Erhan
Tuncel ile
Yasin Hayal ikinci kez
kavga etti.
Hrant Dink davasının bugünkü
duruşmasında ikinci kez kavga çıktı.
Erhan Tuncel, Yasin Hayal'e
yumruk attı. Mahkeme başkanı iki sanığı da duruşma salonundan çıkarttı.
Gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesi ile ilgili görülen davanın bugünkü duruşmasında ikinci kez kavga çıktı.
Sabah saatlerinde Yasin Hayal, Erhan Tuncel'e saldırmış,
mahkeme salonunda kavga çıkmıştı. Akşam saatlerinde de Yasin Hayal'in
avukatı Fuat Turgut konuştuğu sırada Erhan Tuncel, Yasin Hayal'e saldırarak yumruk attı.
Karşılıklı yumruklaşmanın ardından mahkeme başkanı iki sanığı da duruşma salonundan dışarıya çıkarttı.
MEHMET AYHAN, ÖZKAN MUMCU VE ONUR KARAKAYA TANIK OLARAK DİNLENDİ
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 20 sanığın yargılandığı davanın 8. duruşmasında, olay tarihinde
Trabzon Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memurları Mehmet Ayhan, Özkan
Mumcu ve
Onur Karakaya
tanık olarak dinlendi.
İstanbul 14. Ağır
Ceza Mahkemesi'nde öğleden sonra da devam eden duruşmada,
tutuklu sanıklardan Ogün Samast'ın ''5 günlük istirahat
raporu aldığına'' dair belgenin dosyaya sunulduğu belirtildi.
Bir süre önce Erhan Tuncel'e saldırdığı ve küfrettiği için Mahkeme Başkanı tarafından duruşma salonundan çıkarılan Yasin Hayal, mahkeme heyeti tarafından ''
savunma hakkının kısıtlanmaması için'' tekrar duruşma salonuna alındı.
Mahkeme Başkanı
Erkan Canak, Erhan Tuncel'in rapordaki beyanında, ''Yasin bana '
Yaşar Cihan'dan 10 milyar iste' dedi. Ben de 'verir mi oğlum?' dedim. O da 'Eşek gibi verecek ağabey' dedi'' şeklindeki beyanına, Yasin Hayal'in açıklık getirmesini istedi.
Hayal bunun üzerine, ''Bir çok insana
yardım ediyordu. O konuda bana da yardım etti'' dedi.
O dönem Trabzon'da
polis memuru olarak görev yapan Muhittin Zenit'in talimatla alınan ifadesi de mahkemede okundu. Buna göre Zenit'in ''
İstihbarat elemanı olarak kullandıkları Erhan Tuncel'den Hrant Dink
cinayetine ilişkin bilgileri alarak, durumu
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile İstihbarat Daire Başkanlığına yazı ile bildirdiğini söylediği'' ifade edildi.
Dink cinayetinden önce de Bayburt'a tayininin çıktığını belirten Muhittin Zenit'in, ifadesinde ''cinayeti herkes gibi basından öğrendiğini'' anlattığı dile getirildi.
-MEHMET AYHAN-
Sanık Erhan Tuncel'in talebi üzerine tanık olarak dinlenen ve olay tarihinde Trabzon Emniyet Müdürlüğünde görevli olan polis memuru Mehmet Ayhan, duruşmada şunları söyledi:
''Erhan Tuncel şubemizde haber elemanı olarak çalışıyordu. Muhittin Zenit çalıştırıyordu. Zenit ile 2006 Haziran ayına kadar aynı masada çalıştık. Ben de onunla görüşmelerde bulundum. Bize Dink'e karşı Yasin Hayal'in bir
eylem içerisinde olduğuna dair haber verdi.
Biz bunu üstlerimize söyledik. Çalışmalara başladık. Muhittin Zenit'in tayini çıkınca, Özkan komiserim görevi aldı. Bir ya da iki kez onunla birlikte görüşmelere katıldım. Erhan'a bir sonraki görüşmemizde konuyla ilgili bir gelişme olup olmadığını sorduk.
