Hükümet'in açığa aldığı
Balyoz sanığı Tüm
generaller
Halil Helvacıoğlu ve
Gürbüz Kaya ile Tuğamiral
Abdullah Gavremoğlu ilgili olarak
Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklamada şok bir gerçek ortaya çıktı.
Başbakanlık'ın,
terfi ve atamalarını yapmadığı Balyoz sanığı generalin 1
Eylül itibariyle
emekli olduğu için bu konuda yapılan işlemlerle ilgili belgelerin Genelkurmay'dan istediği belirlendi. Genelkurmay'ın resmi internet sitesinde duyurduğu 21 maddelik açıklamada,
generallerin terfi ve atamaları ile ilgili
Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne (
AYİM) yaptıkları başvuru ile ilgili hukuki süreç anlatıldı. Generallerin bir üst rütbeye terfi ettirilmeme işleminin AYİM tarafından yürütmesinin durdurulduğu, hükümetin buna yaptığı
itirazın da reddedildiği açıklamada belirtildi.
BAKANLIKLAR ARACILIĞIYLA İSTENDİ
Bunun üzerine Genelkurmay'ın Balyoz sanığı generaller için, 30
Ağustos 2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere terfi ve atama
kararnamelerini hazırladığı ve kararnameleri
Milli Savunma ve
İçişleri Bakanlığı'na 19
Ekim 2010 tarihinde gönderdiği açıklandı. Ancak,
Başbakanlık'tan gelen karşılık ise ilginç bir durumu gün yüzüne çıkardı. Başbakanlık, 21 Ekim 2010'da Milli Savunma ve İçişleri Bakanlığı aracılığıyla ilgili generaller hakkında emeklilik işlemlerine ilişkin belgelerin birer suretini Genelkurmay Başkanlığı'ndan istedi. Bu durum, Başbakanlık'ın generallerin resmi olarak emekli olduğu ve bu konuyla ilgili işlemlerin yapılmış olması gerektiği gerçeğini ortaya koydu. Ancak, Genelkurmay'dan Başbakanlık'a peş peşe gönderilen iki yazıda, generallerle ilgili hukuki süreç aktarılarak terfi ve atama kararnamelerinin işlem yapılmak üzere geri gönderildiği belirlendi.
FİİLİ DURUM OLUŞTURULDU
Paşaların emekliliği ile ilgili sosyal güvenlik uzmanları, çarpıcı bir tespitlerde bulundu. Uzmanlar,
Emekli Sandığı Kanunu gereği, bir üst rütbeye atanamayan ve bulunduğu rütbedeki yaş haddini dolduran komutanların, 1 Eylül itibariyle otomatik olarak emekliye sevk edilmesi gerektiğini vurgulayarak şu noktalara dikkat çekti:
"Ancak burada hukuki olmaktan çok fiili bir durumla emekliliğin önü alınmış. Zira Genelkurmay açıklamasının 16. maddesinde 19 Ekim 2010 tarihinde Mili Savunma ve İçişleri Bakanlığı'ndan 3 generalin "
30 Ağustos 2010 tarihinden geçerli olmak üzere" terfi ve atama kararnamelerinin imzalanması isteniyor. Aslında 1 Eylül'de emekli edilmesi gereken kişiler için, daha sonra ve geriye dönük olarak karar çıkartılıyor ve emeklilikleri engelleniyor. Mahkeme kararıyla fiili durum oluşturuluyor. Esasında 1 Eylül'de emekli olmuş kişiler için daha sonra 30 Ağustos itibariyle terfi kararı verilmesi mümkün değil."
EĞER DİRENİRLERSE...
3 generalin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi'ne yaptıkları itiraz kabul edilir ve bakanların
açığa alma kararı için de yürütmeyi durdurma kararı çıkarsa hükümet tepki verecek. Hükümet olası bir kararı uygulamadan, 3 generali de 3'lü kararname ile resen emekliye sevk edecek. Bu kararın çıkmasının ardından da Emekli Sandığı harekete geçerek generallerin emeklilik işlemini ivedilikle yerine getirecek. 3 generalin, bulunmuş oldukları rütbedeki sürelerini tamamladıkları hatta generallerden
Tümgeneral Halil Helvacıoğlu'nun 1 yıldır rütbesinde temditli olduğu belirtildi. Bu nedenle atama ve terfi işlemleri Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Mili
Savunma Bakanı tarafından imzalanmayan her 3 generalin, 1 Eylül itibariyle doğrudan emekli olması gerekiyor.
