Başörtüsü yasağının üniversitelerden kaldırılmasıyla yeni bir süreç başlıyor. Elimizde yeni bir anayasa maddesi ile çok sayıda yasakçı rektör ve akademisyen var. Üniversite kapısında ya da sınıflarda yaşanabilecek muhtemel sorunlar ve bu sorunlar için pratik çözüm önerilerini sizler için tespit ettik.Özgürce bir hayat yaşamanız dileğiyle... Genç Siviller
Evden çıkmadan
Sabah kalktınız ve üniversiteye gitmek için hazırlanıyorsunuz. Bugün sizin için biraz gergin bir gün olabilir, zaman zaman kan
şekeriniz düşebilir ya da bunalabilirsiniz. Bu nedenle çantanızda şeker, çikolata,
naneli
sakız ve limon kolonyası bulundurun.
Ayrıca yasağa neden olan eski maddeler ile yasağı kaldıran yeni düzenlemelerin karşılaştırmalı cetvelinin elinizin altında bulunmasında yarar vardır.
Güvenlik kontrolüne geldiğinizde
Güvenlik görevlilerinin yanından sanki her gün aynı şeyi yapıyormuşsunuz gibi kendinize güvenen bir ifadeyle geçin. Tedirginlik yaşadığınızı hissetmezse sizi durdurmaya cesaret edemeyecektir.
Güvenlik görevlisi sizi durdurursa
Anayasaya karşı gelmenin büyük bir suç olduğunu, anayasanın rektörden daha büyük olduğunu basit cümlelerle açıklayın.
Başörtünüzü tutturduğunuz
iğneyi çıkartıp tavşankulağı yapmanızı talep ediyorsa
Başörtünüzü tutturduğunuz toplu iğneyi
Atatürk rölyefli toplu iğne ile değiştirin. Buna
itiraz etmeye cesaret edemeyecektir.
Yine de girişinize engel olmaya devam ediyorsa
Tutanak tutulması için ısrarcı olun. Yurdumuz memuru
tutanak tutulmasından tırsacaktır. Tabi imkanınız varsa bir
avukat ya da noterle okula gitmek çok daha etkili olacaktır.
Ders değil hoca seçin
Ders seçiminde yasakçılığıyla nam salmış hocaları değil daha toleranslı olarak bilinenleri seçmeye çalışın. Hakkında bilgi sahibi olmadığınız hocaların odalarına göz atın. Rozet,
poster gibi siyasal simgelerinin çokluğuna göre karar verin. Onlardan
ders almak mecburiyetindeyseniz ilk birkaç hafta derslerine girmeyin. Gözlerinin alışması için yemekhanede, kütüphanede ve koridorlarda karşılarına çıkın.
Engelleri aşıp fakülteye girmeyi başardınız
Derse
erken gidin ve herkesten önce sınıf kapısına en uzak sandalyelerden birine oturun. Hocanız sizin de diğer öğrencilerden bir farkınız olmadığını anlayıncaya kadar görüş alanının merkezinde olmayan bir yer seçmeye özen gösterin.
Siz sınıftayken derse girmeyeceğini söylüyorsa
Kesinlikle bulaşıcı bir hastalığınızın olmadığını ifade edin. Sınıfta hakimiyetin hocada olduğunu, izin vermemesi halinde ağzınızı açamayacağınızı, bu nedenle düşüncelerini yayıp sınıfı etkilemenizin mümkün olmadığını tüm yalınlığıyla açıklayın.
Ayrıca; derse girmek istemiyorsa yasalar karşısında sadece kendisinin derse mazeretsiz girmeyerek görevini aksatmış olacağını hatırlatın. Bunu sınıfın ortasında söyleyebilir ve onu vazgeçirmeye çalışabilirsiniz.
Sınıfa girip sizin çıkmanızı istemesi halinde
İçinde bulunduğunuz binanın inşası, sınıfınızın eşyaları, ısıtılması, aydınlatılması ve
öğretim üyelerine ödenen maaşın
Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarının ödediği
vergiler sayesinde karşılandığını söyleyin. Vergi mükelleflerinin seçtikleri vekillerin %75’inin bu yasal düzenlemeyi gerçekleştirdiğini anımsatın.
