İzmir Valisi Cahit Kıraç, İzmir'de gerçekleştirilen patlamayla ilgisi olduğu tespit edilen 14 kişinin adli işlemlerinin başladığını belirterek, PKK terör örgütünün eylemlerini kırsaldan metropollere kaydırdığına dikkati çekti. Vali Kıraç, İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'la birlikte Valilikte düzenlediği basın toplantısında, 21 Ağustosta meydana gelen patlama sonrasında olayın kısa sürede aydınlatılmasına yönelik bilgiler verdi. Kıraç, patlamada yararlananların sağlık durumlarının iyi olduğunu, sadece bir askerin hala yoğun bakımda tutulduğunu söyledi. Saldırıyı yapanları kınadıklarını kaydeden Kıraç, böyle bir saldırının Türk milletinin birliğini bütünlüğünü parçalamayacağını, aksine birlik bütünlüğü artıracağını belirtti. 17 Ağustosta ''Amed'' kod adlı Bünyamin Sürme, Zeki Bulut ve Gökhan Dönmez'in İstanbul'dan 34 AU 9521 sahte plakalı aracı alarak İzmir'e getirdiklerini ve 3 gün hazırlık yaparak 21 Ağustos sabahı bu saldırıyı gerçekleştirdiklerini anlatan Kıraç, Türk polisinin üstün başarısıyla olayın faillerinin kısa sürede yakalandıklarını vurguladı. Diyarbakır polisine teşekkür ediyorum. Bu başarı Türk polisinin başarısıdır. İzmir polisi başarısına bir yenisini eklemiştir. Örgüt eylemlerini kırsaldan metropollere kaydırmıştır. Bu konuda dikkatli ve uyanık olmalıyız'' dedi. Kıraç, PKK terör örgütü üyesi oldukları ve bu olayla bağlantılı 14 kişinin adli işlemlerinin başladığını ifade etti. Patlamada hasar gören ev ve iş yerlerinin zararlarının giderilmeye başlandığını ifade eden Kıraç, ''İzmir, huzur dolu yaşamını sürdürecektir. Bu operasyonu başarılı bir şekilde sonuçlandıran il emniyet müdürümüze teşekkür ediyorum. Operasyonda görev alan polislerimizi takdirname ve para ödülüyle ödüllendireceğim'' diye konuştu. Vali Kıraç, İzmir'in önemli noktalarına mobesa kameralarının yerleştirilmesi için teknik projenin tamamlandığını, kısa süre içerisinde ihalenin yapılacağını vurguladı. PLAKADAN YAKALANDILAR İzmir İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın da olayı gerçekleştiren zanlılarla ilgili tek ipucunun ellerindeki sahte plaka ve şase numaraları olduğunu, geceli gündüzlü kesintisiz çalışarak ve teknolojinin tüm olanaklarından yararlanılarak bu kişilerin tespit edildiğini söyledi. Çapkın, ''Olayı gerçekleştirenler ve başrol oynayanların hepsi itiraf etmişlerdir. Aracı nereden aldılar, nereye koydular, nasıl patlattılar, hatta patlatırken kahvaltı yaptıklarını, hedefin polis servis aracı olduğunu itiraf etmişlerdir. Bizim delillendirme çabamız yeterli olmasına rağmen onların da itirafları vardır'' dedi. Gazetecilerin, zanlıların pişman olup olmadıkları yönündeki sorusuna Çapkın, ''pişman olduklarını söylediler'' şeklinde yanıtladı. Çapkın, bir soru üzerine de bu olayın aydınlatılmasında mobesa kameralarının hiçbir katkısı olmadığını ve olayı mobesa kayıtlarının çözmediğini söyledi. Çapkın, bu işi organize eden kişinin ailesinin evlerinde yapılan aramalarda, 820 gram RDX plastik patlayıcı, 3 bin 200 gram kristal kimyasal madde, 2 adet elektrikli fünye ve hiç kullanılmamış cep telefonu ele geçirildiğini belirtti. Çapkın, ''Zanlılar dışardan aldıkları talimata göre hareket ediyorlar. Bu patlayıcıları başka bir eylemde kullanıp kullanmayacakları yönünde bir bilgi yok. Patlama olayından sonra hızla Diyarbakır'a gitmişler. Yeni bir eylem hazırlığı içinde olup olmadıkları yönünde bir bilgi alamadık'' diye konuştu