BİLEK GÜREŞİNİN NEDENİ ASKERİ YARGIDIR
Emekli askeri hakimler
Ümit Kardaş ve
Faik Tarımcıoğlu Genelkurmay'ın 3 general hakkında yaptığı açıklamayı değerlendirdi. Hükümet ile Genelkurmay arasında yaşanan
krizin ana sebebinin Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) olduğunu belirten
hukukçular , AYİM'in sorgulanması gerektiğini vurguladı.
Emekli Askeri
Hakim Ümit Kardaş, Genelkurmay açıklamasının
sivil irade ile Genelkurmay arasında bir bilek güreşi olduğunun göstergesi olduğunu söyledi. Açıklamada 17 ve 4. maddenin önemli olduğunu ifade eden Kardaş, generallerin vekaleten atanmasının
cumhurbaşkanının onayladığının ortaya çıktığını kaydetti. Kardaş, "Başbakanlık bunları emekli edelim demek istiyor. Bunu
Genelkurmay Başkanının
teklif etmesi lazım. Genelkurmay Başkanı çok ilginç 'AYİM'de
dava açıldı ve yürütmeyi durdurma kararı verildi. Bir de size bu 3 generalin terfi ve atama kararnamelerini gönderiyoruz. Bunları emekli yapın ne demek?' diyor. Normalde Başbakanının Genelkurmay Başkanı'nı emekli etmesi lazım. Asker emeklilik işlemlerini teklif etmediği zaman, siyasi otorite bir şey yapamıyor. Kriz çıkmış oluyor. AYİM yürütmeyi durdurma kararı verirse, komutanlar görevlerine dönecek. Yargısal süreci kullanarak asker kendi isteğini yerine getirmiş olacak. Burada AYİM'in varlığını tartışmak lazım."
ASKERİ VESAYETİN KİLİDİ
Emekli askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu da AYİM'de hakim sınıfından olmayan asker üyelerin bulunmasının, Anayasa'ya aykırı olduğunu ve hakim teminatı ilkesi ile çeliştiğini söyledi. AYİM'de üyelerin kendileri terfi ettirecek komutanlarına rağmen karar almalarının zor olduğu ifade eden Tarıımcıoğlu, "AYİM askeri
vesayet sitemini devam ettiren
kilit kurumdur" dedi. AYİM'iin zamanın ruhuna aykırı bir kurum haline geldiğini vurgulayan Tarımcıoğlu, "AYİM gibi bir kuruma gerek yok. Askeri
Yargıtay da tartışılmalı. Ancak AYİM öncelikli. Yeni anayasada mutlaka ele alınmalı" şeklinde konuştu. Hükümetin 3 generali açığa almasının ardından fazla seçeneğin kalmadığını belirten AYİM'den yürütmeyi durdurma kararı çıkması durumunda ya kararın uygulanacağını ya da paşaların emekli edileceğini ifade etti.
YENİ ANAYASA'DA AYİM OLMAYACAK
1971 öncesinde askerlerin idari davalarına diğer kamu kurumlarında olduğu gibi
Danıştay bakıyordu. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM)12 Mart'tan sonra darbeciler tarafından kuruldu. Anayasa'da yapılan değişiklikle AYİM'in Anayasal bir kurum olduğu tescilledi. Bu güne kadar verdiği tartışmalı kararlar, bünyesinde hakim sınıfından olmayan üyelerin bulunması, AYİM'i tartışmalı bir kurum haline getirdi. Bu durumun farkında olduklarını söyleyen hükümetin hukukçu kurmayları yeni Anayasa'da AYİM'e yer verilmeyeceğini ifade ediyor. AYİM'in kaldırılması ile askerler de 1971 öncesinde olduğu gibi tüm memurlar gibi Danıştay'a tabi olacak.
Balyoz sanığı 3
muvazzaf general açığa alınmıştı. Diğer 22
sanık generalin durumunun ne olacağı ise merak konusu: