Bediüzzaman’ı, vefatından iki ay önce Eskişehir’de ikamet ettiği evde asker üniformasıyla ziyaret eden asker emeklisi Güler’in dua defterinde, 5 binden fazla kişinin ismi bulunuyordu. Güler’in dua defterinde siyasetçisinden gazetecisine, askerinden öğretmenine, çöpçüsünden iş adamına kadar her meslekten kişiler vardı. Güler, bu kişiler için “Ya Rabbi defterime dua etmek maksadıyla yazdığım isim sahiplerini Sen benden daha iyi biliyorsun. Onların kalplerini, kendilerine yönelt. Kalplerine sevgi aşıla. Onları sevdiğin kullar arasına kat.” diye dua ediyordu.
Bu sabah saatlerinde Odunpazarı ilçesi Yenikent Mahallesi’ndeki evde hayatını kaybeden Güler için ikindi namazı sonrası Yenikent Camii’nde cenaze töreni düzenlenecek. Güler, daha sonra Asri Mezarlık'ta toprağa verilecek.
Güler, 1953 yılında Risale-i Nurlarla, 1960’ta da bu eserlerin müellifi ile tanışma fırsatı bulmuş. O dönem TSK’da görev yapan Güler, Bediüzzaman Said Nursi’yi ölümünden iki ay önce Odunpazarı’ndaki evde ziyaret edip hayır duasını almış. Güler, Bediüzzaman’ın ziyarette ‘Kitaplarımı okuyun, bütün gerçekler orada var.’ sözleri üzerine, risaleleri o gün bugündür elinden bırakmıyordu. Güler, bir yıl önce yaptığı açıklamada, Bediüzzaman ile tanışmasını gözyaşları içerisinde şöyle anlatmıştı:
“Akoğlan Camii’nden çıkarken Bediüzzaman’ın Odunpazarı semtinde kaldığını öğrendim. Hemen görüşmeye gittim. Beni karşılayan Zübeyir Gündüzalp Bey’e astsubay olduğumu ve Bediüzzaman ile görüşmek için geldiğimi söyledim. Zübeyir Bey beni kapıdan içeriye aldı. Durumu Bediüzzaman’a iletti ve bana, ‘Üstad çok hasta olmasına rağmen sizi ordu namına kabul ediyor.’ dedi. İçeriye girdim, Üstad’ı ilk görüşümdü. Çok hasta olduğu belliydi. Hemen elini öptüm. Biraz konuştuk, çok etkilendim. Üstad bana, ‘Kitaplarımı okuyun, bütün hakikatler onların içindedir.’ dedi. O gün Üstad’ı son görüşüm oldu. Görüşmemizden yaklaşık iki ay sonra da Üstad, Urfa’da vefat etti.”