Bursa’nın Mudanya İlçesi’nde, 14 yaşındaki B.Ç.’ye ‘cinsel istismar’da bulunduğu iddiası ile gözaltına alınıp
nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak hapse koyulan yazar
Hüseyin Üzmez hakkında
köşe yazısı yazdığı
Vakit Gazetesi'nden açıklama yapıldı.
Gazetenin yayın kurulundan yapılan açıklamada, Hüseyin Üzmez'in gözaltına alındığı günden beri, Üzmez'in şahsında Vakit Gazetesi ve tüm mütediyyin insanları
hedef alan karalama
kampanyaları ve maksatlı yayınların yapıldığı belirtilirken, "Ne yanlışa sahip çıkar, ne de komploya
boyun eğeriz" denildi.
Aydın Doğan medyasını hedef alan Vakit'in açıklamasında, "Böyle bir suç işlendiğinde; ölçümüz, Peygamber
Efendimiz Hz.
Muhammed’in (sav); “Hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa, elini keserim” şeklindeki ilkesidir." denilirlen, işlendiği iddia edilen
eylemin Hüseyin Üzmez'in "şahsi suçu" olduğu, Vakit Gazetesi ile hiçbir ilgisinin bulunmadığının altı çizildi.
İşte Vakit'in yaptığı açıklama:
NE YANLIŞA SAHİP ÇIKAR,
NE DE KOMPLOYA BOYUN EĞERİZ
26
Nisan’dan bu yana, Hüseyin Üzmez’in şahsında Vakit Gazetesi ve Vakit Gazetesi’nin şahsında tüm mütedeyyin insanları karalama maksatlı yayınlar herkesin malumudur.
Vakit Yayın Kurulu olarak, bu vesile ile şu hususları kamuoyuna duyurmayı bir borç bilmekteyiz.
Görsel ve yazılı medya, Hüseyin Üzmez üzerinden Vakit Gazetesi ve hatta tüm mütedeyyin insanları suçlayıcı yayınlara devam etmektedir.
ÖRNEK; PEYGAMBER EFENDİMİZ
Üzmez’in suçu henüz kesinlik kazanmamıştır... Buna rağmen, biz bu fiili tasvip etmediğimizi defalarca deklâre ettik... Böyle bir suç işlendiğinde; ölçümüz,
Peygamber Efendimiz Hz.Muhammed’in (sav); “Hırsızlık yapan kızım Fatıma da olsa, elini keserim” şeklindeki ilkesidir. Eylem tasvip edilmediği müddetçe; “fail”in yakınlarının ve çalıştığı kurumun o eylemden sorumlu tutulması mümkün olamaz!..
SUÇ KİMİNSEE SUÇLU ODUR
Evrensel hukukta, “suçun şahsiliği” ilkesi esastır. “Fail” kim ise, “eylem” sebebiyle sadece o suçlanabilir ve o cezalandırılabilir.
Eylemin; HüseyinÜzmez’e, “şahsi suç” olarak atfedilen bir “iddia” olduğu, Vakit Gazetesi ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı ortadadır!.. Buna rağmen; ısrarla “Vakit Gazetesi”nin ve mütedeyyin insanların suçlanmaya kalkışılması, olayın “maksatlı” olduğu tezini güçlendirmektedir.
ADI KÖTÜYE ÇIKMIŞ KADIN!
Şu ana kadar Hüseyin Üzmez aleyhine
delil olarak
küçük kızın
karakol beyanlarından başka bir bilgi yoktur. Bu kız da; “adı kötüye çıkmış bir kadın”la dolaştığı için, olaydan iki gün önce babasından “dayak” yiyen ve bu sebeple karakolluk olan bir kızdır. Dolayısıyla o kızın beyanlarının ne derece sıhhatli olduğu şüphelidir.
Kaldı ki; adı geçen kızın, tutuklama sonrasında kendi öz babasına ve teyzesine, olayın gerçek olmadığını açıkladığı tarafımızca bilinmektedir.
ALNIMIZ AK BAŞIMIZ DİK
Tüm bu süreç sonrasında, Hüseyin Üzmez hakkındaki iddiaların, tüm yönleriyle açıklığa kavuşmasını bekliyor, Vakit Gazetesi olarak da; alnımızın ak, başımızın dik olduğunu tekraren kamuoyuna duyuruyoruz..
