Sizleri üniversite sıralarında görmek istemiyorum ama partime girip aktif
siyaset yapmanızda sakınca görmüyorum.
Öyle ya, üniversitelerde
kıyafet serbestisi sağlamayı öngören anayasa değişikliğini
Anayasa Mahkemesi'ne götürüp iptal ettiren
Baykal.
Çankaya'ya eşi başörtülü bir
aday çıkmasın diye "367 şartını ortaya atan" ve bu konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götüren yine Baykal. Amacına ulaşamayınca Çankaya Köşkü'ne boykot başlatan da aynı Baykal.
Yani bugüne kadar ki çizgide kadınların
giyimiyle çok yakından ilgili. Başörtüsüne karşı kesin bir tavrı var.
Ancak
seçim zamanı geldiğinden mi, MHP lideri Bahçeli'nin giderek her konuda yumuşayan yaklaşımından etkilendiğinden mi bilinmez, başörtülüleri bırakın çarşaflı kadınlara kucak açtı.
Bu gelişmeyi değerlendirirken de, Milliyet'ten Fikret Bila'ya "Biz kadınlarımızın giyim kuşamıyla ilgili değiliz. Örtülü kadınlarımız zincirlerini kırıyor" dedi.
Kadınların giyim kuşamıyla ilgili değilseniz, başörtülü kızların üniversiteye girişini serbest bırakması bile tartışmalı bir anayasa değişikliğini neden Anayasa Mahkemesi'ne götürdünüz?
Siz başörtülü kızların zincirini yüksek
öğretim hakkını engelleyerek, evde oturmaya mahkûm ederek mi kırıyorsunuz?
Peki, siyasetin en temel öğesi ilke nerede?
Kendilerini muhafazakâr olarak değil de "mutaassıp" olarak tanımlayan insanlarla
işbirliği yapmaktan imtina etmemeniz ne anlama geliyor?
Normal koşullarda bir siyasi partinin giyim kuşamına, inancına bakmadan kapısını herkese açması çok güzel.
Ancak yakın geçmişinde kadınların kıyafetinden başka bir sorunla uğraşmayan, varlık nedenini başörtülü kadınlarla mücadele olarak gören bir partinin bu değişimini zincir kırıyoruz demekle geçiştirmesi kabul edilemez.
CHP, kadın, kıyafet, özgürlükler, eğitim hakkı gibi konularda bir değişim sürecinden geçme kararı almışsa, bunu toplumla paylaşmak durumundadır.
Yoksa, bu tamamen siyasi oportünizm kapsamına girer ve bugün gelinen noktada pek hoş görülmez, görülemez.
Gelinen noktada CHP'nin tavrı, "üniversiteye gitme ama CHP'ye gir ve partime oy ver. Sonra da evinde oturmaya devam et", biçiminde özetlenebilir.
ERGUN BABAHAN - SABAH