Türk
halkı,
Başbakan Adnan
Menderes ve iki bakanı için idam kararı veren
Yassıada Mahkemeleri'nde yaşanan hukuksuzlukları unutamıyor.
Zaman'a konuşan dönemin
İstanbul savcısı ve eski
CHP senatörü Mehmet Feyyat, Yassıada Mahkemeleri
Savcısı Ömer
Altay Egesel'i hukuku
gasp ederek Menderes'i katletmekle suçluyor. Feyyat, bunun sebebini ise şöyle izah ediyor: "Duruşma bittikten sonra Egesel'in görevi de bitti. İnfaz işlemi İstanbul Savcılığı'na aitti. Ancak
infaz, İmralı'da gerçekleşti. Egesel, İstanbul savcılarının görevini gasp etti. Geldi başında durdu ve idamı sağladı. Bu, tamamen hukuk dışıdır. Egesel'in salahiyet tecavüzünde bulunması onu suçlu kılmıştır. Yassıada'da Menderes idam edilmedi, katledildi."
Türkiye'nin demokratik gelişimini sekteye uğratan 1960
darbesinin üzerinden 49 yıl geçti. Türk halkı, Yassıada'da kurulan ve Başbakan
Adnan Menderes ile 2 bakanını idama götüren
mahkemede yaşanan hukuk dışı uygulamaları unutmadı. 592 kişinin yargılandığı davada sanıklar, mahkeme heyetinin
hakaret ve aşağılamalarına maruz kaldı. Mahkeme başkanı Salim Başol'un, 'Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor.' sözü tarihe geçti. Sanıklar, şaşırtıcı
delillerle suçlandı. Bazı DP'li vekiller, verdikleri
yasa tekliflerinden dolayı yargılandı. Menderes'in Almanya'dan
sipariş ettiği Kur'an-ı Kerim bile delil olarak sayıldı. Merhum başbakan, hakkında açılan 'bebek' davasından günlerce
savunma yaptı. 27
Mayıs'taki hukuksuzluklar bununla bitmiyor.
İstanbul savcısı ve eski CHP senatörü Mehmet Feyyat, bugüne kadar gözlerden kaçan önemli bir ayrıntıyı gözler önüne seriyor. Feyyat, Yassıada Savcısı Ömer Altay Egesel'in hukuku gasp ederek Başbakan Menderes'i katlettiğini belirtiyor. Duruşma bittikten sonra Egesel'in görevinin son bulduğunu, infaz işleminin İstanbul Savcılığı'na ait olduğunu belirten Feyyat, "İnfaz, İmralı'da gerçekleşti. Egesel, İstanbul savcılarının görevini gasp etti. Geldi, başında durdu ve idamı sağladı. Bu, tamamen hukuk dışıdır. Egesel'in salahiyet tecavüzünde bulunması onu suçlu kılmıştır. Burada Menderes idam edilmedi, katledildi." diyor. Feyyat, Menderes'in henüz iyileşmeden idam edilmesine de tepkili. İnfazla İstanbul savcısı olarak kendisinin görevlendirilmesi durumunda baygın olan Menderes'i idam ettirmemek için tüm yolları deneyeceğini kaydediyor. Kararı birkaç gün durduracağını dile getiren Feyyat, "Bana hiçbir şey yapamazlardı. İsmet Paşa, Gürsel Paşa devreye girer, idam dururdu." şeklinde konuşuyor.
Türkiye'de yaşanan hiçbir darbenin laiklikle ilgisinin olmadığının altını çizen Feyyat, CHP döneminde de var olan imam hatipler, Kur'an kursları, ilahiyat fakültelerini buna örnek gösteriyor.
YARGI DEMOKRASİYİ ÖZÜMSESE DARBE OLMAZ
Emekli savcı Feyyat, mevcut
Anayasa ve İç Hizmetler Kanunu'na göre darbenin suç teşkil etmediğini savunuyor. Yeni anayasanın ve İç Hizmetler Kanunu'nda değişikliğin şart olduğunu düşünüyor. Feyyat,
demokrasinin tam olarak işlemesi durumunda ise darbe olmayacağını kaydediyor: "Eğer ki Türk adliyesi bihakkın demokratik rejimi benimsemiş olsaydı darbe olmazdı. Subaylar darbeye karşı çıkarlardı. Darbecilik şimdi şeref oldu. Her darbe, ordunun itibarından bir şeyler aldı götürdü. Bir zamanlar subaylara halk arasında gıpta edilirdi. Şimdi o güzelim ordu mensupları halkından uzak, kıyafetlerini giyemez hale geldi."
Ergenekon'da sonuna kadar gidilsin
İdama karşıyım. Ancak
Ergenekon sanıkları arasında terörle irtibatı olanlar,
Danıştay saldırısını azmettiren ve
Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan bombalarla ilişkisi olanlar varsa bunlara idam cezası verilmeli. Ayrıca yer altından çıkarılan silahlar bir tertip değilse, acımasızca yargılanmaları gerekir. İster asker isterse
sivil olsun; halkı birbirine düşürerek darbe vasatı hazırlanır mı? Gerçek ihtilalci, halkı etrafında toplar. Bunların kafa yapısı darbeye müsait değil ki.
Savcı
Zekeriya Öz, görevini yapıyor
Emekli savcı Feyyat, meslektaşı
Zekeriya Öz'e ise sahip çıkıyor.
Yargı kurumlarının cesur olması gerektiğini vurguluyor. Bazı kişilerin Öz'ün yaptıklarını istiskal etmeye çalıştıklarına dikkat çeken Feyyat, şöyle devam ediyor: "İddianameyi polis yazmış, diyenler var. Hangi
iddianame fezlekenin kopyası değil? Öz, hepsini hâkim huzuruna taşıdı. O, görevini yaptı. Diğer savcılar emirle davaları gizliyorlar. İstanbul Savcılığı ikili oynamasın. Zekeriya Öz'ü sonuna kadar desteklesin."