Başbakan Erdoğan Çırağan Sarayındaki forumun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin artık küresel sermayenin yöneldiği pazarlardan biri haline geldiğini belirtti. Türkiye Yatırımcılar için Fırsatlar Ülkesi Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları söyledi: "Biz yatırımcılar arasında yerli ve yabancı ayırımına son verdik. Türkiye'yi bir fırsatlar ülkesi haline getirdik. Bunun için birçok yasa çıkardık. Bugün Türkiye geleceğine güven duyulan bir ülke haline gelmiştir. Doğrudan yabancı sermaye açısında Türkiye'de sürekli bir artış vardır. Bu yılın ilk 9 ayında Türkiye'ye doğrudan gelen yabancı sermaye 12 milyar doları aşmıştır. Bugün artık Türkiye küresel sermayenin yöneldiği pazarlardan biri haline gelmiştir" Medeniyetler İttifakını Yaygınlaştırmamız Lazım Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, küresel barış için refahın yaygınlaştırılması gerektiğini belirterek, "Ne yazık ki küresel yoksulluk ve şiddet artamakta. İspanya ile yürüttüğümüz Medeniyetlerin İttifakı Projesi bu olumsuz gelişmelere mani olmaya yöneliktir. Medeniyetler çatışması yerine medeniyetler ittifakını yaygınlaştırmamamız lazım" dedi. Erdoğan, küreselleşme doğru okunduğunda önemli fırsatlar sunabildiğinin görüleceğini ifade etti. Erdoğan, ülkelerin bu olgudan ister istemez etkilendiklerini, bunun da uluslararası ilişkileri etkilediğini ve işbirliklerinin arttığını söyledi. Erdoğan, bunun küreselleşmenin olmazsa olmaz meyvelerinden biri olduğunu kaydetti. Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin, etrafındaki bütün gelişmelere rağmen ekonomik ve demokratik gelişmesini birlikte götürmeyi başardığını, demokratikleşme, refah, barış gibi ortak değerlerin tesis edilmesi ile sürdürülebilir büyümenin de daha sağlıklı bir zemine kavuşabileceğini söyledi. Erdoğan, "Küresel barış için refahın yaygınlaştırılması lazım. Ne yazık ki küresel yoksulluk ve şiddet artmakta. İspanya ile yürüttüğümüz Medeniyetlerin İttifakı Projesi bu olumsuz gelişmelere mani olmaya yöneliktir. Medeniyetler çatışması yerine medeniyetler ittifakını yaygınlaştırmamız lazım" diye konuştu. Erdoğan, Türkiye olarak, Avrupa Birliği'nin de içinde olduğu olumlu adımları ve yapılan reformların sessiz devrim olarak nitelendirildiğini ve Türkiye'nin, atılan olumlu yapısal adımlarla dünyanın en büyük ilk 20 ülkesi arasına girdiğini vurguladı. Başkan Scwab, 'Türkiye'nin Geleceğinden Ümitliyiz' Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Claus Schwab, Türkiye'nin geleceğinden herkesin ümitli olduğunu söyledi. Dünya Ekonomik Forumu Başkanı Schwab, basın toplantısında, Türkiye ile ilgili olarak Avrupa Risk Raporu, Rekabet Gücü Raporu ve Türkiye'nin jeopolitik konumuna ilişkin raporlar hazırlandığını, bu iki günlük toplantıda Türkiye'nin ekonomik, siyasi ve jeopolitik gücü, AB ile ilişkileri ve kültürler arası diyaloğun ele alınacağını kaydetti. Schwab, ''Bölgeleri Birleştirmek-Yeni Fırsatlar Oluşturmak'' isimli Türkiye zirvesinde Türkiye'nin bütün yönleriyle tartışılacağını aktardı. Türkiye'nin Brezilya, Rusya, Çin ve Hindistan gibi yatırım açısından cazip bir ülke olduğunu ifade eden Schwab, ayrıca Türkiye'nin büyük bir ekonomik ve siyasi potansiyele sahip olduğunu vurguladı. GÜLER SABANCI Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ise Türkiye'deki Dünya Ekonomik Forumu zirvesinin çok önemli olduğunu belirterek, Türkiye'nin 2001 krizinden sonra makroekonomi ve yapısal reformlar alanında çok büyük başarılar sağladığını ifade etti. İki günlük toplantılarda, Türkiye'nin kültürlerarası yakınlaşma, rekabet, gelecek 10 yıldaki ekonomik ve jeopolitik gücünün bu toplantılarda ele alınacağını belirten Sabancı, ''Bu iki günlük toplantının ardından, Türkiye bir fırsatlar ülkesidir diyebiliriz'' diye konuştu. Coca-Cola Uluslararası Başkanı Muhtar Kent ise yaptığı açıklamada, bu toplantının zamanlama açısından çok önemli olduğuna dikkati çekerek, Türkiye'nin bulunduğu bölgede istikrarsızlık olmasına rağmen, Türkiye'nin eskiye göre, daha güçlü ve istikrarlı bir ülke konumuna geldiğini ifade etti. Türkiye'nin farklı kültürler arasında bir köprü oluşturduğunu belirten Kent, bu çerçevede Türkiye'nin küresel bir örnek oluşturduğunu da kaydetti. Güler Sabancı, bir soru üzerine, Türkiye'nin AB sürecindeki imajının önemini vurgulayarak, imajın etkili bir iletişimle güçlendirilebileceğini söyledi. Sabancı, sadece AB'deki yetkililer değil, sıradan, sokaktaki insanların da Türkiye'yi anlamasının sağlanması gerektiğini, bunun da iletişimle sağlanabileceğini kaydetti. Muhtar Kent ise aynı soruya verdiği yanıtta, Türkiye'nin AB sürecinde karşılıklı anlayış ve çıkar birliği ile hareket edebileceğini belirterek, kültürler arası köprü oluşturan Türkiye'nin, AB mozaiği içerisinde de değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.