İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile birlikte bir açıklama yapan Güler şöyle konuştu: "Pangaltı'da toplanılması mümkün değil. DİSK'in pangaltı'da yapacağı toplantı kanunsuz olur. Türk-İş, Hak-İş nerede toplanıyorsa onlar da orada buluşabilir. Türk-İş 500-600, Hak-İş bin kişiyle Taksim'e çıkacağını söyledi. Onlar da benzer sayıda gelebilir. Pangaltı'da toplanmaya asla izin vermeyeceğiz." DİSK Başkanı Süleyman Çelebi de teşkilatlarına gerekli çağrıda bulunduğunu, katılım konusunda Valinin sayı şartı getirmesini doğru bulmadıklarını belirterek " Biz çalışanlarımızın şiddete hiçbir şekilde müsade etmeyeceğine dair inancımız var. Bugün için yaşananları dikkate alarak yine de belli sayıda katılımda bulunacağız ama bize kimse kelle başı sayısı hesabını sormasın. Bundan sonraki 1 Mayıslarda Taksim'i doldurmaya kararlıyız" dedi. 1 MAYIS KUTLAMALARINA 80'İ AŞKIN SENDİKACI VE POLİTİKACI KATILACAK 1 Mayıs öncesi Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK),Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipler Birliği'nin katıldığı bir basın toplantısı düzenlendi.Toplantıda bir konuşma yapan DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, 1 Mayıs kutlamalarına aralarında Almanya, Fransa, İngiltere, Belçika, Hindistan, Filistin, ABD ve Japonya gibi birçok ülkeden sendikacıların katılacağını belirtti. 80'i aşkın sendikacı ve politikacının 1 Mayıs kutlamaları için Taksim meydanında olacağını belirten Çelebi, "Bu dayanışmayı çok anlamlı ve önemli buluyoruz"dedi. ÇELEBİ:" İDDİA VE ISRARLA TAKSİM'DE OLACAĞIMIZI İFADE ETTİK " 1 Mayıs 'ın Türkiye coğrafyasında bu yıl 100.yılının kutlanacağını kaydeden Çelebi, " Geçmişte bu mücadeleye katkı veren herkesin sorumluluğu üzerimizde"dedi. 30 yıllık bir mücadeleyi bugüne kadar yürüttüklerini dile getiren Çelebi, 1 Mayıs'ın tatil edilmesiyle ilgili konuda atılan adımı önemli bulduklarıını söyledi. Çelebi, "Bu mücadeleyi Türkiye emekçi sınıfı bedeller ödeyerek kazandı. 1977 Mayıs'ından bugüne gelene kadar hep mücadele verdik"dedi. Taksim'deki mücadelelerinin bir inatlaşma mücadelesi olmadığını dile getiren Çelebi, "Bugüne gelinceye kadar gerilim ortamından uzak bir süreci izlemeye çalıştık. Farklı değerlendirmelere rağmen, iddia ve ısrarla Taksim'de olacağımızı ifade ettik"dedi. "BUGÜN İSTERDİK Kİ DİĞER ÖRGÜTLERLE BİRLİKTE OLALIM " DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, 1 Mayıs ile ilgili sendikalar arasındaki görüş ayrılıklarına dikkat çekti. Çelebi, "Bugün isterdik ki diğer örgütlerle birlikte olalım. Sınıfın bu mücadelesinde zaman zaman ayrışmalar oluyor. Biz bir başka kopukluk yaratma niyetinde değiliz" dedi. Zaman zaman 1 Mayıs'ın özü, içeriği, yeri konusunda zik zaklar olduğunu belirten Çelebi, "Biz başından beri, 2007-2008 ve daha önceleri bu idealleri koymuş ve bedeller ödemiş örgütleriz. Bu dik duruşumuz dün vardı; bugün var, yarın da olacak"diye konuştu. Bugüne kadar Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Vali ile görüştüklerini ancak yürütülen ikili politikaların bu süreci engellediğini söyleyen Çelebi, "Başbakan inatlaşmanın en büyük yaklaşımını ortaya koydu"dedi. "BİZ ASLA GERGİNLİĞİN TARAFI