Muhittin, Tuncel'e 'Bu durumun hiç bir zaman fayda getirmeyeceğine, ülkemize zarar getireceğine' dair söylemlerde bulunuyordu. Tuncel de 'gelişme olmadığını, Zenit'in kendisine ilettiği konuları Hayal'e ilettiğini söylemişti. Özkan komiserim askere gidince Ağustos'ta görevi ben devraldım. O süreçten sonra 15-16
Kasım tarihine kadar görevi devam ettirdim. Bu konuyla ilgili çalışmalarımızı devamlı yapıyorduk. Tuncel'e de soruyorduk. O da gelişmenin olmadığını Yasin'in vazgeçtiğini, normal hayatını devam ettirdiğini söylüyordu.
'Yalan söylemeye meyilli, çelişkili bilgiler veren, para talebinde bulunan birisi olduğundan' dolayı bu durumu üstlerimle paylaştım. Tuncel ile ilişkiyi soğumaya aldık. Bu sebeplerden dolayı ilişiği kesilsin diye rapor hazırladık. Ancak bu durumu kendisine bildirmedik. Bu sadece benim görüşüm değil, ortak yapılan bir değerlendirmedir.''
-AYHAN:''HAYAL'İ CİNAYET GÜNÜNE KADAR TAKİP ETTİK''-
Bu ifadenin ardından Erhan Tuncel söz alarak, ''Söylediklerinizin yüzde sekseni doğru. Vicdani olarak soruyorum; burada bizim hayatımız kaydı, üstlerinizden bu şekilde ifade vermek için
baskı gördünüz mü?'' diye sordu.
Ayhan, bu soruyu, ''Kesinlikle, asla'' diye yanıtladı.
Mehmet Ayhan, müdahil avukatı
Ergin Cinmen'in, ''Tuncel'in, Hayal'in Dink'i öldürmekten vazgeçtiğine dair bilgiyi size verdikten sonra, Hayal'i izlemekten vazgeçtiniz mi?'' sorusuna, ''
Hayır, biz çalışmalarımıza devam ettik. Kendi çalışma yöntemlerimiz vardı. Yasin'i fiziki olarak da zaman zaman
kontrol ediyorduk. Teknik kontrolümüz de vardı. Cinayet gününe kadar Yasin Hayal'i takip ettik'' karşılığını verdi.
-''OLAYIN OLACAĞINA DAİR TESPİTİMİZ OLMADI''-
Avukat Cinmen, ''Peki o zaman ne yaptınız?'' deye sorunca Ayhan, ''Bu konuyla ilgili elimizden gelen her şeyi yaptığımıza inanıyorum. Bu konuyla ilgili bir bulgumuz olmadı. Olayın olacağına dair bir tespitimiz olmadı. Elimizden bu kadarı geldi'' şeklinde konuştu.
Yasin Hayal'in İstanbul'a gittiği konusunda bir bilgisi olmadığını da anlatan Ayhan, ''Son zamana kadar bu konu ile ilgili bir bilgi almadık. Bu konuyu kayda geçmemiz, konuya verdiğimiz önemi gösterir. Biz hiçbir zaman 'bu konu olmaz' diye vazgeçmedik. Biz ister miydik böyle bir olay olsun'' dedi.
Ayhan,
katil zanlısı olduğu iddia edilen Ogün Samast'a ilişkin hiçbir bilgisi olmadığını da belirtti.
Mehmet Ayhan, müdahil avukatı
Tarkan Bakırcıoğlu'nun, ''Biriminizde hangi faaliyetlerle ilgileniyordunuz, aşırı sağ faaliyetlerle mi?'' sorusuna, ''Evet'', ''Yasin Hayal'in İstanbul'a geldiğinden haberdar mıydınız?'' sorusuna ise ''Hayır'' yanıtını verdi.
İstanbul Emniyeti'ne yazı göndermediğini belirten Ayhan, Hayal'in atış talimi yaptığından da bilgileri olmadığını söyledi.
