Demokrasiye
Müdahale Eylem Planı'nı ile ortaya çıkan 'TSK içindeki cunta' yapılanmasının 'kara
propaganda' faliyetleri kapsamında hazırladığı iddia edilen
Eylül 2007 tarihli Bilgi Destek Planı'nda
servis edilmesi istenen haberlerin tamamının
yandaş medyada
manşet olduğu ortaya çıktı. "Kamuoyu yaratmak" isimli 'power point' sunumunda, medyanın manşetleri, haberleri, okur köşelerinden yayınlatılacak, sonucu önceden belli anket sonuçlarına kadar her alanda kullanılarak
toplumun yönlendirilmesi isteniyordu.
BAŞLIKLAR BİLE BİRE BİR ÖRTÜŞÜYOR
"Kamuoyu Yaratmak" isimli power point sunumda hangi tür haberlerin hazırlanacağı ve yandaş medyaya servis edileceği de başlık başlık anlatılıyordu. 'Servis edilecek' denilen haberlerin Eylül 2007'den sonra
gazete ve televizyonlarda neredeyse belgedeki haber başlıklarıyla bire bir
örtüşen başlıklarla yer bulması dikkat çekti. Ancak manşetlere çıkan bir çok irtica haberinin kısa sürede yalan olduğu ortaya çıkmıştı. Belgedeki 'servis haberlerin' halen bazı gazete ve televizyonlarda zaman zaman yer almayı sürdürdükleri de görüldü.
İŞTE A haberleri'>CUNTANIN SERVİS EDİLECEK HABERLERİ
İşlem Makamı
Harekat Bşkanlığı,
İstihbarat Başkanlığı ve Genel Sekreterlik olarak gösterilen 24
Ekim 2007 tarihli "Faa.çiz. 23.10.
Selvi"
dosya adlı belgede, servis edilecek haberlerle birlikte
Hürriyet'in
gençlerin 'cinsel içerikli' sorularına
cevap veren Güzin Abla takma adıyla hazırlanan köşeye
türban konusunda
mektup gönderilmesi planlanıyor. İşte belgede servis edilecek haberlerin başlıklarından bazıları şöyle:
İrticai sermayenin vatandaşları dolandırması, dolandırılan vatandaşların hazin hikayeleri Tarikatçı babanın okula gitmemesi için kız çocuğuna
hapis hayatı yaşatması.
- İrticai
ailenin çok
küçük yaştaki kızını
yaşlı biriyle para karşılığında evlendirmeye çalışması.
- Tarikat şeyhinin çok lüks bir hayat yaşaması ve anormal ölçekteki mal varlığı.
- Türban takmaya zorlanan bir genç kızın Hürriyet yazarı "Güzin Abla"ya durumunu yazması ve
yardım istemesi.
- Türban takmak istemeyen bir genç kadının başına gelenler ve yaşadığı çevrede nasıl bir
baskı altında tutulduğuna ilişkin yazdığı mektuplar.
SONUCU ÖNCEDEN BELİRLENMİŞ ANKETLER
'Kamuoyu Yaratma' cetvelinde, önceden sonucu belirlenmiş anletlerin medyaya servis edilmesi isteniyor. İşte anketlerden çıkması istenen sonuçlardan bazıları: - Türk toplumunun en çok güvendiği kurum %93'le yine TSK çıktı... - Hükümete olan güven %45...-
Türkiye'de türban takan kadın sayısı son beş yılda %10 arttı... - Türkiye'ye yaşayan yabancılara göre, Türkiye hızla dinci bir toplum haline geliyor, Arap ülkelerine daha fazla benzemeye başladı... - Türban takan kadın/kızların %65'i çevre, aile ve eş baskısı nedeniyle takıyor... - Öğretmenler arasında yapılan bir ankete göre eğitim hızla dinselleşiyor...
Şeyhin lüks hayatı
- (Hürriyet-24
Nisan 2008): İsmailağa Cemaati'nin lideri
Mahmut Hoca da, Beykoz'a bağlı Çavuşbaşı Beldesi'nde iki villa aldı. İkiz villaları 'hocaları' için beğenen müritler, önce mahallenin 'çağdaş imamı'nı
tayin ettirip camiyi 'ele geçirdi'. Camiye tarikattan biri atandı, villalar alındı ve mahalle cüppeli, kara çarşaflı müritlere kaldı.
