"TÜRKİYE'NİN ONLARA BİZDEN DAHA ÇOK İHTİYACI VAR"
Zaman'dan Betül Tanrısever ve Nalan Kaya'nın haberine göre; 17-25 Aralık operasyonlarıyla Türkiye’nin en büyük yolsuzluğunu ortaya çıkardıkları için tutuklanan polislerin yakınları, Kurban Bayramı dolayısıyla Metris Cezaevi’ne ziyarete gitti. Burada birbirlerinin de bayramını kutlayan aileler, daha sonra tutuklu polislerle görüşmek için cezaevine girdi. Yaklaşık bir saat süren görüşmeden çıkan aileler, polislerin sağlık durumlarının ve morallerinin çok iyi olduğunu ve herkese sağlıklı, huzurlu ve adaletli bayramlar dilediklerini belirtti. Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Osman Özgür Açıkgöz’ün eşi Özlem Açıkgöz, “Bu süreçte bizimle beraber olup, bize destek verenler, üzüntülerimizi bir parça olsun unutturuyorlar. Şu an Türkiye’nin onlara bizden daha çok ihtiyacı var.
"BIÇAĞIN BOYNUMUZA DEĞMESİNİ BEKLİYORUZ"
Gururla söylüyorum ki, helal olsun onlara. Onlar bu bayram bizim İsmail’lerimiz oldu. Bu sürecin sonu hayır olacak inşallah. Çünkü Hz. İsmail’in boynuna bıçak değdiği an, Rabb’im kurbanını gönderdi. Yani o ana kadar imtihan devam etti. Son anda, bıçak İsmail’in boğazına değdiği an imtihan bitti. Biz de bıçağın değeceği an ne zaman diye bekliyoruz.” dedi.
"BAYRAMDA BİZİ BABASIZ BIRAKANI ALLAH'A HAVALE EDİYORUZ"
Eski TEM Şube Müdürü Yurt Atayün’ün ailesi de Metris Ceza-evi’ne gelen ziyaretçiler arasında yer aldı. Elif Atayün, kardeşinin bu bayramda babasız bayram namazına gittiği için çok gözyaşı döktüğünü söyledi. Elif Atayün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bayramda bizi babasız bırakanları Allah’a havale ediyoruz. Ama sanmasınlar ki üzülüyoruz. Bütün polis aileleri olarak burada, hep beraberiz. Sabah erken saatte cezaevine gelip çikolata ve şekerlerimizi dağıttık, herkesle bayramlaştık.
"YURT DIŞINDA KAHRAMANLAR İÇİN KURBAN KESİLİYOR"
Biz dışarıda iyiyiz, onlar da içeride çok iyi. Görüşme esnasında içeriye girdiğimizde onları alkışlarla karşıladık, ellerinden ve alınlarından öptük, herkesin selamlarını ilettik. Türkiye ve dünyanın birçok yerinde bu kahraman polisler için kurbanlar kesiliyor ve bize de bu kesilen kurban fotoğraflarını gönderiyorlar. Çok seviniyoruz. Yanımızda olan herkesten Allah razı olsun.”
"ZORLA KAHRAMAN YAPTILAR"
22 Temmuz sahur operasyonuyla gözaltına alınan oğlunu evin kapısından ‘Hırsızlar utansın’ diyerek uğurlayan anne Menşure Köse ise “Oğlum, ‘Biz istemedik ama bizi kahraman yaptılar.’ dedi. Bu bayram da onlarsız geçti. Allah bir sonraki bayramı onlarla beraber geçirmeyi nasip etsin. Ancak bizim çocuklarımız görevden alındıktan sonraki Yeni Türkiye’nin hali ortada. Meğerse ülkeyi ayakta tutan bunlarmış.” diyerek yaşanan süreçte hukukun katledildiğini söyledi.
BU SÜREÇTE ‘EYVAH’ DEMEMİZ DOĞRU DEĞİL
Terörle Mücadele Şube Müdür Yardımcısı Osman Özgür Açıkgöz, eşi Özlem Açıkgöz aracılığıyla bayram mesajı gönderdi. Mesajda şu ifadeler yer aldı: “Hz. İbrahim (as) ateşe atıldı ‘Allah’ dedi, Hz. Yusuf (as) kuyuya atıldı ‘Allah’ dedi, Peygamber Efendimiz (sas) taşlandı ‘Allah’ dedi. Bizim bu süreçte ‘eyvah’ dememiz doğru değil, biz de ‘Allah’ diyoruz. Bundan sonrasını da Rabb’imize bırakıyoruz. Biz içeride iyiyiz, ailelerimiz de dışarıda iyi. Tek huzursuz olduğumuz nokta adaletin tecelli etmemesi. Biz onu bekliyoruz, dua ediyoruz. İçeride çok dua ediyorlar, dışarıdan da çok dua ediliyor. Bizim tek isteğimiz duadır.”
