Yazılı açıklama yapan
Uslu, Türk
demokrasi tarihinin yarısı ihtilal,
sıkıyönetim ve olağanüstü hallerle geçtiğini kaydetti. Bir o kadar sürenin de
darbelerin konuşulması çağrısı ve daveti ile geçtiğini dile getirdi. Demokratik sürece ve siyasi işleyişe yapılan müdahalelerin
Türkiye'yi temel hak ve özgürlüklerden geriye götürdüğünü vurgulayan Uslu, "
Ekonomi,
siyaset ve sosyal açıdan geriye giderken, uluslar arası demokratik platformlarda ikinci
sınıf ülke muamelesi görmüştür." ifadesini kullandı.
Cumhuriyet'in, 86. yılında kimse tarafından
tartışma konusu yapılmadığına işaret eden Uslu, açıklamasına şöyle devam etti: "Çünkü Cumhuriyet yediden yetmişe toplumun bütün kesimleri tarafından benimsenmiş ve içselleştirilmiş ve yetkinliğini de kanıtlamıştır. Tartışmalar Cumhuriyetin yönüne ve referanslarına yöneliktir. Cumhuriyet otoriter bir yöne doğru mu ilerleyecek, yoksa demokratik bir yöne doğru mu ilerleyecek sorusu yatmaktadır."
Bütün bunları Cumhuriyet tartışılıyormuş gibi göstermeye çalışanların bulunduğunu dile getiren Uslu, örtülü biçimde darbe ve muhtıralardan medet umanların otoriter yönetimden yana olduklarını ifade etti. Uslu, demokrasi ve hukuk standartlarının yükseltilmesinden bahsedenlerin ise tek talebinin demokratik Cumhuriyet olduğuna işaret etti.
Türkiye'nin kendi bölgesinde rol
model olan, uluslar arası diplomatik girişimlere ve toplantılara ev sahipliği yaptığını dile getiren Uslu, Türkiye'nin hala darbeler ve cuntalarla anılmasının büyük bir ayıp olduğunu ifade etti. Hak-İş Başkanı "Cumhuriyet daha çok güçlendirilmeli ve 86 yıllık Cumhuriyetin şanına uygun bir demokrasi uygulaması ile taçlandırılmalıdır." çağrısında bulundu. (CİHAN)