Medyaya servis edilecek haberler arasında "İrticai unsurların cemaatten topladığı paraların tarikat şeyhinin cebine gitmesi, tarikat şeyhinin çok lüks bir hayat yaşaması" haberleri de vardı.
Türban taktırıyorlar yetiş Güzin Abla!
Rumuz Cunta!
Servis edilecek haberler arasında en ilginci Hürriyet'in cinsel içerikli soruları yanıtlayan Güzin Abla köşesine türbanlı kızların dramıyla ilgili sorular göndermek. Sorular gitmiş ve Güzin Abla da soruları yanıtlamış.
Planda "Güzin Abla'ya türbanlı kızların dramı sorulsun" denmiş. Kısa süre sonra Güzin?Abla 3 türbanlı kız sorusu cevaplamış
Güzin Abla niye türbanı yazmıyorsun?
- HÜRRİYET (25
Şubat 2008): Sevgili Güzin Abla, uzun süre başörtüsü ya da türban konusunda bir şeyler yazarsınız diye bekledim, ama hayal kırıklığına uğradım. Ben 32 yaşında, kapalı bir bayanım. Ama artık başörtüsünü taşımak istemiyorum. Taşıması zor bu örtüyü kullanmama kararı aldım. Eşim de bu kararıma saygı gösterdi. Fakat çevrenin baskısı ve olmadık laflarından, hatta iftiralarından korktuğumuz için bir türlü tamamen çıkaramadım. Rumuz: Çözüm arıyoruz.
16 yaşındayım, aile zoruyla kapandım
Merhaba Güzin Abla... Ben 16 yaşında bir genç kızım. Ailemin zoruyla kapandım, ancak gönlüm başka şeylerde. Sevdiğim genç de ben kapanınca fikirlerimizin uymadığını ve benim görünüşümde biriyle gezemeyeceğini söyleyip beni bıraktı. Ben istediğim kıyafetleri seçmek, mayo giyip yüzmek, makyaj yapmak istiyorum. Ama yapamıyorum. Bu nedenle evden kaçmayı bile düşünüyorum. Ne yapmalıyım?
Baştaki örtü ile cahil gibi görünüyorsun!
"Üniversiteye girmek isteyen türbanlı genç hanımlara şaşıyorum. Orası bir bilim ve irfan yuvası...
Meslek edinmek için eğitim alınan yer. Orada başörtüsünün ne işi var? Ne kadar bilgili, görgülü, seviyeli de olsanız, başınızda örtü varsa cahil bir
görünüm sergiliyorsunuz. Örneğin ben artık başörtüsü takmak istemiyorum. Ben kayınvalidem ve kayınpederimin baskısıyla örtündüm. Ailem ise çevremizden çekiniyor. İşte bu çevre dedikodusundan nasıl kurtulurum, ne yapmalıyım bilemiyorum. Ne olur bir çare söyle, cevap yaz.
TSK yüzde 87 ile en güvenilir kurum
- ULUSAL KANAL (17
Kasım 2008): TNS Piar'ın her ay yaptığı "Bugün
seçim olsa oylar hangi partiye gider" konulu anketin Ekim ayı sonuçları açıklandı.
Ankete göre Türk Halkı'nın en güvendiği kurum yüzde 87 ile TSK.
AVROBAROMETRE (5 Temmuz 2008): AB'nin kamuoyu araştırmalarından sorumlu kurumu
Eurobarometre öncülüğünde hazırlanan "
Bahar 2008" Türkiye raporunda halkın yüzde 82'si 'en güvenilir kurum' olarak TSK'yı gösteriyor.
Türbanlılar çoğalıyor!..
"Türkiye'de türban takan kadın sayısı son beş yılda %10 arttı..." sonuçlu anket istenmiş. Peşinden "türbanlı sayısı 4'e katlandı' manşeti gelmiş
Servis edilmesi istenen haberlerden birisi de "Türkiye'de türban takan kadın sayısı son beş yılda %10 arttı..." şeklindeydi.
