Kokpitte sıkışıp çığlık atan
pilotlara, acemi
yardım ekibi çelik kapıdan ulaşmak istedi. Oysa
Boeing 737'lerin özel tasarlanmış ve dışarıdan açılabilen bir penceresi vardı. Eğer bu cam açılsaydı, 8 saat sonra cesetlerine ulaşılan pilotlara anında müdahale edilecekti.
Amsterdam'da yaşanan
kule rezaletine,
kurtarma skandalı da eklendi.
Tekirdağ Uçağı'na
kaza yaptıktan 40 dakika sonra ulaşan yardım ekipleri, kokpitteki pilotlara çelik kapıyı kırarak ulaşmak istedi. Boeing 737-800
tipi uçaklarda bulunan ve dışarıdan açabilme özelliğine sahip pencere ise yardım ekipleri tarafından kullanılmadı. Pencereden habersiz yardım ekiplerinin çelik kapıyı açma girişimleri 8 saat sürünce, pilotların ancak cesetlerine ulaşılabildi.
ÇELİK KAPIYA TAKILDILAR
Kazanın ilk gününden itibaren 'vorteks' etkisine dikkat çeten Airtürkhaber sitesi, Amsterdam'da yaşanan kurtarma rezaletini de gözler önüne serdi. Görgü tanıklarının ifadelerine göre, uçağın düşüşünün ardından, pilotlarımız hayattaydı ve çığlık sesleri yükseliyordu. Ancak yardım ekiplerinin kokpite ilk müdahelesi yaklaşık 40 dakika sonra gerçekleşti. Amerika'daki 11
Eylül saldırıları sonrası uygulamaya konulan çelik kokpit kapısı yüzünden, kurtarma ekipleri ile pilotlar arasında dev bir
duvar oluştu.
Hollanda gazetesi De Telegraaf'ın haberine göre yardım ekiplerinin kokpite girmesi ve üç pilotun cesedine ulaşması tam 8 saat sürdü.
PENCEREDEN HABERSİZLER
Oysa uzmanlara göre, Boeing 737-800 tipi uçaklarda kaza durumlarında kokpite ulaşılmasını sağlayan önemli bir giriş noktası vardı. Çünkü, üretici
firma Boeing, bu gibi durumları düşünerek uçağın sağ kokpit camını, dışarıdan açılabilir şekilde üretmişti. Hollandalı yardım ekipleri bu gerçeğin farkında olsalardı, kokpitte ikinci pilotun oturduğu taraftaki camı açıp acılar içinde çığlık atan mürettabatımıza kolayca ulaşabilirlerdi.
Bu arada, kazada yaralanan 28 kişinin tedavisinin Hollanda'da sürdüğü, yaralılardan birinin durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi.
Kokpit camı canlarını kurtarmıştı
Kaza ve
kaçırma anlarında kokpit camlarının önemini
KKTC Ercan Havalimanı'ndan kaçırılan
Atlasjet uçağı olayında yaşananlar ortaya koydu. 18
Ağustos 2007 tarihinde 136 yolcu ve 6 mürettebatı ile havalanan KK1011 sefer sayılı Atlasjet
Havayolları uçağı, iki hava korsanı tarafından kaçırılmak istendi. Uçak saat 08.05'te
Antalya Havalimanı'na
acil iniş yaptı. Havalimanında korsanların dalgınlığından faydalanan Kaptan Pilot Faruk Çağımlı ile Yardımcı Pilot
Cemal Doğaner kokpit camlarını içerden açarak, kendilerini kurtarmayı başardı.
Kaptan pilot yaşıyordu ama müdahalede bulunulmadı
İlkyardım skandalı tanıkların anlatımına da yansıdı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre polis kazadan 10 dakika sonra olay yerine geldi ama sağlık ekiplerinin ulaşması 40 dakikayı buldu. Türk yolcular, 'Pilotlar uçak düştüğünde yaşıyordu. Yardım istedik ama, 'Kriminal alan' diye kimse kokpite girmedi" dedi. Dehşetin canlı tanığı Türk yolcu Feriha Çebi, "Uçak düştükten sonra arkama baktığımda
kuyruk bölümü kırılmıştı. Kendimi zorla dışarıya attım. Pilotların ise kokpitte çığlık sesleri geliyordu" dedi.
Karakutu çözüldü
Hollanda'da kaza yapan Türk Hava Yolları'nın Tekirdağ uçağının Karakutu kayıtlarının ön
raporu, bugün açıklanacak.
Deşifre işlemleri Paris'te yapılan kara kutular ve ön rapor, Hollanda makamlarına teslim edildi. Kaza araştırma ekibinde Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden 3 gözlemci de bulunurken düşen uçağın bir önceki seferine katılan THY pilotları Amsterdam'a çağrıldı.
AA