Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül,
İsveç Dışişleri Bakanı Carl Bildt ile
Dışişleri Bakanlığı Konutunda yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında,
Almanya Baş
bakanı
Angela Merkel ve
Fransa Cumhurbaşkan Jacques Chirac'ın
Türkiye'nin AB sürecine ilişkin yapacakları görüşme ve önerilere yönelik soruyu yanıtladı.
Önümüzdeki günlerde AB içinde önemli toplantıların olacağını hatırlatan Gül, bu süre içinde birçok görüşmenin gerek AB
ülkeleri arasında gerekse Türkiye ile AB üyeleri arasında devam ettiğini söyledi.
Bu çerçevede birçok fikrin ortada dolaştığını belirten Gül, "Ama Türkiye olarak biz açık şekilde görüşlerimizi muhataplarımızla paylaşıyoruz. Komisyonun teklifleri bile kabul edilemez bir durumdayken, daha yük getirecek bir kararın alınacağını tahmin etmiyorum. Bu aslında işi olumsuzluğa götürmeyi gösterir ki böyle bir şeyin olacağını zannetmiyorum. Bunun müzakere sürecine çok büyük bir negatif etki yapacağını söyleyebilirim" diye konuştu.
Bakan Gül, Türkiye'nin 14-15 Aralıktaki AB zirvesine katılmayacağının daha önce açıklandığının hatırlatılarak, yeni bir davet olup olmadığının sorulması üzerine, şunları kaydetti:
"AB zirvesine biz gitmeyeceğiz değil. AB zirvelerine tam üye olan ülkeler çağrılıyor ve kendi aralarında toplanıyorlar. Aday ülkeler veya müzakerelere başlamış ülkeler davet edilmiyorlar. Bundan dolayı. Yoksa biz gitmeyeceğiz değil. Ama tabii ki müzakerelere başlamış ülkeler de davet edilirse, o zaman şüphesiz ki gideriz ve orada gerekli görüşlerimizi paylaşırız."
AB'nin zirvelerde daha çok kendi iç meseleleriyle ilgili konuları tartıştığını kaydeden Gül, "Genişlemeyle ilgili konuları onlar şu anda biraz daha ikinci derecede önemli görüyorlar, kendi iç sorunlarıyla ilgili birçok önemli meseleleri var. Bunları daha çok tartıştıkları için
aday ya da müzakereye başlayan ülkeleri epeydir davet etmiyorlar. Bundan dolayı gitmiyoruz.
Hırvatistan da gitmiyor."
TELEFON DİPLOMASİSİ SÜRÜYOR
Komisyonun
tavsiye kararının daha da kötüleşmeyeceği yönündeki görüşünün neye dayandığının sorulması üzerine Gül, Bildt'in Avrupa'nın eninde sonunda stratejik düşünmek zorunda olduğunu yönündeki sözlerini hatırlatarak, eninde sonunda herkesin stratejik bir perspektif içinde Türkiye'nin üyelik müzakerelerine bakacağını tahmin ettiklerini belirtti.
Gül şöyle devam etti:
"Onun için bu işin daha çok kötüleştirilmesi mümkün değil diye düşünüyorum. Ayrıca birçok üye ülke komisyonun tavsiyelerinin düzeltilmesi için uğraşırken, bunun ağırlaştırılmasını beklemek biraz zor. Biz de hükümet olarak yoğun bir çalışma içindeyiz. Ayrıca yoğun
telefon diplomasisi devam ediyor. Önümüzde hala süre var, bu süre içinde herkes elinden geleni yapacaktır. Tahmin ediyorum ki Türkiye ile alınan karar objektif ve sağduyulu bir karar olacaktır."
TÜRKİYE'NİN VİZYONU AÇIK
Gül, Türk halkının doğuya yöneldiği yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine de bunların yanlış şeyler olduğunu ifade etti.
AB ile müzakerelerdeki problemlerle, Türkiye'nin vizyonunun farklı şeyler olduğunu belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin vizyonu gayet açıktır; o da demokratik,
serbest piyasa ekonomisine inanan, insan haklarına sonuna kadar saygı gösteren ülke olmaktır. Türkiye bu yönde de kendi iç reformlarını kuvvetli şekilde sürdürmeye devam edecek.
Hükümetimiz bunlara sıkı biçimde bağlıdır. Bunları kendi halkımız için yapıyoruz. Türkiye'nin geleceği için yapıyoruz. Türkiye'nin istikameti gayet açıktır. Türkiye'nin istikameti bu vizyonlar çerçevesi içindedir."
Bakan Gül, İsveç Dışişleri Bakanı Bildt'i ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti de dile getirerek, konuk bakanın 1991-1994 yılları arasında ülkesinde başbakanlık yaptığını ve Avrupa'daki birçok sorunla ilgilenerek, krizlerin çözümüne katkı yaptığını kaydetti.
Bildt'in Türkiye ziyaretinin kritik bir döneme rastladığını söyleyen Gül, görüşmelerde AB ve Türkiye arasında yaşanan
son durum, müzakere süreci ve önümüzdeki günlerde Avrupa'da yapılacak kritik toplantılarda Türkiye dosyasının nasıl ele alınacağı konularını ele aldıklarını belirtti. Bakan Gül, Bildt'in bazı gazetelerdeki makaleleriyle cesaretini ortaya koyduğunu da ifade etti.