Ergenekon operasyonu kapsamında bugün gözaltına alınan Baş
kent üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet
Haberal kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. 2000 yılında ismi Cumhurbaşkanı
adayları arasında geçen Haberal Ergenekon tutuklularıyla yaptığı toplantılarla da biliniyordu.
AZ DAHA CUMHURBAŞKANI OLACAKTI
9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in görev süresinin dolduğu günlerde bugün Ergenekon
terör Örgütü kapsamında ev ve işyerlerinde
arama yapılan
Başkent Üniversitesi Retrökü
Mehmet Haberal az daha
Türkiye'nin 10. Cumhurbaşkanı oluyordu. DSP, MHP ve
ANAP koalisyon hükümetleri döneminde Baş
bakan Bülent Ecevit tarafından Haberal'ın ismi cumhurbaşkanlığına aday olarak gösterilmişti. Ancak koalisyon ortakları isim üzerinde anlaşamayınca Haberal'ın cumhurbaşkanlığı kapısı kapanmıştı.Ancak adaylığı gündemden düşse de ismi kamuoyunun sürekli gündeminde yer aldı.
BAŞKENT HASTANESİ'NDEN KAÇAN ECEVİT EVİNDE İYİLEŞTİ
Bülent Ecevit hastalanınca Başkent Hastanesi'ne yatmayı
tercih etmişti. Ecevit'in burada iken sağlığının gittikçe kötüleşmesi üzerine
Rahşan Ecevit eşini kaçırırcasına eve götürmüş ve Ecevit'in sağlığında kısa sürede düzelme görülmüştü. O günlerde bunun nedeni anlaşılamamıştı.
Ancak sonrasında ortaya çıkan bilgi ve belgeler Ergenekon'un bu işte parmağı olduğunu gösterir nitelikteydi. Amaç Bülent Ecevit'e "iş göremez" raporu vererek yeni oluşuma ve yeni isimlere yol açmaktı.
ERGENEKON SANIKLARIYLA TOPLANTILAR YAPMIŞ
Bülent Ecevit'e, "İş göremez" raporu vermek isteyen
Başkent Üniversitesi Hastanesi'nin başhekimi Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın ismi,
Ergenekon Terör Örgütü zanlılarıyla anılıyor. Ergenekon tutuklusu
Ferit İlsever,
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde verdiği ifadede; Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın, Ergenekon Terör Örgütü soruşturmasında tutuklanan
emekli Orgeneral Şener
Eruygur, emekli Orgeneral Hurşit
Tolon,
İşçi Partisi Genel Başkanı
Doğu Perinçek ile eski
Milletvekili Kamran İnan, eski Bakan
Ufuk Söylemez ve ADD Yönetim Kurulu Üyesi Dursun Ali Ercan ile Milli
Egemenlik Hareketi toplantısına katıldığını söylemişti.
Sabah Gazetesi Yazarı
Yavuz Donat'ın ifadeleriyle amaçlarından biri de "AKP karşıtlarını bir araya getirme" olan hareketin ilk toplantıları Kent Otel'de yapılıyordu. Ancak daha sonra bu toplantılara ev sahipliğini Başkent Üniversitesi
Gölbaşı tesisleri ile Haberal'ın sahibi olduğu Patalya Otel yapmaya başladı.
Milliyet gazetesi, Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal, eski Bakanlar Kamran İnan, Ufuk Söylemez, Şükrü Sina Gürel, emekli orgeneraller
Hurşit Tolon,
Tuncer Kılınç gibi isimlerin de aralarında bulunduğu Diyalog Grubu'nun, Milli Egemenlik Hareketi adı altında yeni bir oluşum için nabız tutmaya başladığını,
AK Parti'den ayrılan
Abdüllatif Şener'in yeni oluşum arayışları içinde lider adayı olarak öne çıktığını yazmıştı.
HABERAL: AKP'NİN OYUNU DÜŞÜRECEK HER P...ŞTLUĞU YAP
Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal'ın televizyonu
Kanal B'de
seçim skandalı yaşanmıştı. Sunuculuğunu Kanal B Genel Müdürü Nahit Duru'nun yaptığı programın reklam arasında Duru'nun programa konuk olarak katılan Kemal Kılıçdaroğlu'na Mehmet Haberal'ın kendisine "Bunların (Ak Parti) oylarını azaltacak her türlü p..ştluğu yap" dediğini söylemişti. Bu sözler internete düşmüş bir çok gazetede yayınlanmış ancak Haberal'dan herhangi bir yalanlama gelmemişti.
HAZİNEDEN BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ'NDE USÜLSÜZ KREDİLER
Mehmet Haberal'ın Başkent Üniversitesi'ne verilen
kredilerde 27 milyon dolarlık
usulsüzlük tespit edildi.
Avrupa Sosyal Kalkınma Fonu kredisini
Euro olarak geri ödeyen devlet, Haberal'dan TL tahsil edince, 27 milyon dolarlık fark
Hazine'nin üstüne kaldı.
Ulusalcı çevrelere ve siyasetteki yeni oluşumlara öncülük etmesiyle gündeme gelen Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın hızlı yükselişi, Hazine kontrolörleri raporuna yansıdı.
Üç yıl önce hazırlanan ve Aksiyon'un ele geçirdiği Hazine Müsteşarlığı'nın 26 Temmuz 2005 tarihli ve 71-8 sayılı inceleme raporuna göre, Haberal'ın sahibi ve rektörü olduğu Başkent Üniversitesi ile Hastanesi için Hazine'den verilen kredilerde usulsüzlük yapıldığı belirlendi. Raporlar, 1995-1996 yıllarında Başkent Üniversitesi'nin iki ayrı projesine (
hastane ve kampus) dönemin iki bakanının onayı ile usulsüz kredi kullandırıldığını ortaya koyuyor.
ZAMAN