"Öğrendiniz ki MİT'e illegal telefon dinleme emirleri veriliyor ve servis yıllardır illegal dinleme yapıyor, fişlemeler yaptırılıyor, tetikçilikle insanlar öldürtülüyor... Haber aldınız ki MİT'e uyuşturucu ve silah ticareti yaptırılıyor, bazı hükümet unsurlarınca kara para aklatılıyor... Gördünüz ki MİT, Türkiye'de bu vatan aleyhine casusluk yapan İran ajanlarını koruyor. Sorarım size, ne yapabilirsiniz? Alenen suç işlese bile Başbakandan başka MİT'e dokunabilecek bir makam kaldı mı bu ülkede?"
Sizi sevdiklerinizden hatta yakın akrabanızdan bile kuşkuya sevk edecek bir kanun.
Kalan dostluklarınızı da yerle bir edecek bir kanun.
Toplum katmanlarında devlete ve "İslamcı politbüro"ya kin ve nefret üretecek, yıllar sonra bile bu sendromu unutturmayacak bir kanun.
Genel Kurul'da MİT'in görevleri arasında yer alan "Bakanlar Kurulu'nca verilen her türlü görevi yerine getirmek" cümlesindeki "her türlü" ibaresi metinden çıkarılmış!
Ne faydası var veya neyi değiştirir bu kelime?
"Bakanlar Kurulunca verilen görev"i bilemedikten ve hukuken denetleyemedikten sonra hiçbir işe yaramaz bu düzenleme.
Sadece gözleri tatmin eder, kulakları tırmalamaz o kadar.
Bakanlar Kurulu'nca verilen görevlerin hukuka, Anayasa'ya, kanunlarınıza, hatta MİT Kanunu'na uygun olup olmadığını bilebiliyor musunuz?
MİT'in illegal silah ve mühimmat sevkiyatı yapmak, terör örgütü kurmak ve yönetmek (KCK), fişleme yapmak gibi bir görevi var mıydı?
Yoktu ama yapıldı.
Bu zamana kadar operasyon yetkisi var mıydı MİT'in?
Yoktu ama yıllarca yaptılar.
Kim ne yapabildi?
"MİT teröristleri korumasın, bir ilin PKK sorumlusu MİT mensubu olmasın, MİT PKK için dağa adam çıkarmasın" diyenleri hain ilan etmedi mi bu hukuksuzlar?
"MİT'e kanunla sayılan görevler dışında görev verilemez" hükmü var kanunda.
Çılgınlıkta yeni bir milat
Bu hükmün bir mana ifade edebilmesi için MİT ve bağlı olduğu Başbakan'ın dışında ve onlardan bağımsız bir organ tarafından, servise verilen görevlerin kanun içi olup olmadığı sıkı bir şekilde denetlenebilmelidir.
Servise verilen görevlerin kanuni olup olmadığını araştırıp öğrenme imkânınız var mı?
Mevcut kanunla bile yıllarca hukuk ve kanuna aykırı faaliyet gösteren, terör faaliyeti yürüten, illegal takip ve dinleme yapan, fişleme yaparak devamlı suç işleyen bir MİT vardı.
Yeni MİT Kanunu ise çılgınlıkta yeni bir milat.
Velev ki illegal yollarla veya bir ihbarla öğrenme imkânınız oldu ki, MİT'e hukuk ve demokrasiye aykırı görevler veriliyor.
Öğrendiniz ki MİT'e illegal telefon dinleme emirleri veriliyor ve servis yıllardır illegal dinleme yapıyor, fişlemeler yaptırılıyor, tetikçilikle insanlar öldürtülüyor...
Haber aldınız ki MİT'e uyuşturucu ve silah ticareti yaptırılıyor, bazı hükümet unsurlarınca kara para aklatılıyor...
Gördünüz ki MİT, Türkiye'de bu vatan aleyhine casusluk yapan İran ajanlarını koruyor, Bakanlar Kurulu toplantıları ve alınan kararlar, hatta yapılan tartışmalar, hakaretler İran Devrim Muhafızları Komutanlığı'na bizzat MİT tarafından düzenli olarak rapor ediliyor.
Sorarım size, ne yapabilirsiniz?
Alenen suç işlese bile Başbakandan başka MİT'e dokunabilecek bir makam kaldı mı bu ülkede?
Savcıya gitseniz, kusura bakmayın Başbakan soruşturma izni vermeden hiçbir şey yapamam diyecek.
Başbakan'a gitsek külliyen beyhude.
Hem sistemin başında o var hem de "devlet sırrı bunlar, sen vatan haini misin, paralel misin" deyip üstüne bir de size hakaret edecek.
Gideceğiniz hiçbir yer yok
Cumhurbaşkanı zaten MİT'i hukuk dışı çalıştıran bir partiden.
Başka da hiçbir makam kalmadı.
Tüm istihbari ve operasyonel cinneti, hukuksuzluğu hatta açık ihaneti görseniz bile yapabileceğiniz hiçbir şey yok.
Bu ürpertici gerçeği hiç düşündünüz mü?
Gideceğiniz ve şikâyette bulunabileceğiniz hiçbir yer yok.
Ve unutmayın ki internet, HSYK, MİT gibi demokrasi, AİHS ve hukuka açıkça aykırı kanunlar o Bakanlar Kurulu'nun üretimidir.
Türkiye gibi demokrasi kültürü henüz yerleşmemiş ülkelerde, Meclis'te grubu bulunan siyasal partilerin eşit sayıda vereceği üyelerden müteşekkil bir komisyon oluşturulmalıdır.
Göstermelik bir TBMM denetiminin faydası yoktur.
MİT Müsteşarı'ndan TBMM İstihbarat ve Güvenlik Komisyonu'nca bilgi alınması ve müsteşarın dediklerine bel bağlanması denetim değildir.
Parlamento, müsteşarlık kademesinden iç ve dış istihbarat, güvenlik istihbarat ve kontrespiyonaj daire başkanlarına, hatta yardımcılarına kadar doğrudan ifade alma, araştırma ve çağırma yetkileriyle donatılmalı ve Meclis'e gerektiğinde belge görme yetkisi verilmelidir.
Ayrıca hâlihazırdaki 2937 Sayılı MİT Kanunu'nun, MİT'i hukuki denetimden kaçırması ve her tür suç faaliyetinde sadece Başbakan'ın izniyle yargısal denetime tabi oluşunu ifade eden değişik 26. maddesi de AİHS ve Anayasa'ya aykırıdır.
Bu madde temel insan haklarına tümü aykırılıkları koruduğu için muhalefet partileri ve bireysel başvuru yoluyla Anayasa Mahkemesi'ne götürülmelidir.
Mevcut şekliyle yeni MİT Kanunu toplumu ve toplumsal huzuru idam eder.
Hukuku ve demokrasiyi de.
Ve polarizasyon, yerini iç çatışmalara bırakır.