Tartışmanın uzaması durumunda
Bilgi üretimi konusunda dünyada büyük bir
rekabet yaşandığını, kaybedilen her dakikanın değerli olduğunu söyleyin. Bu konuda
Hindistan’daki chip üretiminden ya da
Amerika’da yayımlanan
makale sayılarından dem vurabilirsiniz. Çok sıkışırsanız ilk 500 arasında Türk üniversitesi olmaması bahsini açabilirsiniz. Bu konunun matbaanın 300 yıl sonra gelmesinden sonra yaşadığımız en etkili travmamız olduğunu hatırlatırız.
Tutanak tutmaya kalkışılması halinde
Onların tutmak istediği herhangi bir tutanağa
imza vermeyin, mümkünse bu konuyu açmayın, açılırsa polemiği bu yönde geliştirmeyin. Türk hukuk sisteminin devletin bekasını düşünmekten sizin hukukunuzu düşünmeye takati kalmadığını bilin. Bu nedenle hiçbir tutanak sizin lehinize sonuç vermeyecektir.
Hocadan yana taraf öğrencilerin bu polemiğe müdahil olması halinde
Size derse girmemenizi söyleyen hocaya arka çıkacak ve
tartışmaya katılan öğrenciler çıkacaktır. Bu kişilerle polemiğe girmekten kaçının. Teneffüslerde herhangi bir sözlü tacize karsı bu kişilerden uzak durun. Birlikte yaşadıkça bu duruma alışacaklarını düşünün. Amerika’da siyahi öğrencilerin üniversiteye girmesini
protesto eden, yaşlandığında ise o siyahi öğrenciden af dileyen Hazel Massery’nin hikayesini düşünün ve onlara gülümseyin.
Size arka çıkan erkek öğrenciler olduğunda
Bu tartışma sırasında size arka çıkacak öğrenciler de olacaktır. Özellikle bir devlet kurumunda
provokatör olarak görev yapan erkeklere dikkat! Bu durumda elinizle nazikçe gerek olmadığını işaret edin. Tartışmaya başkalarının karışması önü alınamayacak bir çatışmaya sebep olabilir. Sizin üzerinizden başka bir ideolojik
kavga verilmek için fırsat kollayanlar olabilir. Sonuçta da bu huzursuzluktan siz sorumlu tutulursunuz.
“Dekana gidelim. Derdini ona anlat” denildiğinde
Dekana gidebilirsiniz, ama onun bu konuda karar verme yetkisi olmadığını bilin, sizin aleyhinizde yasal olarak herhangi bir şey yapmak istiyorlarsa size sormadan da yapabilirlerdi. Herhangi bir metne imza atmak zorunda değilsiniz, herhangi bir teklifi veya pazarlığı kabul etmekle yükümlü değilsiniz.
ÖSYM tarafından üniversiteye yerleştirildiğinizi, kanunlarla muhatap olduğunuzu ve kanunların size derse girme serbestîsi verdiğini nezaketle anlatın.
Üniversiteye verdiğiniz belgelerin takibi
Üniversiteye verdiğiniz her türlü başvuru dilekçesi kaybolabilir, üzerine çay dökülüp okunmaz hale gelebilir. Her türlü işleminizi adım adım takip edin. Aksaklıkları
sabırla giderin. Tekrar tekrar istenecek şeyleri sabırla yerine getirin. Siz onların sabrını tüketin.
Sınav kağıdınıza isminizi en son yazın
Sınav kağıdınıza isminizi sınavın sonunda yazın. İyi niyetli olmayan asistanlar başörtülü olanların kağıtlarını işaretleyebilir, sınavı okurken kağıdınıza daha haşin yaklaşabilir.
Sonuç olarak
Siz yerden göğe kadar haklısınız. Unutmayın! Bu geçici bir durum, bu günlerin geçecek. Hiçbir haksızlık sonsuza kadar devam etmemiştir. İnsanlar aslında iyidir. Eğitim hakkınızı engelleyen insanların gözlerindeki perdenin kalkması ve içlerindeki düşmanlık hislerinin yok olması adına onlar için dua edin. Daraldığınızda içinizden “ya sabır” çekin. Çantanızdaki nane şekerlerinden bir tane ağzınıza atın, hatta karşınızdakilere de ikram edin.