Bazı çevrelerce demokratik
açılımın arkasındaki isimler arasında gösterilen Amerikalı uluslararası ilişkiler ve
Türkiye uzmanı uzmanı
Henri Barkey,
açılımı Cihan'a değerlendirdi. Barkey, geçmişte bir plan hazırlamasının,
Kürt açılımını
Amerikan ya da kendisinin planı yapmadığını belirtiyor. "Görünen köy
kılavuz istemez. Benim yazdığım, başkasının söylediği, o kadar da düşünülmesi zor bir konu değil." diyen
İstanbul doğumlu ünlü akdemiysen,
Kürt sorununu çözmesi durumunda, Türkiye'nin önünün tamamen açılacağını ifade ediyor. Halen Lehigh Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı olan Henri Barkey, süreç içerisinde MHP'nin tavrına göre
gençlik tabanının sokaklara çıkması halinde ise Türkiye'nin zor bir duruma gireceğini söylüyor. Barkey, hükümet üyelerine yönelik olarak suikast tehlikesi bulunup bulunmadığına ilişkin ise "İzak Rabin bile İsrail'de öldürüldü. Gandhi de öldürülmüştü. Genellikle barışa gitmek isteyen liderler aşırılar tarafından öldürülmüştür." diye düşünüyor.
Carnegie Endowment adlı Amerikan düşünce kuruluşunda Türkiye uzmanı olarak da çalışan Henri Barkey, Cihan'a konuştu. Bazı çevrelerce planın arkasındaki isimler arasında gösterilen Barkey, hükümetin adımlarını değerlendirdi. Henüz planın detaylarının bilinmediğine işaret eden Barkey, "Elimizde somut bir doküman yoktur. Genel olarak açılım konusu önemli bir olay. Türkiye'nin buna uzun zamandır ihtiyacı vardı. Şu anda konjonktürel durum düzeldiği ve bir fırsat olduğu için bence hükümet, bu fırsatı kullanmaya çalışıyor. Ve aynı zamanda sırf hükümet değil ordu da... Başbuğ'un geçen nisan ayında dediği gibi tarihi bir fırsat var." diye konuşuyor.
"DEVLET 'AF'A AF DEMEYEBİLİR"
Sorunun çözümü için belli başlı adımlarını atılması gerektiğini ifade eden Türkiye uzmanı Barkey, bunları anayasada reform, kültürel alanda reform, merkezi
yönetimde değişiklik ve
PKK'nın
silah bırakması olarak sıralıyor. Özellikle PKK'nın
silah bırakmasının bazı dramatik adımlarla ortaya konulması gerektiğini söyleyen Henri Barkey, "Bu konuda
Kuzey Irak'taki yönetim ile konuşmak lazım; ki zaten bunu
Ankara yapıyor. Kandil'de, dağda ya da Türkiye'de olan insanlara bir çeşit umut vermek gerekiyor. Bunlar eninde sonunda ailelerine dönmek istiyorlar. Devlet zaten bunların çoğunu istemiyor. Devletin Iraklılardan istediği, 'bu adamları bize teslim edin dediği' halihazırda 150-200 kişilik bir listesi var. Bu lider kadrosu. Bu kadroyu bir kenara koyalım, dağdaki insanları indirmek lazım." diye kaydediyor.
İkinci olarak ise hapishanelerde uzun senelerdir, gerek PKK'ya üye olmaktan gerekse de taş atmaktan yatan insanlar olduğunu ve bu kişilere de bir şey açmak gerektiğini dile getiren Amerikalı uzman, "Buna hükümet af demeyecek. Çünkü af maalesef kötü bir laf oldu Türkiye'de. Ama
topluma kazandırma yasası var, bunu daha önce kullanmıştı devlet. Onu yeniden kullanabilirler. Ama bu insanlara yeni bir umut, dönmek için bir sebep vermek lazım." şeklinde ekliyor.
"PKK SİLAHLARINI AMERİKAN ASKERLERİNE TESLİM ETSİN"
PKK'nın dağdan indiği zaman silahlarını teslim etmesi gerektiğini de vurgulayan uluslararası ilişkiler uzmanı Barkey, "Kime teslim edecek? Herhalde Türk askerine yapmayacak. Kuzey Irak'taki Peşmergelere de yapmayacak. Burada Amerika'nın bir rolü olabilir." diye anlatıyor. PKK'nın bunu yaparak kendine önem kazandırmak isteyeceğini savunan Barkey, "Diyeceklerdir ki, 'İşte biz Türk askerine değil, Amerikan askerine silahları verdik'. Önemli olan ise, silah bırakma konusunu öyle bir işlemek lazım ki her iki taraf da rahat etsin. Bunu televizyonlar da naklen yayınlayabilsin." diye konuşuyor.
"ÖCALAN, MUHATAP ALINMAYACAĞINI İYİ BİLİYOR"
PKK elebaşısı Abdullah
Öcalan'ın bu sürece katılımının Türkiye'de hazmedilecek bir konu olmadığını dile getiren Henri Barkey, "
Hükümet bunu yapmaya kalkışırsa bu açılımın önü kapanır." öngörüsünde bulunuyor. Bunu da DTP'nin (Demokratik Toplum Partisi) ve hatta Öcalan'ın çok iyi anladığı söyleyen Barkey, Öcalan'ın çok sert bir söylemle ortaya çıkmaması ve bu süreci kolaylaştırması gerektiğine dikkat çekiyor. Barkey, "Eninde sonunda bu adam kendisini düşünüyor, kendi geleceğini düşünüyor. Bir çıkma şansı varsa 10 sene sonra, 15 sene sonra; ancak bu problemin çözülmesi ile olacak." ifadelerini kullanıyor.
