Türker,
Kadıköy Caferağa Spor Salonu'nda gerçekleştirilen, partisinin 8. Olağan
İstanbul İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada,
DSP'nin her bir üyesinin birer 'Ecevit' olduğunu, partisinin 12
Eylül sonrasında kurulmuş ve varlığını sürdüren tek parti olma özelliğini taşıdığını söyledi.
Bülent Ecevit öldükten sonra 'bu parti ortadan kalkar' dediklerini ancak DSP'nin hala dimdik ayakta olduğunu ifade eden Türker, ''Demokratik Sol ruh asla ölmeyecek ve bu ülkeyi Demokratik Sol ruh kurtaracak'' dedi.
Bugün Türkiye'nin hiç kimsenin itirazda bulunamadığı bir 'korku imparatorluğu' haline dönüştürüldüğünü savunan Türker, 23
Nisan Ulusal Egemenlik ve
Çocuk Bayramı'nda temsili olarak koltuğuna oturan kız öğrenciye
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Ne istersen söyle, senin astığın astık kestiğin kestik bu saatten sonra'' dediğini ifade etti. Türker, ''O kız ne dedi biliyor musunuz? 'Ben tek adamlığa karşıyım' dedi. O kızın sesi biz olacağız. Türkiye'yi tek adamlığa mahkum olmaktan kurtaracağız'' diye konuştu.
DSP'nin 2002 yılında kandırıldığını, bölünmeye çalışıldığını, ancak bundan sonra asla bir seçime bir başka partinin şemsiyesi altında girmeyeceğini vurgulayan DSP Genel Başkanı Türker, salonda bulunan partililere, ''Bir daha ki seçime bir başka partinin şemsiyesi altında girmeye razı mısınız?'' diye sordu ve salondan 'hayır' cevabını aldı.
Parti delegelerine de seslenerek, bu sesi unutmamalarını söyleyen Türker, ''Ben kurultayda DSP'ye Genel Başkan olmak için
aday değilim. Ben DSP'nin içinden çıkan bir Başbakan olmak için adayım'' dedi.
Türker, Ecevit'in Irak'ın bombalanması için ABD'den ilk talep geldiğinde orada yaşayanların
Müslüman olduğunu ve bunun Türkiye'deki insanları yaralayacağını söylediğini hatırlatarak, ''Müslümanların bombalanmasına 'hayır' diyen Ecevit mi dindardır? Bir milyon Müslümanın ölümüne
seyirci kalan AKP mi dindardır? Ben hem Müslümanım, hem Hristiyanım, hem Museviyim. Hepimiz insanız, biz solcuyuz diye 'dinsizsiniz' diyecekler.
Hayır biz dini olana da olmayana da inancından dolayı saygı duyarız'' şeklinde konuştu.
Bazı kesimlerin
Rahşan Ecevit'in gitmesi nedeniyle DSP'li yöneticileri eleştirdiklerini ifade eden Türker, ''O bizim anamızdır. Biz ona ne yaparsa yapsın laf söyleyemeyiz. Ama o anamızı takip edip gidenler şimdi AKP'nin kararlarına oy veriyorlar'' diye konuştu.
Dün Türkiye'nin bayrağının
Ermenistan'da yapılan eylemlerde yakıldığını, bunun hükümetin yaptığı Ermenistan
açılımı nedeniyle olduğunu savunan Türker, Meclis'te görüşülen
Anayasa değişikliğine de değinerek, şöyle konuştu:
''Biz öyle tek maddeye takılmıyoruz.
CHP önce paketin tamamına karşı olduğunu söyledi. Sonra '3 madde' dedi. Biz dedik ki, 'o 3 madde değil, 3 konudur'. Bizim partimizle de görüşüyorlar. Biz kapıyı son dakikaya kadar açık tutarız. Ama şartlarımız var. Baraj düşecek, maddeleri beğendiğimiz hale getirecekler'. Bizim önerilerimiz var, çalışmalarımız var, DSP'li, arkadaşlarımız da her gün Meclis'e gidiyorlar,
Anayasa değişikliği görüşülürken her gün orada
nöbet tutmaya devam ediyorlar.''
AA