-AVUKATLARIN SORULARI-
Tanık Mehmet Ayhan, bazı müdahil avukatların ''Elemanla yapılan görüşmelerden yapılan duyum sonucu hazırlanan 'F4 raporu'nun bir bilgi anlamı taşıması gerekir. Dink cinayetine ilişkin bilgileri değerlendirme toplantısı yaptınız mı?'', ''Hayal 24 saat takip edildi mi?'' ve ''Siz bizzat takip ettiniz mi?'' yönündeki sorularına da ''hatırlamıyorum'' karşılığını verdi.
Ayhan, ''Teknik takibin bir anlamı var mıydı?'' yönündeki bir soru üzerine, ''yorum yapamayacağım'' dedi.
Avukat Bahri Belen'in ''Yasin Hayal'in, 'Dink'i öldüreceğim' dediği bir süreçte bu eylemi yapamayacağından yapmayacağından şüphe duydunuz mu?'' sorusuna Ayhan, ''Hayır. Yapacağına dair de bir gelişme olmadı'' karşılığını verdi.
''Yasin Hayal'in bir iş adamının çek-
senet tahsilatı işlerinde çalıştığına dair bir bilginiz var mıydı?'' sorusunu Ayhan, ''Şu an tam net hatırlamıyorum. Bununla ilgili şeylerimiz de vardı. Dink olayının bu konuyla alakalı olduğunu zannetmiyorum'' sözleriyle cevapladı.
Avukat Bahri Belen, Ayhan'ın cevapları üzerine, ''Trabzon Emniyeti Dink cinayeti ile ilgili hiçbir fiziki veya istihbari araştırma yapmamıştır'' yorumunda bulundu.
Avukatların sorularının ardından, sanık Erhan Tuncel'in ''Dink cinayeti ve Yasin Hayal gurubu hakkında sizden bir bilgi sakladığım ya da yalan söylediğim kanaatine ulaştınız mı?'' şeklindeki soruyu da yanıtlayan Ayhan, ''Bu konuyla ilgili bilgi gelmedi ki'' dedi.
Bu cevabın ardından söz alan avukat Bahri Belen ''Tuncel, Hayal'in 'Pelitli'de oynayan bir çocuğu kullanacağını' söylediğini anlatıyor. Siz de 'hayır, söylemedi' diyorsunuz. O zaman sizden bilgi saklamış'' şeklinde konuştu.
-ÖZKAN MUMCU-
Tanık olarak dinlenenlerden Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis memuru Özkan Mumcu, Erhan Tuncel'e zaman zaman para verildiğini hatırlattı.
Müdahil avukatının 'Ne kadar verdiniz?' sorusuna Mumcu, ''aylık ya da 2 aylık sürelerde bir kaç kez 150-200 TL kadar para verildi'' dedi.
Mumcu, müdahil avukatının, ''Tüm bunlardan Erhan Tuncel'in aslında size hiç bilgi vermediği sonucu çıkarılabilir mi?'' sorusuna, ''Hayır, katılmıyorum. Yasin eğer herhangi bir şey yapmadıysa, biz ne yapabiliriz?'' yanıtını verdi.
Müdahil avukatı Ergin Cinmen'in, ''O dönemde
Ermeni yurttaşlara yönelik bir saldırı olacağı haberi geldi mi?'' sorusu üzerine Mumcu, bu tür bilgilerin her zaman ara ara geldiğini söyledi.
-''HAYAL'İN EYLEMİ TEK BAŞINA GERÇEKLEŞTİRECEK BİRİKİMİ VAR''-
Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut, ''Hayal'in bir
dernek, ya da reislik anlamında yönlendirebileceği birileri var mıydı?'' diye sorduğu Mumcu, ''Yönlendirebilecek bir konumu yok,ama böyle bir eylem yapabilecek konumu var'' şeklinde konuştu.
Turgut'un, ''Hayal'in bu eylemi tek başına gerçekleştirecek birikimi var mıydı?'' sorusuna Mumcu, ''Evet var. Daha önce de Mc Donalds eylemini yaptı'' karşılığını verdi.
