Ermeni heyeti,
Türkiye Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu'nun
imza töreninde yapacağı konuşma metninde Dağlık Karabağ'a üstü kapalı olarak atıf yapmasına
itiraz etti.
Bunun üzerine
müzakereler kopma noktasına geldi. Ancak devreye ABD'nin girmesi ve
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun hem kendisinin, hem de Ermeni meslektaşı Edward Nalbandyan'ın konuşma yapmamasını
teklif etmesiyle
kriz aşıldı.
Problemin çözülmesinde ABD Dışişleri Bakanı
Hillary Clinton önemli rol oynadı. Clinton 3 defa Ermeni, 4 defa Türk tarafı ile
telefon görüşmesi yaparken, bir yandan da sirenler eşliğinde kendisine ulaştırılan metinleri inceledi. Diplomatlar,
imza töreninin uçurumun kenarından alındığını belirtti.
Ankara'nın, törende konuşma yapılmaktan vazgeçilmesini teklif etmesi ABD,
Rusya ve
Fransa tarafından
desteklendi. Teklifi "akılcı" bulan Minsk Grubu eşbaşkanları,
Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbandyan'a telkinde bulundu. Sonunda üç saati aşan gecikmenin ardından Davutoğlu ve Nalbandyan
protokolleri imzaladı.
Tarihî
anlaşma için
Zürih Üniversitesi'ne gelen heyetler, Dağlık Karabağ yüzünden büyük bir krizin patladığı haberini, imza töreni için koltuklarına yerleşmek üzereyken aldı. Georg Frideric Handel'in "havai fişekler"ini çalmak üzere prova yapmaya başlayan
orkestra bir süre sonra sustu. Bu sırada Ermeni tarafının, Davutoğlu'nun konuşma metninde çok genel ifadelerle geçen Kafkaslar'da istikrar sözlerine itiraz ettiği anlaşıldı. Bunun üzerine Türk tarafı da Ermeni
bakanının konuşma metnine şiddetli şekilde itiraz etti. İmzaların tehlikeye girmesi sırasında Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül ve
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla arayarak durum hakkında bilgilendirdi.
Davutoğlu'nun konuşma metninde geçen "Bu yol uzun ve zorluklarla dolu bir yol. Ancak uğraşılmaya değer bir yol, bu
yolculuk ancak burada bulunan ortaklarımızla ve Kafkaslar'daki bütün halkların el ele yürümesi ile yapılabilir." cümlesi Ermeni tarafını kızdırdı ve bütün kriz bu cümleden kaynaklandı.
DAVUTOĞLU, KARABAĞ RESTİ çekti
Söz konusu cümle Ermeniler tarafından "Dağlık Karabağ ile bağ kuruluyor." şeklinde yorumlandı. Bunun üzerine Türk tarafı da Ermenilerin konuşma metninde yer alan "şartsız müzakereler" ifadesine şiddetle itiraz etti. Davutoğlu, müzakerelerin en hararetli kısmında "Eğer Ermeniler 'ön şartsız müzakereler' ifadesinde ısrar ederlerse, ben de Dağlık Karabağ'a somut olarak atıf yapacağım." dedi ve müzakereler kilitlendi. Ermeni tarafı ayrıca Davutoğlu'nun konuşmasında "tarihi iyi anlayın ki herkes huzura ersin" yönündeki ifadelerini 1915 olaylarına ilişkin Ermeni tezine aykırı yorumlayarak, bu cümleye de karşı çıktı.
Bunun üzerine imzanın yapılacağı binaya gelen Clinton, aracını terk etmeden tekrar oteline döndü. Oteline girmeden
otoparkta aracından 3 defa Ermeni, 4 defa da Türk tarafı ile telefon diplomasisi yapan Clinton, bu müzakereler arasında polis eskortlarının sirenleri eşliğinde bir Türk diplomatın getirdiği Davutoğlu'nun elden geçmiş konuşma metnini aldı.
GELİN BURADA KONUŞALIM
Otelde iki saat süren trafikte ilerleme olmayınca ve karşılıklı kağıt değişimi
vakit alınca Türk tarafı otelde bulunan
Amerikan ve Ermeni bakanlara "Burada konuşalım" davetinde bulundu. Bunun üzerine Clinton ile Nalbandyan ardı ardına otelden çıkarak üniversiteye geldi. Burada süren müzakerelerin ardından 'O zaman konuşma yapılmasın' çözümüyle uzlaşma sağlandı. Ermeni tarafı 31
Ağustos açıklamalarında da "ön şartsız müzakereler" ifadesini metne sokmaya çalışmış, Türk tarafı o zaman da kuvvetli itiraz etmişti.
