İstanbul 13. Ağır
Ceza Mahkemesi'ndeki
duruşmanın öğleden sonraki bölümünde
sanıklar ile
avukatlarının talepleri alındı. 16 aydan beri
tutuklu olduğunu ancak buna itirazı bulunmadığını belirten tutuklu sanık
Veli Küçük, şikayetleri olduğunu söyledi. Bu davaya "
Ergenekon" isminin kullanılmasından şikayetçi olan,
Genelkurmay ve ordunun bu davaya ilişkin sergilediği tutumun doğru olduğunu ifade eden Küçük, "Ben kimseden
destek ve
yardım almadım. Varsa bir suçum hesabını vereceğim. Ama ben de yanlışı yapanlardan
hesap soracağım. Kimse bana elini uzatmasın. Ben suçlu değilim" şeklinde konuştu.
Herşeyi öğrendiğini ama burada neden tutuklu olduğunu öğrenemediğini belirten Küçük, "Azrail ile anlaşmam yok ama ömrüm olduğu sürece bu haksızlığı yapanlarla uğraşacağım" dedi. Sanıkların yakalarında ya Türk Bayrağı yada
Atatürk rozeti olduğunu, bunun da davada tutuklamaya yeterli görüldüğünü belirten Küçük, tutuklanma sebebiyle ilgili olarak "ABD'nin
Ankara büyükelçisi, İs
mail Yıldız'a üç kez gitmiş. Beni
Veli Küçük ile tanıştır demiş. Ben
Güney Azerbaycan'ı karıştırırsam, güneyle birleşmesini sağlarsam ABD İran'a oturacak. Anladığım kadarıyla beni abartıyorlar. Tamam bütün Azeriler beni sever sayar ama benim o kadar gücüm yok. Ben tanışmayı kabul etmedim. '
Ortadoğu yerinde kalacak,
Türkiye parçalanmayacak' dedim diye suç işledim. Buradayım."
'BANA YÖNELİK SUİKAST GİRİŞİMLERİ VARDI'
İddianamede
PKK ve DHKP/C gibi örgütlerle ilişkisinin olduğunun belirtildiğini ifade eden Küçük, bu örgütlerce kendisine yönelik birçok suikast girişiminde bulunulduğunu, bunlardan birisinde de oğlunu kaybettiğini söyledi. İl
legal değil legal ticaret bile yapamadığını anlatan Küçük, çevresinin geniş olduğunu, bunun bir suç olmadığını belirtti.
Sanık Küçük, kendisine ulaşan bir tebligat üzerine kızı ve avukatı Zeynep Küçük ile 6
Mayıs 2009
Çarşamba günü
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na gittiğini ve Zirve
yayınevi cinayeti kapsamında
şüpheli konumunda ifade verdiğini söyledi.
Malatya Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla alınan ifadesinde Küçük'ün, konuyla bir alakasının bulunmadığını, olayın bir iftiradan ibaret olduğunu söylediği öğrenildi. Müşteki avukatlarının
Taraf Gazetesine iletilen ihbar e-postasını savcılığa bildirmesi üzerine Malatya Cumhuriyet Savcılığı'nın, Küçük'ü
soruşturmaya dahil ettiği ileri sürüldü. Avukat Zeynep Küçük, duruşma salonunun dışında yaptığı sözlü açıklamada müşteki avukatlarınca savcılığa verilen dilekçede bu e-postanın özetlendiğini ifade etti. Avukat Küçük, bu e-postanın özetlenmesine rağmen konuyu yetkili mercilere bildiren Taraf gazetesi yazı işleri müdürü Eray Özer'in, e-mail'i sildiklerini, aslı ya da fotokopisinin bulunmadığını söylediğini kaydetti. Bulunmayan bir e-mail üzerinden soruşturma açan Malatya Cumhuriyet Savcılığı hakkında
Hakim ve Savcılar Yüksek Heyetine başvuruda bulunacağını belirten avukat Küçük, Taraf gazetesi hakkında da yasal işlem başlatacaklarını ifade etti.
Yanlışlıkla silindiği ileri sürülen ve Eray Özer tarafından polise bildirilen e-mail içeriğinde, "Malatya'da çalışırken Mersin'e giden Martin Delange'nin yanına, Ergenekon örgütü yöneticisi olmak suçundan yargılanan Veli Küçük tarafından kendi adamları Levent Ercan Gelegen ve Abdullah Arıkan'ın Hıristiyanlık ve misyonerlik konusunda
izleme ve yönlendirme yapmak üzere yerleştirildiği, bu kişilerden Abdullah Arıkan'ın
JİTEM elemanı
astsubay olduğu" bilgisine yer verildiği görüldü. Yazının devamında, yapılan çalışmalar sonucunda İstanbul
emniyet Müdürlüğü'ne böyle bir ihbarın yapılmadığı,
Taraf Gazetesi Yazı işleri Müdür Eray Özer'in ifadesinde bahse konu ihbarın tamamen gerçek olduğu, ancak e-postanın silindiği, gönderen hakkında herhangi bir bilgisinin olmadığını söylediği kaydedildi.
Bu arada Veli Küçük, ilk kez ricada bulunduğunu belirterek eşi ile görüşmek istediğini söyledi. Daha sonra jandarmaların izin vermesi üzerine Veli Küçük, eşi Leyla Küçük'e sarılarak 44. evlilik yıldönümlerini kutladı.
Sevgi Erenerol da, tokalaştığı Leyla Küçük'ü
tebrik etti. (CİHAN)