Mesut Ülker, medyaya darbe operasyonunun bir çatışmadan ziyade saldırı olduğunu dile getirerek, yaşananlar karşısında Türkiye’nin Batı ülkeler karşısında git gide daha da itibarsızlaştığını ve serseri devletler kategorisine girdiğini söyledi.
Tahşiyecilerle ilgili olarak Ülker, birilerinin kendi yazdıkları senaryoyu oynatmak üzere, insanlara rol verdiğini ancak bütün bunların ülkenin bekasını çok ciddi tehlikeye soktuğunu belirtti.
İŞTE MESUT ÜLKER’İN O AÇIKLAMALARI:
MEDYAYA DARBE OPERASYONU BİR SALDIRIDIR
Medyaya darbe operasyonunu, bir köşe yazısından, bir film senaryosundan ziyade büyük resimde bir çatışmanın da ötesinde bir saldırı olarak görüyorum. Hukuka, özgürlüğe bir saldırı olarak görüyorum. Anayasayı askıya alarak bir güven darbesine sebep olan bir anlayışla, hakkı savunan bir anlayışın karşı karşıya kaldığı durum olarak algılıyorum. Türkiye bu filmi çok seyretti. Bundan hiçbir şey çıkmaz.
HALKIN SORGULAMA YAPMASI İÇİN BİR FIRSAT OLABİLİR
Dünyadan da bu olaya bakıldığında Türkiye’nin her geçen gün bu konuda yerinin aşağılara gittiğini görüyorum. Dolayısıyla bu süreci ben Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda halkın biraz daha bu konulara ilgi duyması açısından önemli bir olay olarak görüyorum. Bunun sonrasında halkın kendi durumunu sorgularken belki sadece günlük olayların dışında da geleceklerine ilişkin olarak, kendilerinin de bu tarz olaylarla karşılaşabileceklerine ilişkin sorgulama yapmaları gerektiğini düşünüyorum. Ama şu ana baktığımızda halkımızın bu konulara ilgisinin çok yeterli olmadığını görüyorum.
TÜRKİYE BİR DARBE DÖNEMİ YAŞAMAKTADIR
Tahşiyecilere yapılan operasyonda dönemin valisinin, emniyet müdürünün, içişleri bakanının da sorumluluğu var. Aradaki sorumlulukları olan 7-8 kademeyi hiç görmezden gelerek, en alt kademedekileri sorumlu tutup, onları cezalandırırsanız bırakın hukukla, vicdanla, bir kere adaletin ötesinde kanuni sorumlulukları var.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın bu konuda hükümet yetkililerine bildirilerim var. Bu noktada belirli düşünce ve anlayıştaki insanları yok etme, onların sularını kesme, onların oksijenlerini vermeme anlamında, farklı düşünen insanların asla varlıklarını kabul etmeme yönünde o kadar çok olay çıkar ki, ülke tamamen bir kaosa doğru gider. Türkiye şu anda bir darbeyle yönetilmektedir. Tamamen farklı düşünenlerin sesinin, soluğunun çıkartılmayacağı bir darbe dönemi yaşanmaktadır.
TÜRKİYE SERSERİ DEVLETLER KATEGORİSİNE GİRMİŞTİR
Türkiye artık ‘Serseri Devletler’ kategorisine girecek kadar, serseri Devlet kavramında şu vardır; ne zaman, nerede, ne yapacağı belli olmayan bir ülkeye doğru gidiyoruz. Serseri devletler kategorisine doğru süratli bir şekilde ilerliyoruz.
BATILI ÜLKELER KÜÇÜK DİLLERİNİ YUTUYOR
Tahşiyelerinden bahsetmek, bunlarla ilgili haber oluşturmak.. Batılı ülkeler, demokrasisi gelişmiş ülkeler bu süreçlerde bir kere özgür basın ve özgür medyanın bu tarz uygulamaları zaten onların görevleri olarak bilirler. Dolayısıyla Batı ülkelerinin bu konuda küçük dillerini yuttuğunu söyleyebiliriz. Ama bütün bunlar hakikaten Türkiye’ye çok zarar veren şeyler. Türkiye’nin evrensel kurumlar nezdindeki değerini her geçen gün itibarsızlaştıran olaylar olarak görüyorum.
MEDYAYA DARBE OPERASYONU TAHŞİYECİLER BAHANE EDİLEREK RÖVANŞİST DUYGULARLA YAPILDI
Özellikle bu Tahşiyeciler denen gruba yapılan operasyonlara baktığımızda yine devletin idari ve adli kolluk güçleriyle birlikte hukuki süreçlerin işletildiği bir mekanizmanın sonuçlarını medya ve basını ele geçirmeden bir medet umarak bunu bir rövanşist anlayışla bir yerlere mesaj verme anlamında torbadan çıkartarak, cımbızlayarak basın ve medya mensuplarına bu tarz operasyonlar yapmanın komik ve gülünç olduğunu Batı dünyası çok rahatlıkla görüyor.
TÜRKİYE ARTIK HİÇBİR MASADA YOK
Ortadoğu’daki hiçbir masada artık Türkiye yok, Batı dünyasındaki evrensel ve ekonomik kurullarla ilgili olarak Türkiye’yi artık her geçen gün itibarsızlaştıran bir süreci yaşıyoruz. Türk Amerikan ilişkilerine baktığımızda, ki yalnızca bununla kalmayacaktır, NATO başta olmak üzere Birleşmiş Milletler’deki ülkelerin standart ve seviyelerine baktığımızda, bu konuda Türkiye’nin çok ciddi bir girdap içerisinde olduğunu görüyoruz.
İNSANLARA ROL VEREREK KENDİ YAZDIKLARI SENARYOYU OYNATIYORLAR
(Tahşiyecilerle ilgili olarak) Şu an birileri darbe yaparak Anayasa ve Anaysaya bağlı çıkmış olan bütün kanunları ayaklar altına alarak kendilerinin yazdıkları senaryoyu oynatmak üzere insanlara rol vererek bu rollerini de birileri üzerinden bu konuda Türkiye’nin gerçekten bekası anlamında çok ciddi tehlikeye girecek şeklinde bir süreci oynatıyorlar. Bülent Arınç’ın ‘Bir soruşturma açılması yönünde kendilerine soruldu’ şeklindeki ifadelerine, cevahiri kurtarmaya ilişkin, toplumun aklını karıştırmaya ilişkin, yapılanları temize çıkarmaya ilişkin bir ifade serisi olarak bakmak lazım.
(Aktifhaber)