Türkiye'yi tehdit eden tehlike!

Yusuf Gezgin,dolaylı ve uzun vadeli değil, ülke güvenliğini ve milli güvenliği doğrudan tehdit eden tehlikeyi yazdı.

Türkiye'yi  tehdit eden tehlike!

Uçkur-Güvenlik ilişkisi veya uçkurundan yakalananlar Uçkur güvenlik ilişkisi derken, gençleri ve nesilleri çürüten pornografiden bahsetmiyorum. Aileleri yıkan, kadını bir cinsel meta haline getiren, toplumun temellerini dinamitleyen medyada ve TV’lerde rahatça özendirilen, insanların akıllarını uçkura indirgeyen cinselliği ve açık-saçıklığı da kastetmiyorum. Ticari amaçlarla fuhuş sektöründe bulunan ve para kazanmak için pez..yapanlar da bu yazının ilgi alanında değil. Elbette bunlar uzun vadede toplumu, aileyi, nesilleri tehdit eden; tedbir alınması gereken problemler. Ama benim kastettiğim daha somut ve yakın bir tehlike! Dolaylı ve uzun vadeli değil, ülke güvenliğini ve milli güvenliği doğrudan tehdit eden bir tehlike! Kadınlar, tarih boyunca devletlerarası mücadelelerde, diplomaside kullanılmıştır. Güzel kadınlar, evlilikler vasıtasıyla iki devlet veya hanedan arasında akrabalıklar kurmaya vesile olmuş, devletlerarası münasebetleri güçlendirmiş, bazen de problemlerin çözümüne yardımcı olmuştur. Nitekim bizim tarihimizde de, bu türden stratejik evlilikler görülmektedir. Kadınların bu tür ilişkilerde meşru yollarla ve evlilik kanalı ile kullanılması makul ve mazur görülebilir. Ama eskiden fettan, alımlı kadınlar sultanların, kralların yanına, saraya sokularak bir ajan gibi kullanılır ve içeriden bilgi alınırdı. Gerektiğinde hedeflenen devlet adamları bu kadınlarla zehirlenirdi. Bugün bir taraftan şehveti, cinselliği, pornografiyi pazarlayan ve toplumları bunlarla içten çökerten “kesimler”, diğer taraftan kadını, çok etkili ve sonuç alıcı bir silah olarak kullanmaktadır. Kadınları bir “silah” haline getirerek sivil ve askeri bürokraside, yargıda, siyasette etkili insanların yatağına sokma; onlar vasıtasıyla devlet sırlarına vakıf olma; dahası elde edilen görüntülerle o kişiyi bloke etme, kısıtlama, günümüzde sanıldığından daha yaygındır. Bu yöntem bir devlet içine uzun vadeli yatırımlarla insan sokup onu takip etme, koruma-kollama ve bir yerlere getirmeye çalışmaya göre, çok daha ucuz ve verimlidir. Bir devlet veya gurup hesabına istihbarat toplamak ve hedefe varmak adına çok etkilidir. Bir miktar para verilmiş ve biraz eğitimden geçirilmiş güzel kadınlarla bu işleri kolayca yapabilirsiniz. Eğer düzeneklerini kurmuşsanız, toptancılığını yaparsınız. Saunalara, lüks otellere, masaj merkezlerine pek çok siyasetçiyi, yargıcı, bürokratı, askeri düşürebilir ve bu önemli insanları hayatının sonuna kadar avucunuzda tutabilirsiniz. İstediğiniz kararları çıkarttırabilir, istemediğiniz şeyleri engellettirebilir, arzu ettiğiniz imzayı attırabilirsiniz. Çoluğuna-çocuğuna çevresine madara olmamak, görüntüleriyle bir yerlerde karşılaşmamak için sizin istediklerinizi harfiyen yerine getirirler. Bu yöntem servisler ve karanlık örgütlerce ülkemizde yaygın olarak kullanılmaktadır. Hatta kurbanlar için çeteleler tutulmakta, Ergenekon tarzı örgütlerin fişlemelerinde “görüntü var!” şerhi düşülmektedir… Tarihte ve bu gün kadını bir istihbarat aracı, cinsel bir anahtar ve tehdit unsuru olarak en ustaca kullanan Yahudilerdir. Monica olayında olduğu gibi, nerede kadın üzerine kurgulanmış bir şantaj, tehdit varsa arkasından bunlar çıkar. Güzel kızlarını gelecek vaat eden, zeki erkeklerle evlendirerek onları elde etmeleri; kadını cinsel bir silah olarak kullanmaları yanında oldukça masum kalmaktadır. Malumunuz, bizde de Sebataylar kızlarını parlak gençlerle evlendirerek bu yolu kullanmışlardır. Eski başbakanlarımızdan birisinin hanımı böyleydi ve başbakandan her konuda çok daha etkiliydi. Servisler arasında kadınların istihbarat aracı, ajan olarak kullanılması oldukça yaygındır ve bunu dünyada en profesyonelce kullanan MOSSAD’dır. Bir taraftan pornografiyle, cinsellikle insanların genel ahlak yapısını deforme eden Yahudiler, diğer taraftan özel yetiştirilmiş kadınlarla ve özel yöntemlerle devletleri ve devletlerin önemli, etkili adamlarını uçkurlarından yakalayarak istedikleri zemine çekmekte, istediklerini yaptırmaktadırlar. Bu amaçla kadının girmediği ve sokulmadığı alan yok gibidir. 