Olayı incelemek amacıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden ve 15. Bölge Müdürlüğü’nden iki ayrı ekibin Diyarbakır’a gönderildiğini belirten Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Yaban Hayatı Geliştirme Daire Başkanı Cemal Akcan, “Eğer leopar can güvenliği olmadan kaçak av şeklinde vurulmuş ise bunun tespiti için ekipler çalışmalarını yapacak. Gerekli tutanaklar tutulduktan sonra idari yaptırım kararı uygulanacak. Yasak olan bir türün avı yapıldığı için bu uygulanıyor. 2013-2014 sezonu için pars (leopar) için tespite edilen bedel 50 bin TL’dir.” dedi.
Önceki gün Çınar ilçesinde cinsi tükenmekte olan leopar, iddiaya göre, Mehmet Kaplan ile Kasım Kaplan adlı çobanlara saldırması üzerine öldürüldü. Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü Yaban Hayatı Geliştirme Daire Başkanı Cemal Akcan olayla ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin tarihi ve sosyal açıdan olduğu gibi biyoçeşitlilik açıdan da bir köprü ve kesişim noktası olduğunu belirten Akcan, “Her biri kendi içinde endemik türlere sahip 3 biyocoğrafik bölgeye sahip bir ülkemiz var. Yer yüzünde 37 biyoçeşitlik coğrafi bölge olduğu düşünülürse bunun önemi daha çok ortaya çıkmaktadır. Ülkemizde bugüne kadar tespit edilen 717 yaban hayvanı türü vardır. Bu türlerin yaklaşık 506’sı bakanlık tarafından koruma altına alınmıştır. 146 türümüz bakanlık tarafından av hayvanı olarak belirlenmiş. Bunun 107 tanesi merkez av komisyonu tarafından avlanabilir olarak belirlenmiş ve şu anda avlanmaya izin verilen 38 tür vardı. Bunların 7’si memeli türdür, 31’i ise kanatlı türdür.” diye konuştu.
Kara avcılığının 495 sayısı Kara Avcılığı Kanunu çerçevesinde yürütüldüğünü ifade eden Akcan, şu bilgileri verdi: “Burada korunan türlerin avının olması halinde uygulanacak sistem belirlenmiştir. Birincisi idari yaptırım kararı uygulanır. İkincisi bu hayvan için belirlenmiş tazminat bedeli uygulanır. Biz her sene av hayvanları için bir tazminat bedeli belirleriz. Bu belirlenen bedeller Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girer. Merkez Av Komisyonu kitapçığı içerisinde bu cezalar yer alır, orada belirlenen cezalar içerisinde tazminat bedelleri kaçak olarak vurulan hayvana göre alınır. Hayvanın vurulduğu yer, avın gerçekleştiği gün tek tek incelenir ve idari yaptırım kararları uygulanır.”
Anadolu leoparının bakanlıkça ve üniversiteler tarafından takip edilen ve ülke biyoçeşitliliği içerisinde olduğuna emin olunan bir tür olduğunu anlatan Akcan, “Bugüne kadar alanda bakanlığımız foto kapan çalışmaları ile bu hayvanın varlığını tespit etmeye çalıştı. Pazar günü Diyarbakır’da yaşanan bu olayda bu hayvanın varlığı kesinlikle ortaya çıkarılmıştır. Anadolu leoparı ile ilgili şu anda yapılan işlemler bu hayvanın vurulmasının can güvenliği açısından olup olmadığının incelenmesi amacıyla Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nden ve 15. Bölge Müdürlüğümüzden ekipler Diyarbakır’a gönderildi. Olay inceleniyor. Bu arada bu hayvanların DNA, kan ve doku örneklerini alarak TÜBİTAK ile yaptığımız proje kapsamında TÜBİTAK’a gönderdik. Burada gerekli çalışmalar yapılacak ve sonuçlar alınacak. TÜBİTAK ile 2010 yılında başlattığımız proje ile.” açıklamasında bulundu.
DNA VE HÜCRE BANKASI İÇİN LEOPARDAN DOKU VE KAN ÖRNEĞİ ALINDI
Diyarbakır Çınar ilçesi Solmaz köyünde yapılan incelemelerin ardından ilk etapta idari yaptırım cezasının uygulanacağını kaydeden Akcan şunları söyledi: “Eğer pars can güvenliği olmadan kaçak av şeklinde bir av yapılmış ise bunun tespiti için genel müdürlüğümüz ve bölge müdürlüğümüzden giden ekipler çalışmalarını yapacak. Gerekli tutanaklar tutulduktan sonra idari yaptırım kararı uygulanacak. Yasak olan bir türün avı yapıldığı için bu uygulanıyor. İkinci olarak tazminat bedeli alınacak. 2013-2014 sezonu için pars (leopar) için tespit edilen bedel 50 bin TL’dir.”
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün yaşayan büyük memeli hayvan türlerinin araştırılması ve korunması amacıyla 2010 yılında önemli bir projeyi hayata geçirdiğini anlatan Akcan, “TÜBİTAK yürüttüğümüz proje kapsamında ülkemizde yaşayan büyük memeli hayvanlardan doku ve kan örnekleri alınarak DNA ve hücre bankası oluşturulacak. DNA ve hücre bankası bakanlık ve TÜBİTAK’ta olacak. Pars’tan da doku ve kan örnekleri alınarak TÜBİTAK’a gönderildi. Ayrıca bazı üniversitelerden bu konuda çalışmak amacıyla talepler geldi. Onlar için de parstan doku ve kan örnekleri alınarak onlara gönderilecek. Onların da bu konuda çalışması sağlanacak.” diye sözlerini tamamladı.
CİHAN