NALBANDYAN'IN YÜZÜ ASIKTI
İmza töreni sırasında ABD, Rusya, Fransa dışişleri bakanları ile AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana oldukça neşeli görünürken, Nalbandyan'ın oldukça keyifsiz olduğu gözlendi. İmzaların ardından Davutoğlu'nun son derece mütebessim çehresine karşılık Nalbandyan'ın asık suratı herkesin dikkatini çekti. Diplomatik kaynaklar, Ermeni Dışişleri Bakanı'nın asık suratını şöyle izah etti: "Nalbandyan Zürih'e 'ön şartsız müzakereler' ifadesini muhtevi bir konuşma yapmak için geldi; ama başarısız oldu."
İsviçre'nin arabuluculuğunda Türkiye-Ermenistan arasında iki seneden beri devam eden müzakerelerde ilk raunt dün Zürih Üniversitesi'nde atılan tarihî imzayla tamamlandı. İki
ülke bakanlarının imzayı attığı belgeler, "Türkiye ile Ermenistan Arasında Diplomatik İlişkilerin Kurulmasına Dair Protokol" ve "Türkiye ile Ermenistan Arasında İlişkilerin Geliştirilmesine Dair" adını taşıyor.
PROTOKOLLER NE ANLAMA GELİYOR?
Türkiye, Ermenistan'ı tanıyor; ancak iki ülke arasında diplomatik ilişki bulunmuyor. Protokollerin mecliste onaylanmasıyla iki ülke arasında diplomatik ilişki kurulacak ve taraflar karşılıklı olarak diplomatik temsilcilik (
büyükelçilik) açacak. Ermenistan protokolleri onaylayarak Türkiye'nin mevcut sınırlarını ve
toprak bütünlüğünü resmen tanıyacak. Böylelikle
Erivan 'Büyük Ermenistan' hayalinden vazgeçmiş olacak. İki ülke arasındaki sınır, 13
Ekim 1921 tarihli
Kars Antlaşması ile belirlenmişti.
Protokollerde 1915 olaylarına hiçbir atıf bulunmuyor. Ankara yıllardan beri meselenin ortak tarih
komisyonunda tartışılmasını istiyordu. Protokolle Ermenistan
sözde soykırım iddialarından vazgeçmiyor; ancak bu konunun hükümetler arasında kurulacak alt komisyonda ele alınmasını kabul ediyor. Böylelikle mesele tarihî bir zemine indirgeniyor. Erivan'ın isteği üzerine ortak tarih komisyonun adı, Hükümetlerarası Komisyon'un bünyesinde kurulacak alt komisyon olarak değiştirildi.
3 saat 15 dakikalık krizin seyri
17.50: AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana binaya girdi.
17.55: Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner binaya girdi.
17.58: Rusya Dışişleri Bakanı Sergey
Lavrov binaya girdi.
18.20:
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu binaya girdi.
18.55: Gazeteciler locaya alındı.
19.25: Kriz patladı.
19.30: Gazeteciler locadan çıkartıldı.
19.39: AB
tebrik mesajı yayımladı.
19.47: ABD Dışişleri Bakanı
Hillary Clinton binaya girdi.
19.49: Ünlü Ermeni asıllı
Fransız şarkıcı ve Ermenistan'ın İsviçre Büyükelçisi Charles Aznavour binaya geldi.
20.39: AB tebrik mesajını geri çekti.
21.10: 'Sorun çözüldü' haberleri geliyor. Sorunun iki tarafın da konuşma yapmamayı kabul etmesi üzerine çözüldüğü, sadece İsviçre'nin konuşma yapacağı haberleri geliyor.
21.18: Taraflar imza törenine geçti.
21.23: Nalbandyan ve Davutoğlu, belgeleri imzalamayı bitirdi. İmzalamayı
erken bitiren Davutoğlu, el sıkışma için Ermeni meslektaşını bekledi.
21.32: AB tebrik mesajını tekrar yayımladı. Zürih hava sahasını erken kapatan İsviçre, görüşmelerin uzaması üzerine süreyi uzattı.
Hillary Clinton'dan otopark diplomasisi
pAmerikalı bir yetkili, Zürih'te Türk ve Ermeni taraflar arasında patlak veren kriz için, "Anlaşma uçurumun kenarından döndü." ifadelerini kullandı. Amerikan haber ajansı AP'ye konuşan yetkililer krizin, Ermenilerin endişelerini son dakikada iletmesiyle başladığını, ardından, Amerikalı bakan Clinton ve arabulucuların, müdahale ettiğini söyledi. Clinton, otelin parkında bekleyen araçta Ermeni ve Türk tarafıyla telefon diplomasisi yaptı. Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner tören sonrası yaptığı açıklamada, "Problem yok. Protokolleri imzaladılar." dedi. AB Yüksek Temsilcisi Javier Solana ise Türkiye'ye teşekkür ederek, "Türkiye, bölgesel bir problemi çözmek için şüphesiz önemli bir
işbirliği yaptı." dedi.