28 Şubat sürecinin bütün mizansenlerinde bu tür kadınlar vardır. SİSİ lakaplı kadın, o süreçte Fadime kalkancı, Emire vs. gibilerini devreye sokarak bu işin malzeme tedarikini ve suflörlüğünü yapmıştır. Karalanacak, gözden düşürülecek, elde edilecek kimselerin bir tarafında mutlaka böyle kadınlar vardır. Susurlukta arabadan Çatlı’nın sevgilisi olduğu ifade edilen bir kadın çıkar, APO elemanlaştırılırken bir kadın yem olarak kullanılır. İrtica tehdidine inandırma ve inanan insanları karalamada mutlaka böyle bir kadın ve yanında bir figüran (örn. Müslüm Gündüz), veya uçkuruna mukayyet olamayan bir hoca, şeyh vardır. Pek çok kimse “ben uçkuruma mukayyet olurum ve böyle tuzaklara düşmem” diye iddialı konuşabilir. Ama bunlar çok profesyoneldir ve avlarını iyi takip ederler. İnsanların eşleriyle problemli oldukları dönemleri, hanımların hamile veya hasta olduğu zamanları kollarlar. Özel seçilmiş, eğitimli ve bakımlı bayanlar, “masumane pozlarda!” ve “tesadüfen!” kurbanlarla karşılaştırılır. Kurbanın durumuna göre; “silah” olarak kullanılan kadınlar, şeyhler karşısına hidayete susamış bir mürit(!), doktor karşısına bir hasta(!), devlet adamının, bürokratın karşısına yardıma ve desteğe ihtiyacı olan alımlı, ama namuslu(!) bir hanımefendi olarak çıkarlar. Kurban genellikle uçkuru kaptırdıktan sonra hadisenin farkına varır. Ama iş işten geçmiş olur. Cinsel dürtülerin her alanda ve ortamda tahrik edildiği, Pornografinin planlı ve organize bir şekilde yaygınlaştırıldığı, evlilik müessesinin sabote edilerek, gayrı meşru yaşamın teşvik edildiği böyle bir ortamda, insanları uçkurundan yakalamak ve istenilen yere çekmek zor değildir. Bazen mazbut, sağlam bir kökene sahip insanlardan beklenmedik hareketler, satışlar yapar. Bunlar ya “cüzdanından veya uçkurundan yakalandıkları için” talimatlar doğrultusunda hareket temek zorunda kalan kimselerdir. Bu nedenle millete, devlete, ülkeye hizmet etme, katkıda bulunma iddiasındaki siyasetçi, bürokrat, asker, hâkim, savcının vs. uçkuruna mukayyet olması ve uçkuru başkasına kaptırmaması gerekmektedir. Çok masumane ve sıradan dediğiniz ilişkilerde uçkurun ucu başka yerlere çıkabilir ve uçkurun ucunu tutanlar sizi ömür boyu ipotek altına alabilirler. Doğru bulmadığınız, istemediğiniz şeyleri yaptırabilirler. Milletinizin, devletinizin, değerlerinizin rağmına, sizi bir takım gayrı meşru işleri yapmaya, yasal olmayan imzalar atmaya, kararlar vermeye zorlayabilirler. Bu gün maalesef üst düzey askeri-sivil bürokrasiye siyasete yönelik özel hazırlanmış bu tür tuzaklar vardır. Bunlar kenarından sauna operasyonu vesilesiyle görüldü. Ancak Türkiye fuhuş ve fuhşa dayalı istihbarat cennetidir. Etkili noktalardaki insanlara kadınlar temin eden, buluşturan ve organize eden ekipler vardır. Manken ajansları, güzellik yarışmaları ve bir kısım yarışmalar bu tür alanlara malzeme temin etmenin ve bunları perdelemenin aracıdırlar. Çiçekli böcekli kampanyalar yaparak Doğu-Güneydoğu’dan kız çocuklarını getiren “çağdaş” dernekler bu kızların bir kısmını PKK’ya malzeme olarak hazırlarken, eli ayağı düzgün olanları askeri okullarda okuyan gençlere arkadaş yapmakta ve bu kızlarla okulları kontrol altına almaya çalışmaktadırlar. 2008 Haziranında Harbiyeli çocuklara uyuşturucu ve fuhuşla tuzaklar kurulduğu medyada yer almıştı. Ülkenin kaderine hükmeden bir mesleğin üyelerinin, daha okulda iken nasıl elde edildiklerini ve tuzaklara düşürüldüğünü gösteren en önemli delillerdir bunlar. Ülkenin güvenliğinden, milli güvenlikten sorumlu kurumlar ve birimler maalesef bu durumu bir fuhuş, bir uçkur meselesi olarak görmektedirler. Kendilerini milletin uçkurunun bekçisi durumuna sokmak istememektedirler. Ancak bu durum ahlaksızlıktan öte bir güvenlik sorunudur. İstihbarat örgütlerimiz, MİT bu faaliyetleri bir kontra istihbarat faaliyeti olarak algılamalı ve ona göre tavır belirlemelidirler. Ülkenin siyasetinin, yargısının, silahlı ve silahsız kuvvetlerinin uçkurdan yakalanarak ipotek altına alınmasına fırsat vermemelidirler. Mizahçı bir arkadaşıma göre bu işin kesin çözümü; “askeri ve sivil bürokraside, siyasette önem arz eden insanları hadım etmek!” AKTİFHABER/YUSUF GEZGİN
<< Önceki Haber Türkiye'yi tehdit eden tehlike! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER