AK Parti, Doğu ve Güney
doğu illerinde büyük bir oy patlaması yaptı.
Milli Eğitim Bakanı
Hüseyin Çelik, AK Parti'nin Doğu ve
Güneydoğu'da yaptığı oy patlamasının nedenlerini anlattı. Demokratikleşme paketinin Doğu ve Güneydoğu'da çok iyi algılandığını kaydeden Bakan Çelik, “Doğu Güneydoğu'lu devletin
şefkat elini yanağında hissetti” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Çelik sorularımızı şöyle cevapladı:
22 Temmuz seçimlerinde Doğu ve Güneydoğu'da önemli bir başarı sağladınız. Bu başarı nasıl geldi, tesadüfün payı var mı?
Doğu ve Güneydoğu'da 23 vilayet var. 5'inde DTP'li bağımsızlar birinci oldu, 18 vilayette AK Parti 1. partidir. AK Parti Doğu ve Güneydoğu'nun en başarılı partisidir. Bunun ayak sesleri mahalli seçimlerde gelmiştir. Van'da 20 belediye var, bunların 16'sı AK Parti'lidir. Van merkez dahil olmak üzere birçok belediye DEHAP'lıydı. 28
Mart sçimlerinde tersine döndü. Dolayısıyla bu aslında AK Parti'nin birinci parti olması bugün ortaya çıkmış birşey değil. Mahalli seçimlerle başlayan süreç genel seçimde
tescil edildi.
AK Parti başarısının altında yatan en önemli sebep nedir?
Bunun birkaç sebebi var. Bunun en çok önemsenmesi gereken sebebi siyasi sebeptir. AK Parti iktidara gelirken '
bölgesel, etnik ve dini milliyetçilik yapmayacağız' dedik. AK Parti '70 milyon insanın hepsi bölgesi ve etnik kökeni ne olursa olsun birinci
sınıf vatandaştır' dedi.
Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı olan herkese aynı gözle bakar. İnsanlar suçlu olmadıkları sürec
e devlet hukuk içersinde şefkatla muamele etmek mecburiyetindedir. Bu
mesaj iyi algılandı. Bizim getirdiğimiz bütün
demokratikleşme paketleri de aslında bu amaca
hizmet ediyordu. AK Parti döneminde fail-i meçhul
cinayet olmadı, işkencenin 'i' si olmadı. İnsanların şahsi kin ve garazlarından dolayı birbirlerini ihbar ederek '
terörist' diyerek içeriye attırması uygulaması AK Parti iktidarı döneminde olmadı. Gözaltı süreleri kısaltıldı.
Doğu ve Güneydoğu
halkı demokratikleşme adımlarını doğru mu algıladı?
Demokratikleşme paketi Doğu ve Güneydoğu'da çok iyi algılandı. 4.5 yıllık iktidarımızda en büyük yatırımıza demokrasiye yaptık. Demokrasiye yaptığımız yatırım olumlu
meyve verdi.
Devletin vatandaşa yaklaşım tarzı mı değişti?
Böyle olunca vatandaş bunu şöyle algıladı. Bu devlet şu veya bu sebebten dolayı benim zararımı tazmin ediyor. Bu devlet bana şefkatla muamele ediyor. Doğu Güneydoğu'lu devletin şefkat elini yanağında hissediyor. Devletin şefkat eli AK Parti vasıtasıyla kendisine uzandı. Doğu ve Güneydoğu insanı kendisinin önemsenmediğini, kendisinin kendi haline terkedildiğini hissediyordu. Devletin yatırımlarla yeteri kadar önemsemediğini, en temel insani yatırımlarda çok geri kaldığını düşünüyordu. Zaman zaman bununla ilgili olarak şikayetini yüksek sesle dille dile getiriyordu.
AK Parti Hükümeti döneminde Doğu ve Güneydoğu'nun
ekonomik sorunların çözümü için yapılanların etkisi yok mu?
Biz bu memleketin insanlarının bu ülkenin nimetlerinden adil şekilde yararlanmasını sağladık. 49 ili
teşvik kapsamına aldık. Bundan Doğu ve Güneydoğu'da çok yararlanan insan oldu. İstediğimiz oranda olmadı. Ama kesinlikle faydası oldu. KÖYDES Projesi ile birlikte önemli yatırımlar gitti. Nevşehir'de
asfalt oranı yüzde 80 iken Van'da stabilize yol bile yüzde 20 değildi. Şebekesi ve içme suyu olmayan köy kalmayacak. 4.5 katrilyon kaynak aktarıldı. Doğu ve Güneydoğu'da geri kalmışlık daha fazlaydı. Şanlıurfa'da bütün tarih boyunca yapılan derslik sayısı 4 bin civarında. Bizim yaptığımız ise 4.700 civarındadır. Bunu
Hakkari Ağrı, Muş için de ifade edebilirsiniz.
Sağlık Doğu ve Güneydoğu'da bir çileydi. Pratisyen, uzman hekim ve sağlık memuru açısından yüzde 200'lük artışlar sağlandı. Oralara uzman doktor ve pratisyen hekim gitti. Van'ın Başkele ilçesinde hiç uzman hekim yokken şimdi 6 uzman hekim var.
Yeşil kartlı artık eczanalerden ilacını alabiliyor. Bunlar insanların hayatlarında büyük devrim oldu. Devletin şefkat eli vatandaşını yanağına uzanırken bunu kastediyorum. “Devlet yine vardı ama AK Parti iktidarda değildi. Bugüne kadar gelenler bunu bize layık görmediler” diyorlar.
Hükümetin adımları halk tarafından doğru okundu mu?
Doğu ve Güneydoğu'da
siyasetin temelinde aşiretler var. Bu yapı değişiyor mu?
Vatandaşda şunu gördük. Yıllar yılı terörle anılır oldu. Vatandaş bu işten çok yoruldu ve bıktı. Siyaset normal değildi. AK Parti kurulmadana siyaset çok anormal zeminde yapılıyordu. Bir parti vardı sadece. Diğer partilerin aldığı oylar ise aşiret mensuplarına verilen oylardır.
CHP'de Van'da 12 bin oy aldı. Çünkü 1. sıradaki adayı aşiret reisidir. CHP CHP olarak seçime girseydi 2 bin oy alırdı. MHP 9 bin oy aldı, bu aşiret mensubuna verilen oylardır. AK Parti'de aşiret mensubu yoktu. 7. sıradaki
arkadaş aşiret mensubuydu. Diğer adaylar aşiret mensubu değildi. AK Parti aşiret anlayışıyla oy almadı. Klasik feodol anlayışa göre AK Parti'nin 5 milletvekili alması mucize olur.
Doğu ve Güneydoğu'da oylarınızın artmasında Baş
bakan Erdoğan'ın yaklaşımı önemli değil mi?
Başbakan kimsesizlerin kimsesi olarak görülüyor. Başbakan'ın pozitif enerjisi
yaşlı kadınından çocuklara kadar yansıyor. Eğer bir ilde kadınlar ve çocuklar ilgi gösteriyorsa o iş bitmiştir. 99'dan önce Doğu ve Güneydoğu'da nereye gitseniz kadınlar ve çocuklar
zafer işareti yapıyordu. Diyarbakır'a Başbakan'la gitiğimiz zaman kadınlar ve çocuklar balkonlardan sarkıyordu. Oylarımızın artmasındaki en önemli etken Başbakan Erdoğan'ın vatandaşa sıcak yaklaşımıdır.
YENİ ŞAFAK