Darbe çağrılarıyla gündeme gelen USİAD'ın 16
yöneticisi 'bölücülük'ten
hapis yatmış. Vatanseverlik adı altında faaliyet gösteren
derneklerin tamamında
vergi kaçırmaya kadar varan
usulsüzlükler tespit edildi.
Ergenekon soruşturması çerçevesinde
gözaltına alınan şahısların yönetici olduğu dernekler,
Savcı Zekeriya Öz'ün isteği doğrultusunda
İçişleri Bakanlığı denetçileri tarafından mercek altına alındı.
Nisan ve mayıs aylarında yapılan denetlemelerin sonuçları Öz'e iletilirken, aralarında Kuvayi Milliye,
Ayasofya, Büyük
Hukukçular Birliği'nin de bulunduğu 10 ulusalcı dernekle ilgili raporda önemli tespitlere yer verildi. Alınan bilgilere göre, vatanseverlik misyonu etrafında faaliyet gösteren bu derneklerin tamamında usulsüzlük görüldü. Ne üyeler ne de diğer işlemler için
kayıt defteri tutan derneklerde, faturasız harcamalarla devletten vergi kaçırıldığı belirlendi. Birçok dernekte evraklar denetçilere sunulmazken, "Ergenekon operasyonu çerçevesinde belgelerimize el konuldu." savunması yapıldı. Ancak incelemelerde bu beyanların yalan olduğu ve bazı evrakların denetçilerden kaçırıldığı anlaşıldı. En çarpıcı sonuç
Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği (USİAD) ile ilgili. 'Darbe' çağrısı ve 'Hukuk dışına çıkılacak günler geliyor' açıklamaları ile gündeme gelen USİAD, 'bölücü' çıktı. Derneğin 46 kişilik kurucu, yönetici ve üyelerinin üçte biri hakkında 'bölücü ve yıkıcı faaliyetler' nedeniyle işlem yapılmış. Bazıları ağır
hapis cezasına ve kamu hizmetinden men cezasına çarptırılmış. Denetçi raporunda, "Derneğin kurucu ve yöneticilerinin birçoğunun yıkıcı ve bölücü ya-pılanmalarla irtibatlı olduğu anlaşılmaktadır." deniliyor.
İçişleri Bakanlığı denetçilerinin hazırladığı raporda, sabıkalı dernek üyeleri tek tek sıralanıyor. Buna göre, dernek kurucusu ve onursal genel başkanı Kemal Özden'in de emniyette dosyası var. Özden, 1976 yılında
İstanbul'da tabanca ile ateş etmek suçundan yakalanmış ve sevk edildiği adli mercilerce serbest bırakılmış. Musa Tanrıkulu, 1972 yılında Ankara'da yapılan
Şafak 1 operasyonu sonucunda komünizm propagandası yapmak suçundan 8 yıl ağır hapis cezası, 2 yıl 8 ay genel gözetim altında bulundurulma ve ömür boyu kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezasına çarptırılmış. Daşar
Karadağ da aynı davada 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırılmış. Ethem Erkoç, 1986 yılında yasadışı Dev-Yol
örgütü mensubu olmaktan yakalanmış. Ümit Ülgen, Haziran 1980'de, asteğmen olarak vatani görevini yaptığı esnada 4 adet
silah,
bomba ve sol içerikli yayınlar ile yakalanan Dev-Yol örgütü mensubu Doğan Şahiner'i kollamış.
Emin Nedim Gülkaç, 1975 yılında Ankara'da
Türkiye Sosyalist
İşçi Partisi içerisinde gizli örgüt kurma çalışmaları ile komünizm propagandası yaptığı gerekçesi ile gözaltına alınmış. Mahkeme tarafından 8 yıl ağır hapis, 2 yıl 8 ay
Afyonkarahisar ilinde gözetim altında tutulma cezasına çarptırılmış.
Sinan Ulusan, 1979 yılında Sakarya'da TKP-ML ve
TİKKO örgütü içerisindeki faaliyetlerinden dolayı 1980'de 10 yıl ağır hapis cezası, 3 yıl 4 ay
Gümüşhane ilinde gözaltı ve ömür boyu kamu hizmetlerinden mahrumiyet cezasına çarptırılmış. Dikkat
çekici bir başka husus, Şişli Kaymakamlığı tarafından, üyelerin herhangi bir sabıkasının olmadığı ve dernek kurmalarına engel bir durumun bulunmadığı yönünde yazı yazılmış olması. USİAD'ın denetiminde birçok usulsüzlük de tespit edildi. Alındı belgesi, kayıt defteri ve üye kayıt defteri tutulmamış. Faturasız harcamalar yapılarak vergi kaybına yol açılmış. Dernek tarafından çıkarılan
dergi için iktisadi
işletme tesis edilmemiş. 'USİAD Bildiren' isimli derginin her sayısı 3 bin adet bastırıldığı halde işletme defterinde dergiye ait gelir ve gider kayıtları bulunmuyor. Bunun yanında, olağan
genel kurul tüzükte belli edilen zamanda yapılmamış. Denetim raporunun sonuç bölümünde, Dernek Başkanı Fevzi Durgun hakkında mülki amirlikçe idari işlem yapılması, dernek harcamalarının İstanbul
Vergi Dairesi Başkanlığı'nca incelemeye alınması ve Dernekler Kanunu'na göre sorumlu dernek yöneticileri hakkında idari işlem yapılması gerektiği belirtildi.
Sevgi Erenerol'un başkan,
Ergün Poyraz'ın da genel sekreter olduğu Ayasofya Derneği'nde yapılan incelemede de usulsüzlükler tespit edildi. Burada da derneğin defter, kayıt ve evrakları denetime ibraz edilmeyerek gizlendi. Yine gerekçe olarak Ergenekon operasyonu gösterildi. Fakat burada da el konulan belgeler arasında dernek defterlerinin bulunmadığı ortaya çıktı.