Türkiye'nin önde gelen isimleri Abant Platformu'nda buluştu

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Abant Platformu'nun 30. toplantısı 'Aleviler ve Sünniler: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak' başlıklığıyla başladı.

Türkiye'nin önde gelen isimleri Abant Platformu'nda buluştu

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı tarafından Abant'taki Büyük Abant Oteli'nde düzenlenen ve 3 gün sürecek olan Abant Platformu, akademisyenler, yazarlar, gazeteciler, alevi dernek ve federasyon temsilcilerinin yer aldığı 150 kişinin katılımıyla başladı.

Formun açılış konuşmasını yapan Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Mustafa Yeşil, Abant platformlarında Türkiye'nin çok derin problemlerinin tartışıldığını belirtti. Yeşil, bir çok konunun Abant Platformunda müzakere edildiğini ve ortaya çıkan sonuçların paylaşıldığını anlatarak, "Elbetteki bu sofraların maksadı herkesi tektipleştirmek olamaz. Zaten Abant, tek tipleştirmeye karşı renkliliği ve farklılığı müdafa etmek üzere bir ihtiyaç olarak karşımıza çıktı" diye konuştu.

 "Aleviler ve Sünniler Barış ve Geleceği Birlikte Aramak" konulu bir gündem ve konuyla bir arada olduklarını belirten Yeşil, "Aslında yaşadığımız bu topraklarda göz yaşları, acılar, ızdıraplar olduğu gibi uzun süren huzur, mutluluk, uzun dönem saadetin yaşandığı süreçler ve devirler de olmuştur" ifadesini kullandı.

Yeşil, farklılıkları ve zenginlikleri birlikte yaşayabilmeyi en temel esas kabul ettiklerini anlatarak, "Tek renk, tek tip, tek anlayış ve ten anlayışı, nezlimizde tek doğru kavgasını vermeye başladığımız süre ve dönemlerde de o renklilik, huzur ve saadet kayboldu. Diller sustu ve gönüller kapandı. İlişkiler koptu" şeklinde konuştu.

 Bu süreçlerde aslında hiç kimsenin birşey kazanmadığını, birçok şeyin kaybolduğunu ifade eden Yeşil, şunları kaydetti:  "Dostlarımızı, komşularımızı, arkadaşlarımızı ve yüreklerin oluşturduğu o atmosferi kaybettik. Birbirimizi zenginlik haline getirebilme özelliğimizi kaybettik. Belki de topyekün etrafımıza verebileceğimiz mesaj gücünü kaybettik. Onun için yılmadan, usanmadan bugün bir kere daha 'gelin tanış olalım' ve bu manada da işlerimizi kolay kılalım. Çünkü tanış olmadan, karşılıklı sevmeden, sevilmeden, gönülleri açmadan, kırgınlıkları bertaraf etmeden, ön yargıları aşmadan yakınlaşmanın, sevmenin ve sevilmenin başka yolu olmadığını hepimiz acı tecrübelerle gördük ve yaşadık."

"Hangi anlayış, ideoloji, fikir, inanç olursa olsun nefret üzerine inşa edenler sadece ve sadece etrafında kendileri gibi nefreti konaklayanları toplarlar" diyen Yeşil, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz, acılara rağmen, maruz kaldığımız zulme rağmen, bazen kırılmış hatırımıza, değer verilmemiş onurumuza, ötelenmiş kimliğimize rağmen bir kere daha barışın ve sulhun her şeyin özü ve temeli olduğuna inanıyoruz. 'Gelin tanış olalım' anlayışı içerisinde hareket etme anlayışı içerisindeyiz. Bunu öncelikle kendi topraklarımızda, kendi insanımızla özellikle de yaşadığımız bu toprakların en temel rüknü, en temel rengi, bu topraklarda farklı unsurlarda, farklı anlayış ve düşünceyi temsil eden insanlarla ortaklık sayılarımız fazilet ve değerler açısından eğer sayacak olursak en fazla ortaklığımızın, en fazla değerimizin, birlikteliğimizin olduğu çok önemli bir rükünle bir kesimle biz kucak kucağa, el ele, omuz omuza olmaya mecburuz. O da Alevi kardeşlerimizdir."

 "Sünniliğin, Aleviliğin karşıtı algısını körükleyen yaklaşımlara prim veremeyiz"

Yeşil, Abant Platformu sayesinde birbirlerini tanıyan ve farklılığın zenginliği içerisinde olan çok sayıda dostlarının olduğunu anlatarak, bu coğrafyada hiçbir zaman Alevilik ve Sünniliğin kavga sebebi haline getirilmemesi gerektiğini vurguladı.

Bunu tesis etmeye mecbur olduklarına dikketi çeken Yeşil, "Hiçbir zaman Sünniliğin, Aleviliğin karşıtı algısını körükleyen yaklaşımlara prim veremeyiz. Kendi öz köklerimizden beslenmiş ve bezenmiş ortak noktalarımız çok ama farklılığı içerisinde kabul edilebilecek ayrı bir rengimiz, ayrı bir zenginliğimiz olarak tanınmasını hiç kimse engelleyemez ve bunu farklı zemine taşıyamaz" dedi. Yeşil, bu konu üzerine Türkiye'de çok sayıda çalıştayların yapıldığını ifade ederek, hedefledikleri ortak noktaya gelemediklerini kaydetti.

Arzu ettikleri dertlerin çözümü noktasında elde etmeleri gereken mesafeyi kat edemediklerini dile getiren Yeşil, "Devletten beklediklerimiz vardı, iktidar ve gücü temsil edenlerden beklediklerimiz vardı. Aldıklarımız oldu, alamadıklarımız oldu. Adaleti temsil edenlerin güçlü olması, gücü temsil edenlerin adil olması çok önemli. Zayıfın adil olması sadece kendini korumaya atıftır. Güçlünün adil olması, adaletin tesisi adına gereklidir. Ben imanın, vicdanın, Allah korkusunun, insan sevgisinin ve millete ait gelecek kurgusuna ait sevda ateşinin güçlü olanların adil olmasına yetecek kadar argümanın var olduğunu düşünüyorum" ifadesini kullandı.

"Alevilik, basit bir İslam anlayışı olarak görülmemesi gerekir"

Platformunun "Tarihsel Süreçte Ortadoğu ve Türkiye'de İnanç İlişkileri" konulu ilk oturumunda konuşan Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaşar Ocak da Aleviliğin basit bir İslam anlayışı olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayarak, "Alevilik, Hazreti Ali'yi sevme meselesi de değildir. Birçok problemi bünyesinde barındıran bir konudur" dedi.

Aleviler ve siyaset konusunun çok önemli olduğuna işaret eden Ocak, "Türkiye'de Alevi kimliği 1980 ve 1990'lı yıllarda kendini açığa çıkararak sert bir savunma geliştirmesine neden oldu. Aleviler bu zor süreçte yalnızdır ve asıl üzücü olan da budur. Alevi toplumuna göstermeleri gereken anlayışı sünni toplum göstermemiştir" şeklinde konuştu.

CİHAN
<< Önceki Haber Türkiye'nin önde gelen isimleri Abant Platformu'nda buluştu Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER