Eski
Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Nüzhet Kandemir, dönemin
Irak lideri
Saddam Hüseyin'in
Türkiye'ye ilettiği "
Kürtleri yok edelim" önerisini
Milliyet Gazetesine anlattı. Kandemir, dönemin
Başbakanı Turgut
Özal'ın özel temsilcisi olarak
Bağdat'ta gizli görüşme yaptığı Saddam'ın 1. yardımcısı Taha Yasin Ramazan'ın, kendisine "Biz
Kürtleri aşağıdan yukarı süreceğiz. Siz de yukarıdan bastırın, bu sorunu kökünden bitirelim"
mesajını ilettiğini açıkladı.
DYP Genel Başkan Yardımcısı Kandemir, Saddam'ın yargılandığı davada önceki gün gündeme getirilen, "Türkiye ile Irak'ın Kürtlere karşı
işbirliği yaptığını" ileri süren
belge ve Bağdat yönetiminin kendisi aracılığıyla ilettiği Kürtleri
imha önerisi konusunda şunları söyledi: "Saddam'ın Kürtleri toptan imha yönündeki planları konusunda, 1987'de hem açık hem de özel kaynaklardan sürekli duyumlar alıyorduk. Başbakan Özal, beni Irak ile ilişkiler konusunda özel temsilci olarak görevlendirmişti."
"O dönemki yardımcım Tacan İldem'le birlikte 1987 sonu ya da 1988 başında Bağdat'a giderek, Ramazan'la görüştük.
PKK konusunda beklentilerimizi açınca, o da hemen Kürtlere yönelik niyetlerini açıkça ortaya koydu ve 'Bu iş kökünden hallolur' dedi."
"Gelebilecek bir öneriye karşı, Özal'ın verdiği talimatla hemen orada 'Böyle bir şeye kesinlikle girişmemenizi öneririz. Bunu dünyaya anlatamazsınız. Türkiye de kesinlikle sizinle hareket etmeyecek. Karşınızda olacak ve sizi kınayacaktır' dedik."
"Tamamen şifahi bir mesaj alışverişiydi. Dönünce Özal'a anlattığımda, 'Hata ediyorlar. Biz uyarımızı yaptık' dedi. Kısa süre sonra da
Halepçe katliamı yaşandı ve 60 bin Kürt kapımıza dayandı. Bağdat'ta çıkan bu yeni iddiaların ardında da ben Iraklı Kürt grupların olduğuna inanıyorum. Dünya kamuoyunu Türkiye aleyhine yönlenodirmek için kasıtlı çıkarılan belgeler bunlar."
1984 tarihli protokol
"Bağdat'taki yargılamada sunulan belgede Iraklı
komutanın bahsettiği
anlaşma, Türkiye ile Irak arasında, PKK'ya karşı Irak sınırının 30 kilometre içine kadar sıcak takip yapılmasına olanak sağlayan 1984 tarihli 'sıcak takip protokolü' olabilir. Türk ordusu yıllarca PKK'lıları o protokol sayesinde Irak içinde takip etti. Iraklı komutan astlarına, 'Türkler de bize yardımcı olsun' şeklinde niyet beyan etmiş olabilir. Ancak, o protokol terörle mücadeleyle sınırlıdır."
Dışişleri'nden Irak'a sert yanıt
Türkiye ile Irak'ın Irak'taki Kürtlerin yok edilmesi için işbirliği yaptığı iddialarına sert tepki gösteren
Ankara, iddiaların Türkiye'nin Irak Kürtleri konusundaki
temiz geçmişini karalayamayacağını açıkladı.
Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetkili şu değerlendirmeleri yaptı:
"Türkiye'nin Saddam döneminde yürütülen askeri operasyonlar sırasında Iraklı Kürtlere yaptığı yardımlar şunlardır: 'Uçuşa Yasak Bölge'
uygulaması. Önce 'Provide Comfort (
Huzur Operasyonu)' sonra da 'Kuzeyden Keşif' ismini alan uygulama. Kendi aralarında çatışan Kürt grupları KDP ve KYB unsurlarını uzlaştırmak için yürütülen Ankara süreci ve bu çerçevede oluşturulan 'Barışı İzleme Gücü.
Ayrıca yüzbinlerce Iraklı Kürt mülteciye kucak açıp koruma sağlayan da Türkiye olmuştur. Irak içinde yaşanan son
tartışma 'somut zeminden yoksun' iddialardır. Bu tartışmalar, Iraklı Kürtlere yaptığı yardımlar konusunda Türkiye'nin temiz geçmişini karalayamaz."
Dönemin bakanları ne dedi?
Turgut Özal'ın başbakanlığında 1987-89 yılları arasında kurulan 46. hükümette yer alan
kabine üyeleri de, şunları söylediler:
Bülent Akarcalı: Böyle bir belge yok. Tam tersine Halepçe katliamından sonra Kürtler sınıra gelince Saddam 'almayın' diye
baskı yaptı. Özal hiç itibar etmedi.
Hasan Celal Güzel: Turgut Bey kabinede fikrimizi sorduğunda 'İçlerinde Türkmenler de var. Olmasa bile hepsi kardeşimiz' dedik. Turgut Bey de çıkıp dünyaya 'onlar bizim akrabalarımız' açıklamasını yaparak, sınıra gelen mültecilere kucağımızı açtı.
Kamran İnan: Özal'ın hatırladığım en önemli cümlesi 'Zor zamanlarda uzatılan eller unutulmaz' ifadeleridir.
Oltan Sungurlu: Önümüze böyle bir anlaşma gelmedi. Gelse bile onaylamazdık, insaniyetle bağdaşmazdı.