OLMAYACAĞIZ " Çelebi ayrıca, 3 maddelik bir liste de sunarak, 1 Mayıs 'ta saat 10.00'da Pangaltı'da toplanacaklarını, makul bir sayı konusunda toplanmak istediklerini ve bu makul sayının diğer örgütlerle kıyaslanmaması gerektiğini kaydetti. " Sadece buradaki gibi 4 örgüt yokuz. Gelinen bu aşamayı önemli görüyoruz" diyen Çelebi, son sözlerinde önemli mesajlar da verdi. Çelebi, " Biz asla gerginliğin tarafı olmayacağız. En ufak bir şiddet içeren yaklaşımın içinde olmayacağız. Özüne uygun özgür bir ortamda Taksim'de olmak istiyoruz. " dedi. EVREN: TAKSİM DUYARLILIĞIMIZ 77 KATLİAMI VE DEVLETİN İNATLAŞMASINDAN KAYNAKLANMAKTADIR Daha sonra söz alan KESK Başkanı Sami Evren, 1 Mayıs'ın tatil olmasının yıllardır verdikleri mücadelenin bir kazanımı olduğunu belirtti. Bir alan tartışması içinde olmadıklarını söyleyen Evren, 1 Mayıs tartışmasının artık uluslararası bir tartışma konusu olduğunu belirtti. Taksim konusundaki duyarlılıklarının 1977 katliamı ve devletin inatlaşmasından kaynaklandığını dile getiren Sami Evren, "Devlet ben istediğimi yaparım; döverim diyemez. Demokratik devlet sendikaların talebini algılamak ve yerine getirmek zorundadır. Emekçileri yok sayarsanız o devlet demokratik devlet olamaz.1 Mayıs alanı Taksimdir"dedi. 4 konfederasyonun birlikte davranması halinde Taksim'in açılabileceğini söyleyen Evren, "Bu birliği sağlayamamamızın üzüntüsü içindeyiz"dedi. VALİDEN GAZ BOMBASI KULLANMAMA TAAHHÜTÜ Dün ve bugün İstanbul Valisi Muammer Güler ile görüşmelerini de değerlendiren Evren, görüşmelerde 1 Mayıs'ı Taksim'de kutlamak istediklerini bir kez daha ifade ettiklerini belirtti. Vali Güler'in de bazı konularda taahhüt verdiğini söyleyen Evren, "Kendisi de 1 Mayıs'ta kimseye gaz bombası atılmayacağını, şiddet uygulanmayacağını, geçen yılki görüntülerin ortaya çıkmayacağının taahhütünde bulundu" dedi. Diğer örgütlerin temsili düzeyde Taksim'e geleceklerinin ifade edilidiğini kaydeden Evren,70 örgütün temsiliyetine uygun bir şekilde Taksim meydanında olacaklarını da söyledi" Dünkü görüşmeye göre bir yumuşamanın olduğunu ifade edebilirim" diyen Evren, bu yaklaşımın sürmesi durumunda 1 Mayıs'ı sorunsuz kutlayacaklarını da ifade etti. MAKUL SAYI TARTIŞMASI KESK Başkanı Sami Evren daha sonra, İstanbul Valiliğiyle kendi aralarında kutlamalara katılacak sendikacı sayısında bir mutabakat olup olmadığı sorusunu cevapladı. Türk- İş ve Hak- İş'in gruplar halinde Taksim'e geleceğinin ifade edilidiğini söyleyen Evren, "Bizim makul sayımızın temsil ettiğimiz örgütlerin sayısıyla orantılı olduğunu söyleyebilirim. Bir rakam ifade etmek doğru değildir"dedi. " Makul oran nedir? " sorusunu yanıtlayan Çelebi ise, Taksim'e gelecek işçilerin sayısına bir sınırlama getirmek istemediklerini belirterek, "Katıldığımız oranda orada olacağız. Makul sayı dediğimiz şey herhalde anlaşılıyor. İlle de bize bir sayı ifade ettirmeyin. Yani birşeyi zorlamanın gereği yok" dedi. Valiliğin " Provakatif eylemler olabilir " yönündeki açıklamasını da değerlendiren Çelebi, "1 Mayıs öncesi bu tip söylemler yapılabilir. Birileri korkutulur ya da irkitilir. Bunları konuşarak, bunları yeniden hatırlatarak, toplumu ürkütmek , korkutmak doğru değil. "dedi.