"BAYRAM O BAYRAM OLA..."
“Şu mübarek Kurban Bayramı günlerinde, bu muvakkat firakımızın Hakk katında İsmail Peygamber (as) gibi kurban olarak kabul buyrulmasını niyaz ederiz. Umarız ki Rabb'imiz, taşı bir vuruşta ortadan ikiye yaran bıçaktan Hz. İsmal'i (as) koruduğu gibi bizi de korur ve gökten bir nusret eli indirir de, gönlümüz hep birlikte sürura gark olur. Allah'ın (cc) hoşnutluğu ve Efendimiz'in (sas) hakkını edaya vesile olacak, dünya ve ahirette bizleri bütün güzelliklerin en zirve noktasına ulaştıracak bir bayram dileriz. Tüm insanların Kurban Bayramı'nı tebrik ederiz. Bayram o bayram ola...”
"HIRSIZLAR UTANSIN"
22 Temmuz’da sahur vakti başlayan operasyonlar sonucu tutuklanan polisler, ailelerinden ayrı ikinci bayramını geçiriyor. Polis aileleri de bu bayramı “Asıl bayram sevdiklerimize kavuştuğumuz gün.” diyerek geçiriyor. Oğlunu bir sabah “Hiç canını sıkma Allah’a emanet ol. Hırsızlar utansın. Senin utanacak hiçbir şeyin yok.” diyerek uğurlayan eski Terörle Mücadele Şube Müdürü Ömer Köse’nin annesi Menşure Köse de sabırla oğluyla birlikte geçireceği bayramları bekliyor.
"ZULÜM DOLACAK Kİ AYDINLIK ORTAYA ÇIKSIN"
Oğlunun yalnızca vatanı için çalıştığını söyleyen Köse, şöyle konuştu: “Suçsuz girdiler, öyle çıkacaklar. İnşallah daha iyi bayramlar yaşayacağız. Bu düzen böyle gitmeyecek. Allah her zaman doğrunun yanındadır. Çocukların suçu yok. Onlar orada üzülmesin, bana yeter. Bizim başımız dik, Allah’a şükür rahat rahat konuşuyoruz.” Bu bayramı buruk geçirdiklerini söyleyen eski Emniyet İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Hayati Başdağ’ın eşi Hacer Başdağ da “Müslüman’ın Müslüman’a yaptığı bu zulüm üzüyor. Ancak bu zulüm dolacak ki aydınlık ortaya çıksın.” şeklinde konuştu. “Bayram bayram tadında geçmiyor.” diyen Başdağ, her şeye rağmen ziyaret eden, telefonla ve dua ile destek olanlara teşekkür ediyor.
"HER ŞEY ALLAH'TAN BUNA DA AMENNA"
Sahur operasyonuyla gözaltına alınan Emniyet Müdürü Mesut Yılmaz’ın eşi Huri Yılmaz da, “Akrabalarımız yanımızda, evde bir tek o eksik. Bu yüzden buruk bir bayram bizim için ama empati yapmaya çalışıyorum. ‘Her şey Allah’tan’ dediğimiz için buna da amenna diyoruz.” şeklinde konuşuyor. Çocuklarının bu süreçte çok etkilendiğini belirten Huri Yılmaz, “Çok çalıştığı günleri bilirim ben. Bayramlarda o yüzden ben ve çocuklar alışkınız. Yalnızca görüş günleri ve telefon açtığında sıkıntı oluyor. O zaman çocukların hasreti artıyor.” diyor.
"BU KADAR HUKUKSUZLUK VAR; NİYE TUTUKLANDIKLARINI ANLAMIYORUZ"
7 buçuk aylık hamile olan Esra Saygılı da eşi eski Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı’nın bayramda olamasa da doğumda yanında olmasını ümit ediyor. Çocuklarına bu durumu açıklamakta zorlandıklarını söyleyen Saygılı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu kadar hukuksuzluk varken niye tutulduklarını bile anlamıyoruz. Sadece görevlerini yaptılar. Görmezden gelebilirlerdi ama hepsi koltuklarını bir kenara bırakıp işlerini yaptı. Reva görülen muamele bu.”
ZAMAN
