Haiti'yi yerle bir eden deprem tüm dünyayı
yasa boğarken,
İstanbul'da üniversite eğitimi gören 4 Haitili öğrenci, ailelerine ulaşamamanın acısıyla
gözyaşı döküyor.
Robens Joseph, Joseph Johnobentz, Jeantel Cheramy ve Djeff Pierre, yol paraları olmadığından 2 yıldır ailelerini görmeye gidememiş. İTÜ'de okuyan Jeantel Cheramy, henüz yakınlarından hiçbir haber alamadıklarını belirtiyor. Çaresiz öğrenci, bu yüzden sınavlarının da kötü geçtiğini söylüyor: "Dün sınavım vardı ama tek kelime yazamadım."
Karayipler Adası'nın fakir ülkesi Haiti'nin başkenti Port-au-Prince'i vuran 7,0 büyüklüğündeki depremin yankıları sürüyor.
Felaketten sonra ülkenin dünya ile bağlantılarının kesilmesi, en çok memleketlerinden uzakta olan Haitilileri tedirgin ediyor.
Üniversite okumak için İstanbul'a gelen Haitili 4 öğrenci, günlerdir aileleri ile görüşemiyor. Hayatta olup olmadıklarını dahi bilmiyorlar. Üzüntüden
derslerine adapte olamıyorlar. Maddi imkânsızlıktan dolayı ülkelerine de dönemeyen Haitili
gençler, büyük bir umutla gelecek iyi haberi bekliyor.
Robens Joseph, Joseph Johnobentz, Jeantel Cheramy ve Djeff Pierre, ülkelerinin en başarılı öğrencileri. İki yıl önce İstanbul'a üniversite eğitimi için gelmişler. Haiti'ye gidecek yol paraları olmadığından 2 yıldır ailelerini görmeye gidememişler.
Okullarını bitirinceye kadar da dönmeyi düşünmüyorlardı. Ta ki 12 Ocak Salı günü Haiti'yi yerle bir eden felaket haberini alana kadar. Gençlerin ailesi depremin en çok tahrip ettiği başkent Port-au-Prince'de yaşıyor. Yetkililerin, 2 milyonluk kentte "Taş taşın üstünde kalmadı. Binalar yerle bir oldu." açıklamaları, burada elleri kolları bağlı olan öğrencilerin yüreğine kor gibi düşmüş. "Üç gündür telefonla 15 dakikada bir arıyoruz ama ulaşamadık. Yaşayıp yaşamadıklarını dahi bilmiyoruz. Seslerini duyabilsek bizden mutlusu olmaz. Bir fırsatını bulsak, hemen
yardımlarına koşacağız." diyorlar.
İstanbul Teknik Üniversitesi'nde (İTÜ) çevre mühendisliği okuyan Jeantel Cheramy, günlerdir hiçbir yakınına ulaşamadığını gözyaşları içerisinde ifade ediyor. Jeantel, felaket haberini aldığı an yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "
Depremin olduğu gece yurttaydım.
Uyumak için yatağıma girdim. Arkadaşım ülkemde büyük bir depremin olduğunu mesajla bildirdi. Hemen kalktım telefona sarıldım. Ama kimseye ulaşamadım. 3 gündür 15 dakikada bir arıyorum ama ulaşamıyorum." Çaresiz genç, okul,
hastane ve kiliselerin yıkıldığına dair haberleri okuyunca ailesinin hayatından endişe duymaya başlamış. Aklı ülkesinde olan Jeantel'in sınavları da kötü geçiyor. "Dün bir sınavım vardı ama tek kelime yazamadım." diyen öğrenci, para bulduğu an ülkesine yardıma koşacak. İstanbul Üniversitesi'nde (İÜ)
Tıp Fakültesi öğrencisi Joseph Johnobentz, depremin bu kadar büyük bir yıkıma yol açmasının evlerin iyi inşa edilmemesinden kaynaklandığını düşünüyor. Fay hattının zemine 8 km kadar yakından geçmesinin yıkımı artırdığına dikkat çekerken,
ibadet ettikleri 300 yıllık katedralin bile yıkıldığını belirtiyor. Joseph, daha önce bu kadar büyük bir depremle karşılaşmadıklarını, bu durumun bilim adamlarını da şaşırttığını dile getiriyor. En son 200 yıl önce deprem yaşadıklarını aktaran genç, ülkelerinin şu an her türlü
yardıma muhtaç olduğunu vurguluyor. İÜ İktisat Fakültesi 2. sınıfta okuyan Robens Joseph de para bulur bulmaz Haiti'ye koşacaklarını söylüyor. "Ruhum, aklım Haiti'de, ben buradayım." sözleriyle yaşadığı acıyı dile getiriyor. Robens, olayın sınav dönemine denk gelmesinin derslerini olumsuz etkileyeceğini şöyle ifade ediyor: "Ders çalışamıyorum. Okuduğum kitaba konsantre olamıyorum.
Sınavlarım galiba kötü geçecek. Hep ailemi düşünüyorum." Depremin zengin fakir ayırt etmeden yıkıp geçtiğinin altını çizen genç, "Yiyecek depolarımız da yerle bir olmuş. Kendimizi unuttuk, şu an tek derdimiz ülkemize yardım götürebilmek." diye konuşuyor.
İTÜ
Telekomünikasyon Mühendisliği bölümü öğrencisi Djeff Pierre ise ülkenin tüm
iletişim ağının çöktüğünü kaydediyor. Bu durumun kendilerini iyice paniğe sevk ettiğini belirtiyor.