Kanaltürk'ün sahibi
Tuncay Özkan, Kanaltürk'te denetim yapan
Maliye müfettişlerine sahte
belge verdiklerini söyledi. Uğur
Mumcu Vakfı'nda konferans veren Özkan, Kanaltürk'te Maliye'nin yaptığı denetim sırasında yaşananları anlattı.
Denetim sırasında Maliye müfettişlerine oda tahsis ettirdiğini ve çay servisi yaptırdığını belirtti. Özkan, asansörde karşılaştığı müfettişlerin kendisine, "Tuncay Bey bizimle ilgili demeçlerinizi beğenmedik" dediklerini, "İyi de siz de götürüp buradaki belgeleri dinci basına veriyorsunuz" diye karşılık verdiğini kaydetti. Özkan, bu diyaloğun devamını ise şöyle aktardı:
"Bunun üzerine bana müfettişler 'bizden mi şüphe ediyorsunuz' dediler. Ya kimden şüphe edeceğim? Geçenlerde bizim çocuklar önlerine
sahte belge koydular. Onu da götürdüler. Bugün gazetesine verdiler. Belgeyi aynen yayınladılar.
CHP ile ilgili şey var ya. Onu aynen yayınladılar." Özkan, CHP'nin bir belgesel filmin avansı olarak verildiğini açıkladığı 3 milyon dolarla ilgili olarak ise ilk yaptığı açıklamada, "İspatlayın, kendimi asarım" demişti. Özkan, şimdi de parayla ilgili belgenin sahte olduğunu ve müfettişlere kendilerinin verdiğini söyledi.
ÇIKIŞTA 'REKLAM PARASI' DEDİ
Özkan, salondakilere CHP'den
transfer verilen 3 milyon dolarla ilgili belgenin kendileri tarafından müfettişlere verilmiş sahte belge olduğunu öne sürerken, çıkışta gazetecilerin aynı yöndeki sorularına ise "O paranın
bağış olduğunu ispatlasınlar, yine söylüyorum
intihar ederim, o para reklam karşılığı, siz nasıl reklam alıyorsanız, biz de reklam alıyoruz?" dedi.
Tuncay Özkan, amacının sadece
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la sorunu olmadığını belirterek, "Ben bütün medyayı kurtarmaktan, hatta bütün Türkiye'yi kurtarmaktan bahsediyorum. Ben siyasi bir dönüşümden bahsediyorum" diye konuştu. Özkan, Turgut Özakman'ın Kanaltürk'teki konuşmalarını CVD ve DVD formatında çoğaltıp korsan yayın olarak piyasaya sürdüğü gerekçesiyle Özakman tarafından mahkemeye verilmesi konusunda ise, "Ne yani ben Turgut Abi'yi mi dolandırmışım sanki, gülüp geçiyorum" karşılığını verdi.
Medya ve Sansür üzerine konuşan Kanaltürk'ün sahibi Tuncay Özkan ile CHP'den aldığı paralarla ilgili bir soru yönelten Vakit Muhabiri arasında ayaküstü ilginç bir
röportaj gerçekleştirildi.
Tuncay Özkan,
Uğur Mumcu Vakfı'nda, "Medya ve Sansür" konulu bir konuşma yaptı. Özellikle
emekli asker ve eşlerinin yoğun ilgi gösterdiği dikkat çeken topmantıyı 'transandantal meditasyon' olarak nitelendiren Özkan, "Benim toplantılarım bir nevi toplu rahatlama seanslarıdır" dedi.
Toplantı sonrası Vakit muhabiri Aslan Değirmenci, Özkan'a, hesapları incelenen Kanaltürk'e CHP tarafından 3 milyon dolar aktarıldığının ortaya çıktığını hatırlatarak, "İncelemelerle ilgili ne düşünüyorsunuz?" diye sordu.
Soru üzerine kendilerini ADD
Gençlik Kolları olarak tanıtan bir grup
vakit muhabirini iteleyerek, "Siz buraya ne cesaretle gelirsiniz?" dedi. Kendisinin ADD
gençlik sorumlusu olduğunu belirten bir genç de Vakit muhabirini göstererek, "Sayın Özkan Vakit muhabiri" diye uyardı.
Soruya
cevap vermek istediğini belirten Özkan ise, "Ben
Vatan gazetesi yazarı Mustafa Mutlu'ya konuştum. Ne dediysem geçerlidir. Bu sadece bir iddiadır" dedi.
Vakit muhabiri ısrar ederek, "Maliye Müfettişlerinin incelemesi bunu doğruluyor" deyince Özkan, "Biz CHP'den reklâm aldık. Siz reklâm almıyor musunuz?" cevabını verdi. Cevap sonrası Özkan salondan ayrılırken, Vakit muhabiri de etrafını saran gençlerin sorularına maruz kaldıktan sonra salondan ayrıldı.
AKTİFHABER