Bunun üzerine Avukat Turgut, ''O yürek de var, o delilik de var ama...'' ifadesini kullandı.
Bu sözlere salonda bulunan müdahil avukatlar ve bazı dinleyiciler, ''Ne yüreği?'' diyerek tepki gösterdi.
Mumcu, Hayal'in avukatı Turgut'un, ''Tuncel hem eylemi engelliyor görünüp, hem de olayı yönlendiriyor olabilir mi?'' sorusunu, ''Biz bu kanıya varmadık'' karşılığını verdi.
Müdahil avukatlarından Arzu Becerik, takibe alınan Yasin Hayal'in buna yönelik bir ''idp numarası'' bulunup bulunmadığını sordu. Mumcu'nun''Evet'' yanıtını vermezi üzerine, Becerik, ''
Osman Hayal'in de var mıydı?'' sorusunu yöneltti.
Mumcu, bu soruyu, ''Hatırlamıyorum. Yasin Hayal'in İstanbul'da irtibat kuracağı şahıs Osman Hayal olduğu için idp numarası girilmiş olabilir. Osman Hayal'de kalacağı bilgisini de Erhan Tuncel verdi'' şeklinde yanıtladı.
Duruşmada söz alan sanık Mustafa
Öztürk, tanığın ifadesinde istihbarat faaliyetlerinin nasıl yapıldığını anlatırken, Yasin Hayal'in
Alperen Ocaklarında 10 gün çalıştığını söylemesine tepki gösterdi. Öztürk, ''Bir siyasi partinin lokalinde aylarca çalıştı, onu belirtmiyorsunuz, Alperen Ocaklarında 10 gün çalışmasını belirtiyorsunuz'' dedi.
Öztürk'ün avukatının sorusu üzerine, Öztürk'ü, Yasin Hayal'le irtibata geçen bir şahıs olarak takibe aldıklarını ifade eden Mumcu, ''Sadece Alperen Ocakları Başkanı diye mi?'' sorusunu, ''Şu anda bir sebep belirtemeyeceğim, ama mutlaka vardır bir sebep'' diyerek cevapladı.
-ONUR KARAKAYA-
Tanık olarak dinlenen Trabzon Emniyet Müdürlüğü'nde görevli Onur Karakaya da cinayeti öğrendikten sonra Erhan Tuncel'i aradığını ve ''Cinayeti televizyonda izledim. Senin böyle bir şeyden haberin var mıydı?'' dediğini ve Tuncel'in çok şaşırarak, 'Yasin mi yaptı? Hayır, Yasin yapmış olamaz' dediğini aktardı.
Karakaya, Ogün Samast'ı ise yakalanmasının ardından basından öğrendiklerini belirtti.
Sanık Erhan Tuncel'in, ''Benim
telefon görüşmelerinde bilgi vermediğim söyleniyor. Amirlerinizden baskı gördünüz mü hiç bir şekilde?'' sorusuna Karakaya, ''Hayır olmadı. Yapamazlar zaten'' yanıtını verdi.
Bir müdafi avukatının, ''Erhan'ın yardımcı istihbarat elemanlığından çıkarılması, artık cinayetin işlenmeyeceği kanısı yüzünden mi?'' diye sorduğu soruya Karakaya, ''Kesinlikle hayır'' dedi.
Müdahil avukatlarından Kezban Hatemi de Karakaya'ya,
Ramazan Akyürek döneminde yine Trabzon Emniyeti'nde görevli olup olmadığını, Hayal'in ailesinden ve tanıdıklarından bazı kişilerin sık sık
emniyete geldiklerini bilip bilmediğini ve Hayal'in Pelitli'de ne gibi bir etkisi bulunduğunu sordu.
Karakaya, Akyürek'le 5-6 ay çalıştığını, Hayal'in ailesiyle ilgili söylenilen bilgilerden haberi olmadığını anlatarak, ''Hayal, Pelitli'de mahalle kabadayısıydı. Öyle bir etkisi vardı'' dedi.
Karakaya'nın ifadesinin tamamlanmasının ardından, duruşmaya bir süre ara verildi.