Konunun uzmanları, milleti
hedefe oturtan planın, açıkça demokrasiye müdahale girişimi olduğunu vurguluyorlar...
Bütün uzmanlar aynı vurguyu yapıyor: Milleti hedef alan
belge, demokrasiyi askıya alıp, özgürlükleri yerle bir etme planı. Demokrasinin rafa kaldırıldığında yaşananlar, korkunç plan hakkında önemli fikir veriyor... Askeri
darbenin ardından idam edilen Merhum
Başbakan Adnan
Menderes'in avukatı
Talat Asal. Asal darbe döneminde yaşadıklarını örnekler vererek anlatıyor. Anlattıkça insanın tüyleri diken diken oluyor... İşte, Menderes'e
hediye edilen bir atın satılıp
Ankara Kocatepe Camii'nin yapımına hibe edilmesinin ardından yaşananlar.
Gazeteci Ömer Şahin'in
Kanal A televizyonundaki programında konuşan Talat Asal, darbenin ardından vicdanı kanatan uygulamalar yapıldığını söylüyor. Onlardan biri de, idam ve icra kararının aynı anda verilmesi.
Özgürlükleri yıkıp demokrasiyi rafa kaldıranlar, yasakları o derece ileri götürmüşler ki,
merhum Menderes Yassı Ada'da yargılanıp,
İmralı Adası'nda idam edildiği için, onu hatırlatır diye içinde "ada" kelimesi geçen şarkıyı yasaklamışlar.
Bunlar 60 darbesinin ardından yaşananlar. Gazeteci Mehmet Güç 12
Eylül'den önce gözaltına alınıp dayak ve falakadan geçirildiğinde lise öğrencisiymiş. Üstelik buna sebeb olan çantasındaki bir kitabın arka kapağındaki
silah resmiymiş.
Kitap da ne ilginçtir ki
sıkıyönetim mahkemelerinde görev yapmış bir hakimin yazdığı bir anı kitabı...
Lokman Abbasoğlu
12 Eylül askeri darbesinin ardından gözaltına alınmış. 3 yıl boyunca hapiste tutulmuş. O kadar çok insanlık dışı muamele görmüş ki...
Abdulsamed Karakuş, darbenin yaşandığı dönemde üniversite öğrencisiymiş. "En az işkence görenimiz, bunu 30 gün yaşadı" diyor.
O karanlık dönemleri yaşayanlar hep bir ağızdan aynı ümidi vurguluyorlar.