekçede, Susurluk
soruşturmasıyla siyasetçilerin, güvenlik ve istihbarat güçlerinin, bürokratların kamu kaynaklarını ve uyuşturucudan elde edilen kara paraları kullanarak,
suç örgütü oluşturduklarının anlaşıldığı vurgulandı. Küçük hakkında ise
Milli Savunma Bakanlığı’nın izin vermemesi nedeniyle herhangi bir adli soruşturma yürütülemediğinin anımsatıldığı dilekçede, 1999’da ÇHD’nin bu karara karşı başlattığı girişimden de sonuç alınamadığı kaydedildi.
ÇHD’nin idare mahkemesine açtığı davada, Genelkurmay’ın Küçük hakkındaki soruşturma raporunun içeriğinin mahkemece incelenmesine bile izin verilmediğinin anlatıldığı dilekçede, o dönemde ortaya atılan iddialara en azından şimdi açıklık getirilmesi gerektiği vurgulandı.
‘
Sami Hoştan’la 34 kez konuştu
Dilekçede, Küçük’le ilgili olarak araştırılması istenen bazı iddialar şöyle:
Küçük’ün
Abdullah Çatlı ile defalarca cep telefonu ile görüştüğü iddia edilmiş, bu iddiaların PTT telekom kayıtları ile sabit olduğu kamuoyuna yansımıştır.
Öldürülen kumarhaneler kralı Ömer Lütfi Topal’ın iş ortağı, Susurluk davası hükümlüsü Sami Hoştan ile Küçük’ün 34 kez cep telefonu ile görüştüğü saptanmıştır.
Susurluk’taki kazadan sonra Küçük’ün
Balıkesir Emniyet Müdürü Nihat Camadan’ı aradığı, “Ölen adam Çatlı, Sami Hoştan geliyor, cenazeyi ona verin” dediği basına yansımış, bu bilgi yalanlanmamıştır.
Milliyet