Biz kaç Ergenekoncuyuz?
Ankara'yı yoğun bir hafta sonu bekliyor. DP ile DSP'de büyük kapışmaların yaşanacağı kongreler var.
Danıştay saldırısının yıl dönümü. DTP mitingi son anda iptal edildi ama yeniden "
Cumhuriyet Mitingleri" başlıyor.
Malum
Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde 14-15
Nisan 2007'de Ankara'da başlamış, dalga dalga yayılarak
Türkiye'nin her yerinde 'Cumhuriyet Mitingleri' yapılmıştı. Gerçi Ergenekon
iddianamelerinde bu mitinglerin
darbeye zemin hazırlamak için tertiplendiği iddiası var. Ek klasörlerde yer alan onlarca yazışma, talimat ve plan da bu iddiayı
destekliyor.
Mitinglerin içeriği kadar zamanlaması da ilginç. Malum 17
Mayıs kanlı
Danıştay saldırısının da yıl dönümü. 'Türban için' eline
silah aldığını söyleyen
Alparslan Arslan yüksek mahkemeyi basmış ve
Yücel Özbilgin'i öldürüp dört üyeyi de yaralamıştı.
Sonradan olayın
türbanla ilgisi olmadığı, saldırganın
tekbir getirmediği ve en önemlisi Ergenekon'un bir eylemi olduğu ortaya çıkmıştı. Eğer olay
faili meçhul kalsaydı farklı bir Türkiye olacaktı. Hazırlanan
darbe planları, suikastlar,
kaos ortamını sağlayacak eylemler art arda gelecekti. Ama her şeyi dikkatli bir
polis memuru bozdu. Son olarak da Danıştay saldırısı ile Ergenekon
davaları "fiili ve hukuki irtibat bulunması" sebebiyle birleştirildi.
Mitinglere dönersek.
ÇYDD'ye yönelik aramadan sonra oluşan kamuoyu hassasiyetiyle mitinglerin tekrar başlaması kararı alındı. Bu kez söylem 'irtica' değil 'hukuk devleti'.
Fakat tezatta burada başlıyor.
Ergenekon soruşturması hukuk devletini ortadan kaldırmayı hedefleyenlerin yargılandığı bir dava. Hukuk devletini savunduğunu iddia ederek meydanlara çıkanlarda bizzat demokrasiyi ortadan kaldırmak isteyenlere destek olmak için eylemde.
Bu tezat sebebiyle miting " Ergenekonculara destek" gösterisinden öteye bir anlam ifade etmeyecek. Siz ne kadar ' hayır öyle değil' deseniz de mitinge destek verenler 'Ergenekon dostu' olarak kabul edilecek.
Üstelik bu kez kimse 'bunların darbe yapmak için miting düzenlediğini bilmiyordum' deme hakkına sahip değil. İddianame ve ekleri ortada. Hepsinin 'tertip' olduğunu düşünüyorsanız da sanıkların kendi
ses kayıtları internette.
Siyasi partiler,ÇYDD ve
emekli subaylar mitinge katılmayacağını açıkladı. Fakat bazı çevreler 'yüksek
katılım ve oluşturulacak hava ile hakim/savcıların
baskı altına alınabileceği' düşüncesinden hareketle yoğun bir organizasyon içerisinde.
Üniversiteler de bildiriler dağıtılıyor. Uludağ Üniversitesi'nde dağıtılan bildiriden bir bölüm ; "17 Mayıs'ta Ankara'nın çağrısına uymazsan, bir sabah kapını çalanların çağrısıyla Silivri'ye gittiğinde vakit çok geç olacak. Şimdi değilse ne zaman...? Bizi bekliyor Tandoğan!!!"
Bu bildirilerden sonra 'hukuk için meydanlara' çağrısı yaparsanız kimse size inanmaz. Her şekilde 'Ergenekon'a destek mitingi' olarak kayıtlara geçer.
Mitingle ilgili son bir not.
Kulislere göre güvenlik birimlerinde ciddi bir provokasyon endişesi var. Bu yüzden saniyede 600 kare çekebilen yeni bir 'yüz tanıma' programı mobese kameralarına yerleştirildi. Pazar günü için güvenliğin üst seviyeye çıkarıldığı biliniyor. Her şekilde ilginç bir miting olacak.
ADEM YAVUZ ARSLAN - BUGÜN