Anayasa paketine '
Hayır' demek için hiçbir gerekçe olmadığı düşüncesinde. Çetin, çevresindeki 'hayır' demeyi düşünen aydınların hiçbirinden gerekçeleri konusunda tatmin edici
cevap alamamış. "Bu korkunç bir ideolojik cehennemdir." diyor.
Demokratik
açılım sürecine verdiği katkıyla öne çıkan
Yönetmen Sinan Çetin, anayasa değişikliğine de
destek veriyor. 12
Eylül referandumunda '
evet' oyu kullanacağını açıklayan Çetin, 'hayır' demeyi düşünen kesimlere yönelik de ilginç tespitler yapıyor. "Rastladığım bütün aydınlara soruyorum, 'hayır' diyenlerden tek bir tatmin edici cevap alamadım." derken
12 Eylül'de en büyük zararı Türk aydınının gördüğüne işaret ediyor. Bazı kesimlerin referandumda 'evet' oyu vermeleri halinde bunun AK Parti'ye yarayacağı yönünde düşünceler olduğuna dikkat çeken Çetin, "Bu korkunç bir ideolojik cehennemdir." nitelemesinde bulunuyor. Bu kişileri de 'tribünlere güzel hareketler yapan ama gol atmayı hiç düşünmeyen gösteriş meraklısı kötü futbolculara' benzetiyor. Ünlü yönetmen, "Bu bir kolektif aymazlık, davranış bozukluğudur. Velev ki oylar AK Parti'ye gitse ne olacak? Beğenirsem bir dahaki seçimde oy atarım, beğenmezsem atmam. Referandumda 'evet' oyu veren, isterse seçimlerde 'hayır' oyu verir. Sonuçta iki kere
oy kullanma hakkı var." ifadelerini kullanıyor.
Sinan Çetin, demokratik çıkışlarıyla ön plana çıkan bir yönetmen. İki ağabeyi 12 Eylül
darbe döneminde hapse düşüp işkenceler görmüş, kendisi de gözaltına alınmış. O yıllar onun için adeta bir korku filmi gibi geçmiş. "12 Eylül benim için korkunun zamanıdır. Sokaklarda, parklarda evlerde her an kollarımıza bir
kelepçe vurulacak, korkunç işkencelerin olduğu odalara tıkılacağız korkusuyla yaşanan anların bütünüdür. 1980 can dostlarımın yıllarca hapiste yatıp, bir
deri bir
kemik çıktığı, büyük bir korkunun topluma hakim olduğu, rezalet ve iğrenç bir dönemdir." diye özetliyor. İki ağabeyinin de suçsuz yere yıllarca işkence gördüğünü anlatırken, "Dünyanın en
şeker insanı siyasi işlerle hiçbir ilgisi olmayan
Gümrük Muhafaza Müdürlüğü'nde çalışan ağabeyimi bile hapse attılar. Andımızı öğretmek için o askerlerin yaptığı işkenceler
akıl almaz." diyor. Darbelerin toplumda kapanması zor, derin yaralar açtığının altını çizen yönetmen, "Darbe yapan generallerin Türk milletini askerlikten soğutma suçundan yargılanması gerekir." yorumu yapıyor. Belki de bu nedenle referandumda 'hayır' denmesine bir anlam veremiyor. "Anayasa değişikliğinin yetersiz bulunmasına itirazım yok." diyen Çetin, "Fakat yetersiz olsa bile darbe olmasını engelleyecek bir kanuna 'hayır' deme gerekçelerini de anlamıyorum." diye ekliyor. Bunu 'ideolojik
körlük' olarak nitelerken kendi 'evet' oyunun gerekçelerini şöyle açıklıyor: "Devletin seçilmişler tarafından yönetilmesini sağlamak, atanmışların seçilmişlerin iş yapmasını engellemek için anayasanın arkasına saklanmasını engellemek ve bir daha darbe olmamasını garanti altına almak adına atılacak her adıma evet diyorum."