Taraf gazetesi yazarı Prof. Dr. Cengiz Aktar, mütedeyyin insanların istedikleri gibi dinlerini özgürce yaşadıklarını ifade ederek, bu maneviyatın yanında muazzam bir çürümüşlük olduğunu vurguladı.
Aktar, 2. Meşrutiyet'le iktidara gelen yapıyla AKP'nin birbirine çok benzediğini ifade ederek, 2002 - 2006 arasında iktidarın dünyanın işini yaptığını ancak 2010 referandumundan sonra işin tamamen tersine döndüğünü kaydederek, "AKP dünyanın işini yaptı. Sezar’ın hakkına Sezar’a verelim. 2002 ile 2006 arasında, ama ondan sonra özellikle 2010 referandumundan sonra iş tamamen tersine döndü ve bugün aynı Jön Türklerin iktidarını, hele hele 1909 darbesi sonrasındaki artık o askeri kanadın İttihat ve Terakki’nin işi ele aldığı sert ceberut, devletçi, aşırı milliyetçi, muhalefeti düşman addeden, hiçbir şekilde kendine yapılan itirazları kabul etmeyen, ceberut bir iktidar var. AKP döneminde toplumda muazzam bir çürümüşlük ve vicdansızlık görüyorum" ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhuriyet tarihinde, son 10 yılda maneviyatın bu kadar gündemde olduğu bir dönemin yaşanmadığına vurgu yapan Aktar, Maneviyattan mütedeyyinlerin 2. Mahmut’tan bu yana kamusal alanda yasaklı olan dini, artık istedikleri gibi yaşadıklarını dile getirerek, çok önemli bir tespit yaptı.
"MUAZZAM BİR ÇÜRÜMÜŞLÜK GÖRÜYORUM EL İNSAF!"
"Bu maneviyatın karşılığında bugün en az onun kadar yani o ayarda bir çürümüşlük görüyorum." diyen Aktar, şu ifadelere yer verdi:
"Muazzam bir vicdansızlıkla yapılan herşeyin komplo olduğunu söyleyebiliyorlar. Mesela şu olup bitenlerden sonra insanlar twitler atıyorlar yazıp çiziyorlar bunu komplo olduğunu söyleyebiliyorlar, bunu tamamen AKP iktidarına karşı olduğunu söylüyorlar. Burada 300 küsur insan ölmüş, herkes kan ağlıyor."
Daha önce de Zekeriyaköy'deki bir çocuğun kaybolmasıyla ilgili olayında bu şekilde komplo olarak dile getirildiğini kaydeden Aktar, "Zekeriyaköy’de küçük bir çocuk kayboldu geçenlerde aradılar aradılar. O sırada bazıları twit attı, bu gezinin yıl dönümü yaklaşıyor, babası da zaten aleviymiş, bu masus komplodur, o çocuğu masus kaybettirdiler dediler. Bu çürümüşlüktür. Artık bu bizi, siyaset bilimcilerini aşan bir şey. Bu toplum psikologlarının mesesi artık. Yine geçen seneki kepazeliklerden sonra amam aman borsayı etkilemedi değil mi diye laf işittik. El insaf minel vicdan " şeklinde konuştu.
