Alınan bilgilere göre önceki gün Başbakan Ahmet Davutoğlu başkanlığında yapılan güvenlik toplantısında da bu ihtimal masaya yatırıldı. Eylemleri planlayanlar ya da arazide görev alanlar arasında KCK sanıklarının olup olmadığı araştırılıyor. Bunun sebebi, çok kısa bir süre içerisinde Türkiye’nin dört bir tarafında organize bir şekilde harekete geçilmiş olması.
Türk bayrağı yakılmasından Atatürk büstlerine saldırılara, yurt ve dershane yakmalardan parti binalarına molotof atmalara ve yol kesmelere kadar birçok eylemin, kendiliğinden gerçekleştirilemeyeceği üzerinde duruluyor. Başbakanlık bünyesinde oluşturulan Koordinasyon Merkezi de 81 il valisi ve kaymakamlıklar aracılığıyla eylemcileri takibe aldı. Provokatörler arasında KCK’da tutuksuz yargılananların tespit edilmesi halinde tutuklanmaları için gerekli adli süreçler başlatılacak.
Terör örgütü PKK’yı da bünyesinde barındıran KCK, iddianamede ‘paralel devlet yapılanması’ olarak niteleniyor. 2009 yılında başlayan KCK soruşturması çerçevesinde 403 kişi tutuklanmış ama çözüm süreci çerçevesinde çıkarılan yargı paketleri ile içeride hiçbir tutuklu kalmamıştı. Son olarak 11 Temmuz 2014 tarihinde son 2 tutuklu da tahliye edilmişti.
Bu arada güvenlik zirvesinde üzerinde durulan bir diğer ayrıntının da Gezi olayları olduğu öğrenildi. Gezi sonrası açılan darbe davalarına benzer şekilde bu son olaylarda yer alanlar için de darbe davalarının açılmasının gündemde olduğu belirtiliyor.