İnternet yasası, HSYK yasası, Twitter ve Youtube'un kapatılması ve son olarak da Milli Savunma Bakanı'nın askeri hakimlere ceza verme yetkisi ülkenin hukuk ve demokrasi yolunda ilerlemesini çıkmaza sokabilecek zorlu süreçlerden bazılarıydı.
Dünya ülkelerinin gözünde itibarımızı düşüren uygulamalar ülkenin demokrasisine de büyük darbe vururken, Anayasa Mahkemesi'nin aldığı çok önemli kararlar sayesinde antidemokratik uygulamalardan kılpayı dönülmüş oldu.
HSYK YASASI
Cumhurbaşkanı Gül'ün onayladığı HSYK yasası ile birlikte, Anayasa'daki kuvvetler ayrılığı, hakimlik teminatı, yargı bağımsızlığı ilkeleri bütünüyle rafa kaldırılacak, yeni kanunun sağladığı yetkilerle Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HSYK'yla birlikte bütün yargı teşkilatını, baştan aşağı değiştirebilecekti.
Yasayla birlikte Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, 'özel yetkili bakan' haline getirilmiş, 12 Eylül 2010 anayasa referandumunda daha demokratik bir hale getirilen HSYK'nın bütün yetkileri Adalet Bakanı'na devredilmişti. 3 daireden oluşan HSYK'da daireler boşalacak, hangi üyenin hangi dairede görev yapacağına da bakan karar verecekti. Hakim ve savcıların atama ve terfi işlerine bakan 1. Daire'de 3 kişiyle karar alınabilecek, HSYK'da bütün kararlar, bakanın belirleyeceği bu 3 kişi tarafından alınacaktı. HSYK Genel Kurulu'nun görev alanına giren bütün işler Adalet Bakanı'na devredilecekti.
Anayasa'nın 22 maddesine aykırı olan 46 maddelik HSYK ve Adalet Akademisinin yapısını değiştiren kanun, CHP'nin, Anayasa Mahkemesinde dava açması sonucu iptal edildi. Davayı esastan görüşerek karara bağlayan AYM heyeti, kanunun Adalet Bakanı'na verilen yetkilerini düzenleyen hükümlerinin büyük çoğunluğunu iptal ederek, Adalet Akademisi ile ilgili bölümlerinin iptal istemini reddetti.
İNTERNET YASASI
Anayasa Mahkemesi'nin HSYK kararının ardından verdiği bir diğer önemli karar da internet yasasının iptali oldu. Aklı Selim kişilerce 'Hukuk devleti olma ümitlerini tükettiği' şeklinde tanımlanan yasa, kişisel verilen işlenmesi ve gizliliğin korunması için Bilgi Teknolojileri Kurumu'na yetki vermeyi içeriyordu. İfade özgürlüğünü, basın özgürlüğünü ve internette bilgi akışını kısıtlayıcı potansiyele sahip olan yasa, Cumhurbaşkanı Gül tarafından da onaylanmıştı. AKP'nin hazırladığı yasaya göre, şikayet üzerine içeriği uygun bulunmayan internetteki yayınlar en geç 4 saat içinde engellenecek, ayrıca engel kararını Ulaştırma Bakanı da alabilecekti. Ancak AYM, gerek ABD ve Avrupa ülkelerinin gerekse Türkiye'deki pekçok kesimin büyük tepki gösterdiği yasayı iptal ederek, Türkiye'de basın özgürlüğünün ve hukukun işlemesinin önünü tıkayan büyük bir engeli ortadan kaldırmış oldu.
TWİTTER VE YOUTUBE'UN YASAKLANMASI
AKP döneminin en çok tepki çeken uygulamalarından biri de hiç şüphesiz sosyal medya ağlarına erişimin engellenmesi oldu. Twitter ve Youtube'un kapatılması dünya çapında büyük yankı uyandırdı. Türkiye'nin imajına en büyük darbeyi de yine bu yasaklar vurdu. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası, Başbakan Erdoğan ve ailesinin yanı sıra AKP'li bazı Bakan'lara ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının sosyal medyada milyonlarca kişiye ulaşmasının ardından, böyle bir yasağın getirilmesi dikkat çekerken, kapatılmaya gerekçe olarak, Youtube'da bazı kullanıcıların paylaştığı içerikler ve Twitter'ın Türkiye'ye vergi vermemesi gösterildi.
Ülkenin ileri gelen aydınları, sanatçıları, akademisyenleri, iş adamları başta olmak üzere büyük bir kesim tarafından utanç verici ve korkutucu olarak değerlendirilen antidemokratik bu uygulama, Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla iptal edildi. Ve sosyal ağlara erişim yeniden sağlandı.
MİLLİ SAVUNMA BAKANI'NA VERİLEN YETKİLER
Anayasa Mahkemesi son olarak da, Milli Savunma Bakanı'nın askeri hakimlere ceza verme yetkisini iptal etti. İptal ile birlikte Milli Savunma Bakanı artık askeri hakim ve savcılara kınama ya da uyarı cezası veremeyecek.
İptal edilen madde uyarınca Milli Savunma Bakanı askeri hakim ve savcılara 'Görevde kayıtsızlık ve düzensizlik, meslektaşlarına ve emrindeki personele karşı kırıcı davranmak, Mazeretsiz olarak göreve geç gelmek ve görevden erken ayrılmak, işi zamanında yapmamak' gibi gerekçelerle uyarı cezası verebiliyordu. Ve bu cezalara itiraz hakkı da bulunmuyordu.
SAMANYOLUHABER.COM