AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Şaban Dişli,
Kuzey Irak'tan
Türkiye'ye sadece militanların değil
Amerikan yapımı
silah ve füzelerin de geçtiğini söyledi.
Dişli, açıklamasında, Türkiye'nin Irak'la ilgili politikasının daha Irak krizi çıktığında belirlendiğini kaydetti. Türkiye için bölgede 2 hassas konunun bulunduğunu anlatan Dişli, bunlardan birinin
PKK, diğerininde
Kerkük sorunu olduğunu ifade etti. Kuzey Irak'tan yurda sadece militanların değil ABD yapımı C-4, A-4, silah ve füzelerin de geçtiğini kaydeden Dişli, bunun mutlaka durdurulması gerektiğini vurguladı. Kerkük'ün sadece Türkiye'nin meselesi olmadığını dile getiren Dişli, Irak'taki diğer etnik grupların ve diğer çevre komşu ülkelerin de Kerkük'teki gelişmeleri dikkatle takip ettiğini belirtti.
Dişli, şunları söyledi: "Bizim Irak politikamız Irak'krizi çıktığında belirlenmişti. Biz Irak'ın
toprak bütünlüğünün korunmasından, Irak'ın zenginliklerinin tüm Irak halkına etnik dağılıma bakmaksızın eşit dağıtılmasından, Irak'ın siyasi birliğinin korunmasından yanayız. Türkiye'nin bu tutumu o gün de aynıydı, şimdi de aynı. Türkiye için bölgede iki hassas konu var. Biri PKK konusudur. PKK militanlarına orada adeta yataklık yapılıyor. Bu konuda ABD, uzun süredir bu konuyu halledeceğini söyleyip söz verdi. Ardından bu sözü yerine getirmedi ya da getiremedi. Bir PKK İle Mücadele Koordinatörlüğü oluşturuldu. Bundan çözüm bekliyoruz. Bir başka hassas konumuz ise Kerkük meselesidir.
Saddam döneminden bu yana Kerkük'ün demografik yapısının değiştirilmesi konusunda büyük çabalar var. Bugün de aynı olaylar oluyor. Kerkük'ün de oldu-bittiye gelmesini istemiyoruz. Hükümetimiz, Başbakan'ımız ve
Dışişleri Bakanı'mız, bölgede şu anda etkin gücü olan ABD'yi, Irak hükümetini ve Kuzey Irak'taki federal hükümeti uyardı. Türkiye'nin kendisine zarar verildiği için uyarıda bulunduk. Kuzey Irak'tan ülkemize sadece militanlar geçmiyor. Amerikan yapımı C-4, A-4, silahlar ve füzeler geçiyor. Bunun durdurulması gerekiyor. Durdurulmazsa Türkiye'nin kendisini koruma, kendi halkının güvenliğini sağlamak adına yapması gerekenleri yapacağının söylenmesi var."
''ABD GÜÇLERİ IRAK'TAN ÇEKİLİRSE MUAZZAM BİR KAOS OLUR''
Irak'ın işgalinden bu yana 650 bin kişinin mezhep çatışmaları sonucunda yaşamını yitirdiğini belirten Dişli, ülkedeki etnik ve meshep farklılıklarından doğacak denklemi dengeye oturtmanın çok zor olacağını kaydetti. Koalisyon güçlerinin Irak'ın işgalinden bugüne kadar 3 bin kişi kaybettiğini anlatan Dişli, ABD güçlerinin Irak'tan çekilmesi durumunda muazzam bir
kaosun yaşanacağını söyledi.
''ABD'NİN 20 BİN KİŞİLİK EK KUVVETİ DE, TERÖRİSTLERİN OYUN ALANI HALİNE GELEN IRAK'TA SÜKUNETİ SAĞLAMAYA YETMEZ''
ABD Başkanı George W. Bush'un açıkladığı yeni Irak stratejisini değerlendiren Dişli, Irak'a gönderilmesi planlanan 20 bin yeni askerin Irak'ta sukuneti sağlamaya yetmeyeceğini öne sürdü. Irak'ın bir bölümünün adeta
teröristlerin oyun alanına dönüştüğünü ifade eden Dişli, sıkıntının Irak ordusundan kaynaklandığına işaret etti. Dişli, "Irak'ta sukuneti sağlamak, 20 bin kişiyle olacak iş değildir. Çünkü sıkıntı Irak ordusunda. Eski Irak ordusu mezhep farklılıkları ve etnik farklılıkları düşünmeksizin oluşturulmuş bir orduydu. Adeta profosyonel bir orduydu. Şimdi ise orduya elaman aldıkları zaman mezhep farklılıkları ön plana çıkıyor. Etnik farklılıklar ortaya çıkıyor. Bunlar sokaktan alıp eğitmeye çalıştıkları insanlar. Bu insanların bir sürü kriminal suçları bulunuyor. Irak'ta 6 bin asker ve polis, kriminal suçlardan dolayı ordudan atıldı. Irak ordusuyla bir şey yapamıyorlar. Kuzeyden düzenli bir
peşmerge tugayının Bağdat'a getirilmesi tehlikeli olabilir. Bu, yeni mezhep çatışmalarının başlamasına neden olabilir. Saddam'ın ve 2 yakınının asılması daha çok Şii yönetimin istediği bir olay gibi gözüküyor. Mezhep çatışmalarında hayatını kaybeden 650 bin insan var. Bu çok büyük bir rakam. Bu olayların nereye gideceği de belli değil. Belki bu yeni ABD'nin planı başarılı olur. Bölgeye huzur gelir. Aksi halde bir ulus yok oluyor." şeklinde konuştu.
Cihan