Gezi olaylarının yıl dönümünde Taksim'de polislerle çektiği Vine videolarıyla meşhur olan Keleş,
“Dün gece 1.30 sularında eve gitmek için Taksim’den Kadıköy dolmuşlarına doğru yürüyordum. AKM’nin önünden geçerken bir fotoğraf çekmek istedim. Arkama polisleri alıp bir selfie çekecektim… Bunu düşündüm ve telefonu elime alıp kaldırdım. Daha çekemeden bir anda 4 ya da 5 polis tarafından kollarım sıkılarak darp edildim.
Habertürk'te yer alan habere göre, Beni AKM’nin içine (bahçesine) soktular. İçeride 10 kadar polis ve ben vardık. Çeşitli hakaretler ettiler. Buna karşılık “Siz 10 kişiniz ben tekim lan hiç mi utanmıyorsunuz?” diye bağırdım. Bunu söyledikten sonra daha çok vurdular. Birisi çeneme, birisi kaburgama… Derken yere yığılıp kendimi korumaya çalıştım ama hala vurmaya devam ediyorlardı.
Beyaz gömlekli, hafif seyrek saçlı bir sivil polis ise beni şu şekilde tehdit etti: “Hadi şimdi git evine yoksa seni sabaha kadar döverim, leşini kimse bulamaz.” Bunu duyunca iyice gözüm döndü, korku falan kalmadı. “Gel döv, öldür! Senin ismini, cismini, her şeyini kaydettim hafızama” dedim.
Olaylar biraz sakinleşince telefonuma el koydular. “Sizi şikâyet edeceğim, hepinizin suratını gördüm, biliyorum” dedim. Sonra polislerden birkaçı benimle düzgünce konuşmaya başladı. “Hadi git işine, işlem yapmayalım” deyip beni AKM’nin bahçesinin içinden dışarı çıkardılar. O anda telefonumu geri aldım, bir fotoğrafımı çekip arkadaşlarıma yolladım ve avukatımı aradım.
Tuğçe Erçetin, Elif Yılmaz, Çiğdem Mater, Hale Akay, Av. Hürrem Sönmez, Avukat Ramazan, Servan, Özgür, Derya, Savaş ve ismini bilmediğim birçok kişi bir anda geldiler sağolsunlar… Polis onları görünce sahipsiz olmadığımı anladı. Önce dövdüklerini inkar ettiler, sonra zorla AKM’nin içine girmeye çalıştığımı iddia ettiler. Şaka gibi…
Anlattıklarımın ispatı ve Mobese kayıtları var ve arkadaşlarım da halimi gördü zaten.
Sonra hastaneye gidip darp raporu aldık. Bugün beni darp eden AKM önündeki tüm polislerden şikayetçi olacağım.”