Milliyet Gazetesi 4
Aralık 2007'de manşetine bir araştırmayı taşıdı. Konda
Araştırma Şirketi tarafından
Milliyet Gazetesi için yapılan ve 2007'de Milliyet'te yayınlanan "Dindarlık ve Türban" araştırmasına göre Türkiye'deki türbanlı sayısı 4'e katlandı.
AK Parti yönetiminde geçen son dört yılda başını örtenlerin oranı yüzde 64.2'den 69.4'e, bunun içinde başını türbanla örtenler yüzde 3.5'ten 16.3'e çıktı.
Eğitim dinselleşiyor!
Spariş haberler için planlanan bir başlık da "öğretmenelere göre eğitim sistemi dinselleştiriliyor"du. Haberler peş peşe gelmiş.
- Milliyet (
24 Kasım 2007):
Amasya Anodulu Kız Meslek Lisesi'nden kayıtlarını aldıran öğrenciler "Notumuz düşmesin diye baskılarla sustuk.
Oruç tutuyormuş gibi yaptık" diye konuştular. Ş.D'nin babası Cafer D, "Biz Aleviyiz. Orcumuz farklıdır. Yurt sorumlusu Hakime Hanım'a 'Kızım
hasta. Ameliyat oldu oruç tutamaz' dedim. Bana 'Olsun bir şey olmaz, tutar tutar' dedi..." Bu haber kısa süre sonra yalanlandı. Kısa sürede kızların oruç yalanı ortaya çıkmıştı.
-
Star TV Ana Haber (24 Ekim 2009):
Uğur Dündar yönetimindeki
Star TV Ana Haber Bülteni'nde "
Okuldan Cumaya" başlıklı haber yayınlandı. Öğrencilerin ailelerinin yazılı izniyle cumaya gitmeleri suç gibi gösterildi.
-
Radikal (21.01.2008):
Erkan Avcı Anadolu Teknik Lisesi'nin zemin katındaki oda,
mescit olarak kullanılıyor. Öğretmenler ve öğrenciler birlikte namaz kılıyor.
- Hürriyet (24.04.2008):
Kartal Atatürk İlk
öğretim Okulu'ndaki
23 Nisan gösterilerinde, okul müdürü dans eden kız öğrencilerin gösteride giydikleri kıyafetleri açık diye gösterilere son verdi.
Türkiye Araplaşıyor
Servis haberlerden birisinin de "Türkiye hızla dinci bir toplum haline geliyor, Arap ülkelerine daha fazla benzemeye başladı..." olması isteniyordu. İşte medyadaki o döneme ait bir haber:
-
Cumhuriyet (23 Aralık 2007): Doç. Filiz, Vahabi anlayışının dini temele dayanan siyasete de yansıdığını söyledi.
Selçuk Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr.
Şahin Filiz, Arap mikromilliyetçiliğinin ideolojisi olan Vahabiliğin ulus devleti parçalamayı amaçladığını belirterek Türkiye'yi bekleyen asıl tehlikenin dindarlaşma değil, "Araplaşma" olduğunu vurguladı.
İrticacı dolandırıcı!
Servis edilmesi istenen haber başlıklarından biri de "İrticai sermayenin vatandaşları dolandırması, dolandırılan vatandaşların hazin hikayeleri" idi... İşte bazıları:
- Cumhuriyet (4.01.2004): İslami Holding ortada bıraktı. Çocuğu lösemili olan Ahmet Kadayıfçı İslami
holdinglerden Kombassan'dan 60 milyar lirasını alamadı. Kadayıfçı, "Çocuğumun yaşaması için gereken
ilik bulundu. Ancak bu kez de holding paramızı vermediği için
ameliyat ettiremiyoruz" dedi.
- Hürriyet (23.05.2004):
Beddua Pankartı. Almanya'da çalışıp biriktirdiği 550 bin markın Kombassan Holding'e kaptıran Hanifi Doğan, parasını isteyince dayak yedi. Soluğu Ankara'da alan
işçi, beddua pankartıyla Adalet Bakanlığı'nın önünde
eylem yaptı.
STAR