Diyarbakır'da üniversite okuyan İstanbullu
Deniz Gökçenlik bir
rüya gördü.
Van'da bir evi, bir göçüğü gördü. İçeride yaşayan insanlarla birlikte... Ve sokağa çıkıp, daha önce hiç gitmediği Erciş'in yolunu tuttu. Sivil
savunma ekiplerine katıldı. Sokak
sokak aramaya başladı rüyasında gördüğü evi. Bulduğunda ise kötü bir haber aldı "Biz buraya girdik, kimse yoktu" dedi ekipler. Yılmadı, "
Allah aşkına girin. Ses duydum" diye üsteledi ve yeniden arama yapıldı. O aramanın ardından ekipler de ses duydu. Hemen çalışmalar başladı ve enkazın altından 35 saat sonra hamile bir kadın ve 2 çocuğu kurtarıldı.
Diyarbakır
Üniversitesi Kuaförlük bölümünü okuyan İstanbullu Deniz Gökçenlik, rüyasında Erciş ilçesinde bir binanın enkazını gördü. Hemen yola koyularak Erciş'e giden Gökçenlik, rüyasında gördüğü binayı bulduktan sonra binada çalışma yapılan iş makineleri durdurarak, enkazın altında hamile olan anne Derya, kızı elif ve oğlu Özer Coşkun'un canlı kurtulmasına vesile oldu.
Erciş'e otostop yaparak ulaşan Üniversite öğrencisi Deniz Gökçenlik, "Ben Diyarbakır'da öğrenciyim. Aslen İstanbulluyum. Dün
akşam Van'da çok büyük bir deprem olduğu haber aldım. Uyuyamadım, öğretmene haber verdim, ben Van'a gidiyorum diye. Van'da hiçbir tanıdığım yok, hiçbir arkadaşım yok. Van'a da ilk defa geliyorum. Hiçbir kuruluşa da üye değilim. Buraya geldim ve
sivil savunma ekiplerini buldum. Ben gönüllüyüm ve tamamen sivilim dedim. İstanbullu olduğumu, Diyarbakır'da okuduğumu ve çalışmalara katılmak istediğimi söyledim. Tamam dediler. Ben de maskemi taktım. Yukarıya enkaza çıkmama izin vermediler bayanım diye. Buna rağmen yine yukarı çıktım ve ilk sesi ben duydum. Aslında ben gelmeden gördüm buraya geldiğimi ve burada biri olduğunu. Birilerinin canlı çıktığını gördüm. O yüzden geldim buraya. Enkazda bulunan bir deliğe sivil savunma ekipleri, 9 sefer gidip gelmişler ama ses alamamışlar. Biz buraya girdik ve ümidi kestik dediler ama ben ısrar ettim. Allah aşkına girin lütfen dedim çünkü ses duydum, benim yanımda birisi daha vardı. O da sesi duydu. Sesimizi duyuyor musunuz diye birkaç kez bağırdık. Sonra diğerleri de gelen sesleri duydular. Orda ses geldiğine karar verildi ve ses
dinleme cihazı konuldu. Aşağıda birilerinin yaşadığına karar verildi. Bu yönden çalışmalar başladı. Daha sonra 3 kişi yaralı olarak kurtarıldı" diye konuştu.
Enkazda elinde kazma ve kürekle çalışan Deniz Gökçenlik, elindeki Kur'an-ı Kerim'i bir an olsun yanından ayırmadı.