"TÜRKİYE'NİN ÖNÜ AÇILACAK"
Halen
Los Angeles Times gazetesinde makaleleri yayınlanan bir uzman olan Henri Barkey, sorunun çözülmesinin Türkiye'ye nasıl bir katkı sağlayabileceği konusunda ise ülkenin önünün tamamen açılacağını vurguluyor. Türkiye'yi pranga gibi her yerde zorlayan bir konu varsa onun da içerideki
Kürt meselesi olduğunu vurgulayan Barkey, "
Atatürk, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' dedi. Ancak Türkiye'de 'yurtta sulh' olmamıştır bu kadar senedir." diye kaydediyor.
"
CHP BİTECEK; AMA FARKINDA DEĞİL"
Planın başarılı olması durumunda, Türkiye'ye büyük katkı sağlayacağını ifade eden Henri Barkey, CHP'nin (
Cumhuriyet Halk Partisi) ise sona ereceğini tahmin ediyor. CHP'nin kendisinin ise bunun farkında olmadığını aktaran Amerikalı uzman, ardından şöyle devam ediyor: "CHP ortadan kaybolacak. CHP şimdiye kadar hiçbir konuda olumlu bir fikir ileri sürmedi. Devamlı muhalefet etti. Devamlı her şeye karşı çıkıyor. CHP, kendi eski söylemlerine karşı çıkıyor. Bu nasıl bir parti? Dün söylediği bugün geçerli değil. Oysa bir bakıma durum daha olumlu. Bu süreci aslında CHP'nin ortaya koyması gerekiyor, AK Parti'nin değil. CHP bugün Doğu'da, Güneydoğu'da oy alamayan bir parti."
"AMERİKAN PLANI DEĞİL"
2000 yılında Amerikan
Dışişleri Bakanlığı'nda önemli görevlerde bulunmuş bir isim olan Henri Barkey, planın Amerikan ürünü olduğu iddialarını da yalanlıyor. Henri Barkey, iddialara şu cevabı veriyor: "İyi ki bir iki plan ortaya çıktı. Bunlardan biri de benim. Onlara göre o zaman bu bir Amerikan planı oluyor. Değil... Görünen köy kılavuz istemez. Benim yazdığım, başkasının söylediği o kadar düşünülmesi zor bir konu değil. Bunu çok uzun zamandır söylüyoruz ve Türkiye'de bu artık kabul edilmeye başlandı."
"MHP SOKAĞA ÇIKARSA TÜRKİYE'DE DURUM ZORA GİRER"
Henri Barkey, süreç içinde MHP'nin takınacağı tavra göre gençlik tabanının sokaklara çıkma ihtimaline ilişkin olarak da Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin göreve gelmesinin ardından bu kesimi
kontrol altına almayı başardığına dikkat çekiyor. Amerikalı uzman, "Ancak, eğer 'Gerekirse dağa çıkarız' dedikleri gibi yaparlarsa, Türkiye çok bir zoruma girecektir. Ama bence Türkiye'de sağduyu her şeyin önüne geçecektir." öngörüsünde bulunuyor.
"ANAYASA MAHKEMESİ DURDURUR"
Uluslararası ilişkiler uzmanı, planın Meclis'ten geçmesi durumunda
Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilme ihtimali bulunduğunu da hatırlatıyor. Barkey, "Şu anki
Anayasa Mahkemesi Anayasa'da yapılacak değişiklikleri zor kabul eder. Bu benim tahminim. Bakarsınız durum değişir. Anayasa Mahkemesi, bu açılımla ortaya çıkan bazı değişiklikleri bence durduracaktır." şeklinde konuşuyor.
"PLANLA İLGİM YOK; AMA HAYATIMI TÜRKİYE ÜZERİNE ÇALIŞMAYA ADADIM"
Planın Amerikan planı olmadığını yineleyen Barkey, kendisinin de planın arkasında olduğu iddialarını reddediyor. Kendisinin zaman zaman Amerikan
Dışişleri Bakanlığı çalışanlarına tavsiyede bulunduğunu, bunu Türk yetkililere de yaptığını anlatan Barkey, en son geçen
Mayıs ayında Türkiye'ye gittiğini belirtiyor. Henri Barkey, "Ama ben devamlı Türkiye'den gelen insanlarla görüyorum. Gerek milletvekili olsun, gerek aydın olsun, gerek gazeteci olsun, gerek Dışişleri Bakanlığı temsilcileri olsun; devamlı görüşüyorum. Bu benim işim, benim hayatım. Ben bütün hayatımı Türkiye üzerine çalışmaya adadım. Dolayısıyla, insanlarla devamlı görüşüyorum" diye kendini savunuyor. Barkey, son süreçte ise kimseyle görüşmediğini ifade ediyor.
SUİKAST TEHLİKESİ
Eski CIA görevlisi Graham Fuller'le birlikte Kürt sorunu kitabını yazan ve '
Ortadoğu, küreselleşme,
Avrupa' üzerine kitaplar derleyen Henri Barkey, sürecin ilerlemesi durumunda hükümet üyelerine suikast düzenlenme tehlikesi konusunda ise şunları söylüyor: "İzhak Rabin bile İsrail'de öldürüldü. Mahatma Gandhi de öldürülmüştü. Genellikle barışa gitmek isteyen liderler aşırılar tarafından öldürülmüştür."
(CİHAN)