İzmir Uluslararası Bilişim Hukuku Kurultayı kapsamındaki "Bilişim Suçları ile Mücadele"konulu ikinci
oturumda konuşan FBI görevlisi
Michelle Pirtle internetteki suç konusunda kuruluşunun yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verdi. FBI görevlisi Michelle Pirtle ise ABD'deki internet suçlarına yaklaşımla ilgili bilgi verdi. Suçluları anlamak ve tanımak gerektiğini dile getiren Pirtle,
Türkiye ile FBI arasında
işbirliği yapıldığını ve 60 kişinin yakalandığını söyledi. Bilişimde çok çeşitli suçların olduğuna değinen Pirtle, yeni ortaya çıkan internet suç eğilimleri hakkında da bilgi verdi.
Pirtle, ''Bilişim suçluları teknolojiyi çok iyi biliyor ve bizden bir adım öndeler. Tehditleri azaltmak için yeni stratejiler oluşturuyoruz. Uluslararası işbirliğini de artırdık''dedi. Suçlar için yepyeni teknolojiler kullanan suçluların pot netler sayesinde gittikçe yaygınlaştığını, suç yazılımlarını satan bu kişilere insanların para ödediğini, daha sonra da bu bu yazılımları satın alan suç şebekelerini şirketlere karşı kullanarak tehditle para istediklerini kaydedtti. Pirtle, suçların yepyeni yollar bulduğunu anlatarak bu tür suçlarla
Romanya ve Türkiye örneklerinde olduğu gibi işbirlikleri sayesinde suçlulara karşı başarı sağlandığını anlatı. Pirtle, Türkiye ile işbirliği ile 60 suçluyu yakaladıklarını kaydetti. Kendi
ülkelerinde çoklu şirketlerle işbirliği yöntemiyle suçlularla mücadele ettikleri bilgisini veren Pirtle, uluslararası kuruluşlarla bilgi paylaşımında bulunduklarını söyledi.
İzmir Fuarı'ndaki oturum sırasında şehir şebekesindeki bir
arıza nedeniyle elektrikler kesildi. Fuar alanındaki jeneratörlerin kilitlenmesi nedeniyle yarım saate yakın bir gecikme yaşandı.
Yargıtay 11.
Ceza Dairesi Üyesi Sedat
Bakıcı,
bilişim suçlarına ilişkin, yeterli yasal düzenlemesi olmayan ülkelerde işlenen suçlar sadece o ülkeye değil, diğer ülkelere de zarar verildiğini aktardı. Bakıcı, bu suçların birçok ülke ile bağlantılı olarak işlendiğini, suçlarla mücadelede ülkelerin işbirliği yapmalarının faydalı olacağını anlattı.
Türkiye Bilişim Derneği Başkanı Turhan Menteş'in
başkanlık yaptığı ''
İnternet Özgür mü?'' konulu birinci panele ise
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan Doğan Kılınç,
Gazi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Korkmaz Alemdar,
avukat Gönenç Gürkaynak ve avukat
Fikret İlkiz konuşmacı olarak katıldı.
Hukukçu ve akademisyen kimliklerinin bulunduğunu kaydeden Gönenç Gürkaynak, yaptığı konuşmanın son günlerde
erişim yasağı gündemde olan
arama motoru
Google+' class='textetiket' title='Google haberleri'>Google şirketinin Türkiye'deki hukuk işlerini yürütmesiyle ilgisi bulunmadığını, Google adına açıklama yapmadığını söyledi.
Türk hukukunun evrimini tamamlamasını istediğini ifade eden Gürkaynak, arama motorlarının internetin hamisi veya sahibi gibi göründüğünü, oysa sadece arama faaliyeti yaptığını söyledi. İnternette ters giden her soruna arama motorlarının çözüm sunamayacağını kaydeden Gürkaynak, ''
Arama motoru, yer sağlayıcı, içerik sağlayıcı değildir, arama yapar. 'Benim görüntüm internetten kaldırılsın', 'hakkımdaki şu yazı internetten kaldırılsın' diyen kişi, bunu arama motorundan değil, internete sunan muhataptan istemelidir'' diye konuştu.
Türkiye'de erişime engelli web sitesinden içerik kaldırılmasına ilişkin çalışmaların, ilgili idare tarafından yapıldığını belirten Gürkaynak, buna rağmen konuyla ilgili tebligat aldıklarını ifade etti.
Gürkaynak, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bir internet mevzuatı yaratmak isteyen devletin çabası son derece düzgündür, ama mevzuat misyonunu tamamlamaktadır. Tökezlediğimiz yerler bellidir. Buradan yola çıkarak dengeleme faaliyeti yapılmalı ve buna uygun adımlar atılmalıdır. Aksi takdirde dinamizmi kaybeden bir mevzuat, unsurlarını da kaybeder. Her zaman, her içerik birilerini rahatsız edebilir. Hassasiyetleri son derece yüksek ve sayısız unsurlu, listeli olan Türkiye gibi ülkelerde, ki bu hassasiyetler yerlidir, yersizdir bunu tartışmıyoruz, uzun bir
yasak listesini baş tacı edip, 'bundan arta kalanlar
ifade özgürlüğü olsun' diyemezsiniz. İnternette dinamik bir mevzuat olması zorunluluğu vardır. Sabitleyen bir mevzuat, internetin doğasındaki akışkanlığa aykırıdır. Mevzuatın dinamizm göstermesi gerektiğini düşünüyoruz.''
Prof. Dr. Korkmaz Alemdar ise internetin herkese yararına olduğunu, ancak sağlanan yararın farklı gruplar arasında dengesinin bulunmadığını ifade etti. Microsoft'un ABD hükümetini bile tedirgin edecek kadar çok şey bildiğini, herkesin mailine bakabileceğini anlatan Alemdar, ''Toplantılarda interneti kimin yöneteceği soruluyor. İnterneti ABD'deki bir şirket yönetiyor. Kimin yöneteceği aşikar, parayı veren yönetiyor. Bir
özgürlük alanının kullanılması için maddi özgürlüğün olması gerekir'' dedi.