ANASOL hükümeti döneminde ‘8 Yıllık Kesintisiz Eğitim’in mimarı olan eski
Milli Eğitim Bakanı ve 57. hükümetin
Hazine’den Sorumlu
Devlet Bakanı Hikmet Uluğbay konuştu. 6 Temmuz 1999’da
intihara kalkıştığı
Ankara Ümitköy’deki evinde yeni bir hayata başlayan Uluğbay altı yıldır resim yapıyor. Kendi deyişiyle ‘ikinci hayatı’nı yaşıyor. 67 yaşındaki Hikmet Uluğbay
Türkiye’yi sarsan intihar girişimini şöyle anlattı:
KRİZ PATLAYACAK KORKUSUYLA
Bu çok ani bir karardı. Genelde sıradışı birşey yaptığınız
vakit onun arkasında
komplo teorilerinden dedikodulara dek bin türlü neden ararlar. Ben o gün içinde bulunduğum haleti ruhiye ile bu kararı aldım. Elbette yanlıştı. Birilerine bağıracaksam bağırsaydım, siyasetten çekileceksem çekilseydim. O dönem yemek ve uyku düzenim bozulmuştu. İki saatlik uykuyla ayakta duruyordum. Her sabah ‘Bugün
kriz patlayacak mı’ diye uyanıyordum. Omzundaki yükle
sigorta sisteminiz iflas edebiliyor. O anda intihar bir çıkış gibi geliyor. Kendinize geldiğiniz vakit bir şaşkınlık yaşıyorsunuz. Çünkü yola çıkış amacınız farklı, hayatınıza son vermek. Yaşadığınızı fark edince bir şaşkınlık oluyor. İntihar ya da harakiri fark etmez. Ortak amaç kendi yaşamınıza son vermek.
VAZO TAMİRİ
İNTİHAR girişimiyle ilgili
aile bireylerinin bile suçlandığını dile getiren Hikmet Uluğbay sözlerini şöyle sürdürdü: 38 yıllık evliyim. Bana yaşamdaki en büyük
hediye önce eşim, sonra çocuklarım. Biz çok
şükür mutlu bir aile olarak yaşadık. Elinizdeki cam vazo düşünce kırılır. Ben şu an o vazoyu onarmaya çalışıyorum. Smith Wesson
marka tabancamı geri aldım. Hálá evde duruyor. Çünkü silahın mülkiyeti bende devam ediyor. Belki daha ilerki bir tarihte elden çıkarabilirim. Uluğbay olaydan sonra
psikolojik tedavi görmemiş. Bunun nedenini ‘Yanlışlarımı biliyordum’ diye açıklıyor.