Yolsuzluk soruşturmaları ile ilgili İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği yayın yasağı kararının, TCK 285. madde kapsamında alındığı öğrenildi.  Ancak aynı maddenin son kısmında, “Soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin haber verme sınırları aşılmaksızın haber konusu yapılması suç oluşturmaz.” deniliyor.

İlk yolsuzluk soruşturması kapsamında eşi tutuklanan şarkıcı Ebru Gündeş’in başvurusu üzerine alınan karara göre dosyanın içeriği ve delillerle ilgili haber yapılması yasaklandı. 2. yolsuzluk soruşturmasında da mahkemeye başvuran şüpheliler Abdullah Tivnikli ve Mustafa Topbaş için de aynı yasak kararı verildi. Karara göre yolsuzluk soruşturmaları ile ilgili sadece mahkemelerin verdiği tutuklama, serbest bırakma, gözaltı gibi hükümler yayınlanabilecek.

Zaman gazetesinin haberine göre, bu kararın yolsuzluk soruşturması ile ilgili özel bir anlamı yok. Zira TCK’nın 285. maddesi zaten soruşturmanın gizliliğini ihlal etmeyi yasaklıyor. Ancak aynı maddenin son kısmında, “Soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin haber verme sınırları aşılmaksızın haber konusu yapılması suç oluşturmaz.” deniliyor. Bu madde göz önünde bulundurulduğunda mahkemenin verdiği kararda yeni bir unsur olmadığı görülüyor. Fakat soruşturma ile ilgili belgeleri yayınlayan haberciler, hapis cezası ile korkutulmaya çalışılıyor. Aslında benzer durum Ergenekon ve Balyoz davaları sırasında da yaşanmıştı. Söz konusu darbe soruşturmaları sırasında haber yapan gazeteciler, TCK 285. madde kapsamında hakim karşısına çıkmıştı. Ergenekon ve Balyoz davaları nedeniyle basın kuruluşlarına 5 bine yakın dava açılmıştı. Bahse konu davaların çoğu, haberlerin herhangi bir suç unsuru taşımaması nedeniyle beraat ile sonuçlanmıştı. Bu kez aynı durum yolsuzluk soruşturmaları ile haber yapan gazeteciler için geçerli. Adliye koridorlarında basın mensupları haber kovalama yerine basın savcılarına ifade vermek için koşuşturuyor.