odatv.com'un haberine göre
Ahmet Türk’ün babası
Hacı Sinan, bir oduncuydu ama şanslı bir oduncuydu. Dönemin ünlü
Osmanlı Paşalarından İbrahim Paşa, ölmeden önce kaleyi andıran kasrını ve topraklarını, bölgenin aşiret reislerinden Hüseyin Kanco’ya bırakmıştı. Hüseyin Kanco
Hamidiye alayına bağlı bir
Kürt komutandı. O da ölmeden tüm bu mal varlığını bir şartla, yanında çalışan oduncu Hacı Sinan’a bırakmaya karar verdi.
Hacı Sinan’a, “İbrahim Paşa’dan kalan tüm mal varlığımı ben de sana bırakacağım ama bir şartla, büyük kızım
Türkiye ile evleneceksin ve damadım olacaksın” dedi. Oduncu Hacı Sinan bu şartı kabul etti ve Hüseyin Kanco’nun büyük kızı Türkiye ile evlendi. Ve tabi Kanco aşiretinin de lideri oldu.
Soyadı kanunu çıktığında Kürt Kanco aşiretinin reisi Hacı Sinan, bölgede yaşayan birçok insanın yaptığı gibi,
Türkiye Cumhuriyeti’ne bağlılık göstergesi olarak Türk
soyadını aldı. Böylece kendi adı Sinan Türk, eşinin adı Türkiye Türk oldu.
Eşi Türkiye’nin yaşı Sinan Türk’ten büyüktü. Hacı Sinan Türk birkaç yıl sonra
genç bir kadınla ikinci evliliğini yaptı. İşte Hacı Sinan Türk’ün bu genç eşinden, Ahmet Türk doğdu.
Kaderin cilvesine bakın ki, ilerleyen günlerde
Kürtler için
siyasete soyunacak olan
küçük Ahmet’in soyadı Türk olmakla kalmamış, üvey annesinin adı da Türkiye olmuştu.
Ahmet Türk 10 yaşındayken babasını kaybetti. Artık aşirette söz sahibi abisi ile birlikte o olacaktı. Türk ailesi, aşiretini diğer aşiretlere karşı korumak, gücünü arttırmak için de çok geçmeden siyasete soyunda.
Önce 1970 seçimlerinde abisi Abdurrahim Türk, Adalet Partisi’nden milletvekili oldu. Siyasetin ilk durağında bir kayıp verdiler bu kez abisi Kanco aşiretin daha fazla güçlenmesini istemeyen başka bir aşiretler tarafından öldürüldü.
Abisinin ölümünden sonra aşiretin başına geçen Ahmet Türk, abisinin tam tersi bir siyasi görüş ile 1974 seçimlerinde
CHP milletvekili olarak meclise girdi. Ama CHP’den girdiği siyasetin kıvrımlı yolları onu etnik siyaset yapmaya götürdü.