Can Ataklı CHP Lideri Deniz
Baykal'la yaptığı sohbeti yazdı:
Tuncay Özkan CHP Genel Sekreteri olmak istemiş
Baykal’la sohbetimizde
Tuncay Özkan ve
Kanaltürk konusu açıldı. “Bir ara CHP’ye katılacaktı galiba ama şimdi parti kurdu” dedim.
Baykal çok ilginç bir cevap verdi: “Evet” dedi, “Geldi, hayli uzun konuştuk, benden CHP Genel Sekreterliği’ni istedi.”
Bunu medyada okumuştum. Baykal, “Konu aslında aramızda kalacaktı, ama nasılsa sızdı” diye ekledi.
Kanaltürk’e maddi
destek konusunu doğrulayan Baykal, “Şimdi o yüzden başımızı derde sokmak istiyorlar zaten” diyerek şunları anlattı: “Bir siyasi partinin kendisini medyada anlatmak istemesi kadar
doğal bir şey yoktur. AKP neredeyse medyanın tamamına sahip olmuş. Bizim de sesimizi duyurmamız gerek. Kanaltürk’le bir tür reklam anlaşması yaptık.
Reklam deyince ille de Baykal’ın resminin yayınlanması gerekmiyor. Bizim görüşlerimizin, bizim söylemek istediklerimizin ekrana yansımasını da bir tür reklam olarak görmek gerek.”
Tekrar Tuncay Özkan’ın Genel Sekreterlik istemesine dönerek, “Bu neden gerçekleşmedi?” diye sordum. Baykal,
“Bir partiye Genel Sekreter olmak kolay değil ki. Şu anda bu görevi yürüten Önder Sav çok uzun yıllar partiye hizmet vermiş, kamuoyunda çok saygın, kendini kanıtlamış bir isim. Tuncay Özkan’a partiye katılmasını ve mücadele vermesini tavsiye ettim. Pazarlıkla partiye girilemeyeceğini söyledim. Durumu görünce zaten kendisi de vazgeçti, partiye de girmedi” karşılığını verdi.
Bu sohbet sırasında anladım ki, Baykal uzun yıllardır birlikte çalıştığı arkadaşlarına sonuna kadar sahip çıkıyor. Bir tür
vefa gibi. Ancak örneğin
Önder Sav bir
jest olarak
istifa etseydi hem kendisi hem CHP çok puan kazanırdı. Siyasette vefa duygusu çok anlamlı, ama vefa gösterilenlerin de anlayış göstermesi gerekir gibi geliyor bana.