Genelkurmay Başkanı
Org.neral
İlker Başbuğ'un dün ve önceki gün gerçekleştirilen “Bilgilendirme Toplantıları”na bazı
gazete ve televizyonların temsilcilerini çağırırken, aralarında Vakit'in de bulunduğu gazeteler ile bazı televizyon kanallarını davet etmemesine tepkiler sürüyor.
Org. Başbuğ'un
akreditasyon uygulamasında esas kriterlerin neler olduğu bilinmezken, ihtimaller merak ediliyor. Kamuoyunda şu ihtimaller üzerinde duruluyor:
GENELKURMAY BAŞKANI'NA ETEK GİYDİRMEK
Kartel medyası 28
Şubat öncesi
Genelkurmay Başkanlığı yapan
emekli Org. Doğan
Güreş Paşa'ya “etek” giydirmiş ve bu etik dışı fotomontaja sayfalarında yer vermişti. O tarihte TSK'nın başında bulunan ve bugün kendileri de emekli edilen
silah arkadaşları, Paşa'ya karşı takınılan bu iğrenç tavra hiç seslerini çıkarmamış ve görmezden gelmişlerdi. Org. Başbuğ, o gün bu hakareti yapanları akredite kabul edip, toplantıya çağırmakta hiçbir sakınca görmedi.
GAZETEDE TERÖRİST İLANI VERMEK
Cumhuriyet gazetesi, 21
Ağustos tarihli sayısında ölen DHKP/C
terör örgütünün elebaşısı Dursun
Karataş'ın taziye teşekkürünü yayınladı. Terörist Karataş, Yarbay Ata Burcu, emekli
Orgeneral Hulusi Sayın, emekli Oramiral Kemal Kayacan süikastleri gibi pek çok kanlı eylemi gerçekleştirmişti. Cumhuriyet gazetesinin, aralarında çok sayıda generalin de bulunduğu onlarca kişinin katili olan DHKP/C
terör örgütü lideri Karataş'ın
ölüm ilanını yayınlaması, bir tek
teröristin ailesini memnun ederken, özellikle şehit ailelerinin büyük tepkisini çekmişti.
GENELKURMAY BAŞKANI'NIN LANETLEDİĞİ ADAM OLMAK
23
Mayıs 2003 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Mustafa
Balbay imzalı “Genç Subaylar Rahatsız” haberi yer aldı. Haberde dönemin
Genelkurmay Başkanı Orgeneral
Hilmi Özkök'ün
Başbakan Erdoğan'ı “Bazı AKP milletvekilleri orduyu yıpratmak isteyenleri cesaretlendiriyor, huzursuz ve rahatsızız” diye uyardığı ileri sürülüyordu. Genelkurmay Başkanı Özkök, “Genç Subaylar Rahatsız” şeklindeki yalan haberinden ötürü Balbay'ı “lanetlemiş”ti. Genelkurmay Başkanı'nın “lanetlediği” gazeteci olan Balbay, önceki günkü TSK Toplantısı'nda başköşedeydi. Genelkurmay Başkanı tarafından alenen ve resmen "mel'un" (lanetli) olarak nitelendirilen bir ismin da çağrılması çok manidar bulundu.
PORNOCULUKTAN SABIKALI OLMAK
Genelkurmay toplantısına davet edilen “gazetecilerden” önemli bir bölümünü Doğan
Medya Grubu mensupları oluşturdu.
Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni
Ertuğrul Özkök,
Milliyet Ankara Temsilcisi
Fikret Bila,
Radikal Ankara Temsilcisi
Murat Yetkin, bunlardan sadece birkaçı.
Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Aydın Doğan, “porno yayın yapmak”tan mahkûm olmuştu.
Bakırköy 2. Asliye
Ceza Mahkemesi, Adın Doğan'ın sahibi olduğu Tempo Dergisi'ni, “akla hayale gelmez cinsi sapıklıklar görüntüleyen fotoğraflar” yayımlamaktan mahkûm etmiş ve ceza Aydın Doğan'ın siciline geçmişti. Doğan'ın gazetelerinden Milliyet de 7
Nisan 2001 tarihli sayısında "müstehcen film" pazarladığı için
Sanayi Bakanlığı tarafından 180 milyar lira ceza ödemeye mahkûm edilmişti.
TERÖR ÖRGÜTÜ SANIĞI OLMAK
Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasına bazı gazetecilerin de adları karıştı. Bunların başında Cumhuriyet gazetesinin imtiyaz sahibi
İlhan Selçuk ile Ankara Temsilcisi
Mustafa Balbay ve
Çukurova Grubu gazetelerinden Tercüman'ın Genel Yayın Yönetmeni
Ufuk Büyükçelebi geliyor. Genelkurmay'daki önceki günkü “Bilgilendirme Toplantısı”na, şu an Ergenekon'un tutuksuz sanıkları olan bu isimler de davet edildiler…
“ORDU, TESTİYİ KIRANLARI MÜKÂFATLANDIRDI”
Türkiye Yazarlar Birliği Müdürü Ahmet Fidan ise şunları söyledi: “Türkiye'de kimse, vatandaşlar ve kurumlar arasında ayrım yapma hakkı ve lüksüne sahip değildir. Görüşe göre ayrım yapılıyorsa, bu başta
Anayasa ve kanunlara aykırıdır. Yetki ve makamı temsil eden kişiler en geniş perspektiften bakmalı. Genelkurmay Başkanlığı'nın akredite ayrımının devam etmesi asla kabul edilemez. Bunun kısa sürede düzeltilmesini arzu ediyoruz. Özellikle Ergenekon gibi defolu insanların hüsnü kabul görmesi, toplumu incitmektedir. Genelkurmay, akredite ayrımı ile testiyi getiren ile testiyi kıranı eşit tutmak, hatta testiyi kıranı daha fazla mükafatlandırmaktadır. Bu anlayış, ‘kötü de olsa bizdendir' yorumunu çağrıştırıyor. Genelkurmay'ın, kendisine de tavır koyan bir zihniyeti mükafatlandırmasını asla kabul etmiyoruz. Ergenekoncuların kimliği ve kime
hizmet ettikleri ortadadır. Bu davetleri kamuoyu sorgulamaktadır.”
VAKİT