Biz; duruşunu, güvenilirliğini tüm kamuoyu nezdinde ispat etmiş bir
gazeteyiz.
VAKİT'E SALDIRANLARA NE KADAR GÜVENİLİR?
Peki; Üzmez üzerinden Vakit Gazetesi’ne saldıranlara ne derece güvenilir?
Onlar; “porno” yayından kesinleşmiş mahkûmiyeti olan “sabıkalı bir patron”un, halen emrinde çalışan gazeteciler (!) değil midir?
Onlar; Etibank’ı hortumlayıp, bir şekilde kendilerini çete suçundan sıyırıp, bir başka patronun kontrolünde yayınlarına devam eden gazeteciler (!) değil midir?
Onlar; patronlarının “
banka hortumu”na sessiz kalan, fakir fukaranın üzerine milyarlarca dolarlık borç yıkan, hatta patronları tutuklandıktan sonra bile, ona
destek yazıları yazan, destek haberleri yapan gazeteciler (!) değil midir?
ONLAR; TRT'Yİ DOLANDIRANLAR
Onlar; TRT’yi dolandırma suçundan yargılanıp mahkûm olan, basın kartı hamili sözde gazeteciler değil midir?
Eşi dışında bir kadın ile
yatak sahneleri internet sitelerinde halen yayında olan, üstelik o görüntülerdeki “sadistçe” fiilleri apaçık ortada iken, bu sadistleri
ana haber bülteni sunması için büyük
transfer bedelleri ile kanallarına getirenler, onlara program yaptıranlar kimdir?
Toplumun ahlâkını bozmak için özellikle sübvanse edilen; kağıt bedelinin bile altındaki bir fiyatla satılan
ucuz gazetelerinde “Aldatan kadınlar” başlıkları ile tam sayfa “zina dizi yazıları” yapanlar kimdir?
ARKA SAYFA GÜZELİ PAZARLAYANLAR KİM?
Çıplak kadın fotoğraflarını “arka sayfa güzeli” adı altında pazarlayanlar kimdir?
Zina suç olmasın diye kampanya başlatıp, “hayvanlar gibi özgürce sevişmek” isteyenler kimlerdir?..
Devletin anayasal düzenini değiştirme suçundan gözaltına alınıp, 83 yaşında olması dolayısıyla, 15 günde bir
imza verme şartı ile salıverilen ve bu suç sebebi ile yurtdışına çıkışı yasaklanan başyazarlarına, bu suçlamadan aklanmadan başköşelerini açanlar onlar değil midir?
Çete sanığı başyazarlarını; tebriklerle, kutlamalarla, alkışlarla göklere çıkaranlar onlar değil midir?
VAKİT FARKI BUDUR
Bizim ölçümüz, “fasıklardan gelen habere itibar etmemek”tir. Bu ölçü gereğince; biz ortalığa saçılan haberlere ihtiyatla yaklaşacak ve olayın tamamen açıklığa kavuşmasını bekleyeceğiz.
“İddia”lardan bu yana HüseyinÜzmez’in tek bir yazısı bu gazetede yayınlanmamıştır.
Ama sadece Üzmez’i değil, onun üzerinden topyekûn bir camiayı suçlayanlar, “pornodan mahkûm olan patron”un emrinde, halen yazı yazmaya, gazetecilik (!) yapmaya devam etmektedirler.
İşte Vakit’in farkı budur.
Vakit; henüz netleşmiş bir durum olmamasına rağmen, Hüseyin Üzmez aklanıncaya kadar onun yazılarına ara vermiş ve suçu sabit görüldüğünde “yollarını ayıracağını” deklâre etmişken, onlar hortumcuların kontrolünde gazete çıkarmaya devam etmekte hiçbir beis görmemektedir.
Vakit, bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da “inananların yüzakı” olma misyonunu sürdürecektir.
İnananların gören gözü, işiten kulağı, haykıran sesi olmaya devam edecektir.
Bomba koydurarak, kaleşnikofla taratarak, çete reisine
iftira ettirerek, 28
Şubat sürecinde 400 polisle
baskın yaptırarak susturulmak istenen sesimiz,
Allah’ın izniyle bundan sonra da gür bir şekilde çıkmaya devam edecektir.
Hiç kimsenin yanlışına sahip çıkmayacak, ancak komplolara da boyun eğmeyeceğiz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur."