Türkiye,
Kadınlara Yönelik
Şiddet ve
Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin
Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni,
imza atan
ülkeler arasında, parlamentosunda ilk onaylayan ülke oldu.
TBMM Genel Kurulu, ''25
Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü'' öncesinde, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin
Avrupa Konseyi Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısını kabul ederek,
yasalaştırdı.
Tasarının görüşmelerinde
CHP Grubu'nun görüşlerini dile getiren
Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, Türkiye için çok önemli bir
sözleşme olduğunu söyledi. Türkiye'nin, AİHM'de kadına yönelik şiddetle ilgili mahkum edilen tek ülke olduğunu ifade eden Bilgehan, sözleşmenin, ülkelere çok önemli sorumluluklar getirdiğini anlattı.
Bilgehan, ilk kez bu kadar geniş kapsamlı, uluslararası sözleşmenin kadına yönelik şiddetle ilgili karar aldığına işaret ederek, Türkiye'nin bunu kabul etmesinin, Avrupa Konseyi'nde olumlu izlenim bırakacağını belirtti. Bilgehan, sözleşmenin yürürlüğe girmesi için Türkiye'nin onaylamasından sonra 9 ülkenin daha onayının gerektiğini vurgulayarak, ''İlk ülkenin bizim ülkemiz olması çok anlamlı'' dedi.
BDP Grup
Başkanvekili Pervin Buldan, kadına yönelik her türlü şiddetin önüne geçilmesi umuduyla tasarıyı onayladıklarını dile getirerek, ''Umuyor ve diliyoruz ki bu yasayla din, dil, ırk ayrımı yapılmaksızın, hiçbir kadına fiziksel, ruhsal, cinsel şiddet olmasın'' dedi.
MHP Grup Başkanvekili Mehmet
Şandır da kadının özne olduğu her konuda, Meclis'in birlikte hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
Kadına yönelik şiddetin, sadece Türkiye'nin değil, bütün dünyanın sorunu olduğunu belirten Şandır, kadına karşı şiddetle mücadele,
aile içi şiddetle ilgili Mecliste
komisyon kurulmasını, sözleşmenin iç hukuktaki yansımalarının hızla tamamlanmasını istedi.
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin
Canikli, tasarı üzerindeki uzlaşma tablosundan duyduğu memnuniyetini dile getirdi.
Canikli, Türkiye'nin, sözleşmenin hazırlanmasında, sonuçlandırılmasında öncülük eden 13 ülkeden biri olduğunu belirterek, ''Bu sözleşmeyle Türkiye, önemli bir yükün altına giriyor'' diye konuştu.
Konuşmaların ardından tasarı, 1 çekimser oya karşın 246 oyla kabul edildi.
-Sözleşme ne getiriyor?-
11
Mayıs 2011 tarihinde İstanbul'da imzalan sözleşme, ''Kadına yönelik şiddet'', ''aile içi şiddet'', ''Kadına yönelik toplumsal
cinsiyete dayalı şiddet'', ''kadın'' kavramlarını tanımlıyor.
Sözleşmeyi imzalayan ülkeler, düzenli aralıklarla her türlü şiddet eylemi hakkında istatistiki veri toplayacak, şiddet biçiminin yaygınlığını ve eğilimlerini değerlendirmek üzere anketler yapacak, şiddeti önlemek için gerekli yasal önlemleri alacak.
Sözleşme, taraflara, kadın erkek eşitliği, kalıplaştırılmamış toplumsal cinsiyet rolleri, kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet ve kişisel bütünlük hakkı gibi konulara ilişkin
öğretim malzemelerinin, resmi
müfredat içerisine ve eğitimin her seviyesine eklenmesi için gerekli adımları atma yükümlülüğü getiriyor.
Sözleşmeye imza koyan ülkeler, cinsel suç faillerinin tekrar suç işlemesini engelleyen
tedavi programlarını oluşturulması için önlem alacak. Şiddet mağdurlarına, yasal ve
psikolojik danışmanlık, mali
yardım, konut, eğitim, öğretim ve
iş bulma desteği sağlanacak.
Sözleşme, taraflara, zorla gerçekleştirilen evlilikler, psikolojik şiddet,
taciz, fiziksel şiddet,
tecavüz dahil olmak üzere cinsel şiddet, zorla
kürtaj ve kısırlaştırma, kadın sünneti, sözde namus adına işlenen suçların cezalandırılmasına yönelik gerekli hukuki ve diğer önlemleri alması konusunda yükümlülük getiriyor.
Sözleşme, uluslararası alanda kadına yönelik ve aile içi şiddetle ilgili ilk bağlayıcı
belge olma özelliğini taşıyor. Sözleşmede, devlet kurumlarının ve görevlilerinin kadına karşı şiddet uygulanmamasını sağlaması, kadına karşı ve aile içi şiddetin önlenmesi, cezalandırılması, ulusal düzeyde veri toplanması ve eşgüdümden sorumlu bir resmi kurumun tespit edilmesine yönelik düzenlemeler de bulunuyor.
Sözleşmenin uygulanmasını
izlemek üzere bir uluslararası izleme mekanizması (Kadına Karşı Şiddet ve Aile İçi Şiddetle Mücadele Uzmanlar Grubu-GREVIO) oluşturulacak, ulusal düzeyde toplanan veriler bu mekanizma ile paylaşılacak.
TBMM Başkanvekili
Sadık Yakut, CHP'nin
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, MHP'nin de
Başbakan Yardımcısı Beşir
Atalay hakkında verdiği
gensoru önergelerinin öngörüşmeleri için bugün saat 14.00'te toplanmak üzere birleşimi kapattı.