Aznavour, Nalbandyan sanılınca
Ermeni Dışişleri Bakanı Edward Nalbandyan'ın imza töreninin yapılacağı Zürih Üniversitesi'ne gelip gelmediği uzun süre anlaşılamadı.
Basın odasındaki dev ekranda gelen bütün misafirler görünürken, Nalbandyan'ın ortalarda görünmemesi Ermeni bakanın başka bir kapıdan girdiği spekülasyonlarına yol açtı. Nalbandyan'ın binaya gelip gelmediği uzun süre anlaşılamadı. Clinton'ın hemen ardından binaya gelen Ermeni asıllı ünlü Fransız şarkıcı ve şu an Ermenistan'ın İsviçre Büyükelçisi olan Charles Aznavour, Ermeni Dışişleri Bakanı zannedildi.
Diasporadan cılız portesto
Protokollerin imzalandığı tarihî Zürih Üniversitesi'nde geniş
güvenlik tedbirleri alındı. Üniversitenin etrafı güvenlik kordonuyla çevrilirken, İsviçre polisi de
dedektör köpekleriyle binayı ve çevresini sürekli
kontrol etti. Üniversite önünde diasporadan bazı kişiler de gösteri yaptı.
Basın odasında maç yayını yapıldı
İsviçre yetkilileri, krizin patlak vermesinin ardından Türk gazeteciler imza törenini seyretmek için götürüldükleri locadan tekrar basın salonuna alındı. Basın odasında gelen ziyaretçileri dev ekranda gösteren yayın kesilerek
Lüksemburg-İsviçre arasındaki maç naklen verilmeye başlandı. Dışişleri sözcüleri "black-out" uygularken, Türk basın mensupları haberleri Amerikalı haber ajansları ve gazetecilerden almaya çalıştı.
Fınancıal Tımes: İmzalar, Türkiye için
zafer
İngiliz Financial
Times gazetesi, Türkiye ile Ermenistan arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini öngören protokollerin imzalanmasını, bölgesinde barışı destekleyen bir strateji izleyen Türkiye için bir zafer olarak niteledi. "Ermenistan ve Türkiye yüzyıllık husumete son veriyor." diye yazan Times gazetesi de protokollerle, "Avrupa'nın son kapalı sınırının açılacağını" kaydetti.
Sarkisyan: Normalleşme benim tercihim
Ermenistan Cumhurbaşkanı
Serj Sarkisyan, Türkiye ile ilişkilerin normalleştirilmesi politikasının kendi tercihi olduğunu söyledi. İmza töreni öncesi
ulusa sesleniş konuşması yapan Sarkisyan, bu tercihini "derin bir sorumluluk ve halkın geleceğine olan inançla" gerçekleştirdiğini ifade etti. Türkiye ile ilişkilerin, Ermeni iddialarını "şüphe altına alamayacağını" belirten Ermeni lider, "bu olayların açtığı yaranın onarılamayacağını" kaydetti. Sarkisyan konuşmasının devamında, Türkiye ile "önyargısız" ilişki kurmanın "zamanın bir talebi" olduğunu savundu. Ermenistan lideri, Türk-Ermeni ilişkilerinin, hiçbir şekilde Yukarı Karabağ süreciyle bağlantılı olmadığını da yineledi.
ClInton: süreci ileri taşımakta kararlıyız
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, protokollerin imza töreninin gecikmesinin Türkiye ve Ermenistan'ın taşıdığı endişelerden kaynaklandığını söyledi. ABD Dışişleri Bakanı, ülkesinin Türkiye ve Ermenistan ilişkilerinin daha da iyileşmesini istediğini kaydederek, "Süreci ileri taşımakta kararlıyız." dedi.
Rusya Dışişleri Bakanı
Sergey Lavrov ise protokollerin imzalanmasından "içten bir memnuniyet" duyduğunu söyl edi. İmzaların ardından "hızlı bir onay ve
uygulama" beklediklerini ifade eden Rus bakan, Moskova'nın destek vermeye hazır olduğunu ifade etti. Lavrov, Ermeni ve Türk yetkililerin "pragmatik ve bir
işadamı gibi çalışarak" karm
aşık problemleri çözmeye çalışmasını takdir etti.
ZAMAN-SELÇUK GÜLTAŞLI/SERVET YANATMA ZÜRİH