Üniversite hocasına büyük ayıp

17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonları sürecinde demokratik duruşu sebebiyle Yeni Şafak Gazetesi’ndeki köşe yazılarına son verilen Prof. Dr. Osman Özsoy’a bir ayıp da görev yaptığı Haliç Üniversitesi’nden geldi.

Üniversite hocasına büyük ayıp

Üniversite yönetimi, 2016 yılına kadar sözleşmesi bulunmasına rağmen sebep göstermeden Özsoy’un üniversite ile ilişiğinin kesilmesi, üniversiteye alınmaması ve gerekirse özel güvenlikten takviye alınarak müdahale edilmesi talimatını verdi. Bu kararın üniversite yönetimi ya da dekanlık tarafından değil, yetkisi olmadığı halde mütevelli heyeti başkanı tarafından alındığını ve olayın siyasi içerikli olduğunu söyleyen Prof. Özsoy, “Keyfi yönetime ve hukuksuzluğa boyun eğmek aydın bir insana yakışmaz. Gerekirse sokakta ders işleyeceğim. Öğrencilerimi yüzüstü bırakmayacağım. Sözleşmem ortada iken derslerime girmem engellenirse, ‘Türkiye’de hukuksuz işlemlere karşı akademik dünyadaki direnişin sembolü’ olma bahtiyarlığını ve rolünü şerefle üstlenmekten asla imtina etmeyeceğim.” dedi.

Osman Özsoy, Mayıs 2013 tarihinde Haliç Üniversitesi’ne rektör yardımcısı ve rektör vekili olarak atandı. Bu atamayla birlikte 31 Aralık 2016 tarihine kadar geçerli olan yeni bir sözleşme imzalayan Özsoy’un sözleşmesinin, üniversitenin Mütevelli Heyeti Başkanı Mansur Topçuoğlu’nun talimatıyla feshedildiği ortaya çıktı. Duruma tepki gösteren Osman Özsoy, kendisine karşı bir hukuk oyunu oynandığını söyledi. Süreçten cesaret alanların, ocak ayından itibaren maaşını hiçbir gerekçe göstermeden dörtte bire düşürdüğünü ifade eden Özsoy, “Eski sözleşme ile işimize tamamen son verildiği algısı oluşturarak üniversiteye artık gitmememiz için zemin oluşturulmaya çalışıldı.” diye konuştu. “Hakkımda verilen kararın siyasi otoriteye yaranma güdüsü ile yapılmışsa, bu durumu akademik özgürlük açısından zulüm sayarım.” diyen Özsoy, hakkında yapılan işlemin hukuksuz olduğunu belirterek, “Bir sözleşme bir gerekçeyle feshedilecekse, ona uygun idari inceleme ve soruşturma olması gerekir.” ifadelerini kullandı.

    Prof. Dr. Özsoy, katıldığı televizyon programlarında gündeme dair dile getirdikleri analizlerin ve Twitter’daki mesajlarının üniversite yönetiminde rahatsızlık oluşturduğunu da dile getirerek, şöyle devam etti: “Bir üniversite profesörü bile bir ülkede görüşlerini rahatlıkla dile getiremiyorsa, orada gelişmiş demokrasiden söz etmek mümkün olmaz. Derslere girmem engellenirse, gerekirse bu dersleri fakültenin önündeki sokakta ya da fakülteye çok yakın olan İstiklal Caddesi’nde Galatasaray Lisesi önünden yapmayı sürdürürüm. Neticede bir dersin hocanın ders saatinde öğrencilerinin başında olması gerekir. Salı günü saat 13.00’te son sınıf öğrencilerine ‘beklenti yönetimi’ dersim var. Ders saatinde orada olacağım.”

     Mansur Topçuoğlu’nun ismi benzer bir olayda daha yer almıştı. Geçtiğimiz yıl YÖK tarafından görevden alınan ancak daha sonra idare mahkemesinin kararıyla Haliç Üniversitesi’ndeki görevine geri dönen Prof. Dr. Sinan Artan’ı da üniversitenin kapısından içeri aldırmamıştı.
<< Önceki Haber Üniversite hocasına büyük ayıp Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER